Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Şikayet DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 16.08.2016 Taraflar arasındaki uyuşmazlık kiralanan taşınmaza ilişkin tahliye emrinin iptali, tahliye istemlerinin durdurulması isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (6.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Fakat bu halde borçlu kiracı icra dairesine ödemiş olduğu paranın kiralayana ödenmesine muvafakat etmediğinden ve böylece temerrüde düşmüş olacağından icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verir. Borçlu kiracının ilamsız tahliye talebinden sonra menfi tespit davası açması icra mahkemesinin İİK 269/c maddesi hükmüne göre alacaklı kiralayanın tahliye talebini incelemesine ve tahliye kararı vermesine engel değildir. Ancak menfi tespit davasına bakan mahkeme, borçlu kiracının talebi üzerine ve teminat karşılığında, tahliye kararının icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebilir. Kaldı ki borçlu kiracı icra mahkemesinin tahliye kararının kesinleşmesinden sonra da menfi tespit davası açabilir zira icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. İİK'nun 72/V.maddesi gereğince menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa ilamsız tahliye takibi derhal durur. Bundan sonra artık icra mahkemesi tahliye kararı veremez....

      Mahkemece, davacı ve davalıların dava konusu 547 parsel maliklerinden olmadıkları, davacıların isteğinin taşınmazın mülkiyetine ilişkin olmayıp üzerinde bulunan zeytin ağaçları ve binaya ilişkin olduğunu, davacılar vekiline tapu iptali ve tescil davası açması için süre verilmiş olmasına rağmen herhangi bir tapu iptali ve tescil davası açılmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Üçüncü kişi, taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu, hacizden önce yapılmış resmi bir belge ile ispat ederse, icra mahkemesi, tahliye emrinin iptaline karar verir. Somut olayda, tahliyesi istenen taşınmazın 20/08/2019 tarihinde yapılan ihaleyle alacağa mahsuben alacaklı T3 TAO 'ya ihale edildiği ve ihalenin kesinleşmesi sonucunda ihale alıcısı adına tescilinin yapıldığı, tahliye emrinin düzenlendiği tarihte taşınmazın ihale alıcısı adına kayıtlı olduğu, davacı tarafça tahliye emrine konu taşınmazda bulunmasını haklı kılacak İİK'nun 135/2 maddesi kapsamında bir belge ibraz edilmediği, taşınmaz 25/02/2022 tarihinde davacı tarafından tahliye edilmekle birlikte tahliye tutanağında davacı tarafın İzmir 7....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı davacı 3. kişi vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde; borçlu ... adına kayıtlı olan taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip neticesinde alacaklı bankaya ihale edildiğini, ihalenin kesinleşmesinin ardından tescil işleminin yapıldığı ve taşınmaza ilişkin tespit işleminden sonra Orhan İçli adına tahliye emri gönderilerek tebliğ edildiğini, şikayetçinin dosyada borçlu sıfatı olmadığı gibi kendisine tahliye emrinin de gönderilmediği anlaşıldığını, bu durumda mahkemece de belirtildiği üzere takip borçlusu olmadığı gibi tahliye emrinin de muhatabı olmayan ...'nin şikayette aktif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşılmakla, şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

          Maddesinde belirtilen şartları taşımadığını, taşınmazda kiracı olduklarını, kira sözleşmesi için damga vergisi yatırıldığından sözleşmenin resmileştiğini söyleyerek tahliye emrinin iptalini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "İİK'nın 135/2. maddesine göre, taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise, onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir, bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp, taşınmaz alıcıya teslim olunur. Somut olayda ; kesinleşen ihale neticesinde, şikayetçi 3. kişiye tahliye emrinin 24/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememiz nezdinde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir....

          Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Eldeki dava zilyetliğin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Davacının ne ayni ne de kişisel hakkı söz konusu olmadığına göre, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik TMK'nun 981 vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda da görev Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. (HMK. m. 4./1-c)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tahliye taahhüdü nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 01.09.2005 başlangıç tarihli sözleşme ile müvekkiline ait taşınmazda kiracı olduğunu, davalının kiralananı 01.04.2010 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt etmesi nedeniyle icra takibi yapıldığını, davalının tahliye emrine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve kiralananın tahliyesini istemiştir....

              İcra Dairesinin 2019 / 3808 sayılı dosyasında 21.09.2021 tarihli Tahliye Emri (Madde 135) başlıklı tebligat ile taraflarına tahliyesi istenen fuzuli şagil adı altında İİK. Madde 134 ve 135'e dayanmak suretiyle tahliye emri gönderildiğini, tahliye emrinde Alacaklı Alp Pekuz, Borçlu Mahmut Feridun Öz Eğitim, Kültür, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı, satın alan ve tahliye isteyen müşteri KRC T3 Şti olarak beyan edildiğini, 10. İcra Müdürlüğünün dosyasında ihale ile gayrimenkulü satın alan Darüşşafaka Cemiyeti olduğu ve Darüşşafaka Cemiyetinin binadaki tüm kiracılara ihtarname göndererek gayrimenkule ihtiyacı bulunduğunu ve tahliye tarihine kadar kiraların bildirilen İBAN numarasına yatırılmasını talep etmiş olmakla İİK'nın 134 ve 135....

              Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; davacılara örnek 4- 5 icra emri ile birlikte örnek 2 icra emrinin de tebliğ edildiği, bu nedenle yapılan işlemde usule aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlular vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddia ve vakıalar aynen tekrar edilerek, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tahliye işlemi yapılamayacağını beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve tahliye işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, sulh hukuk mahkemesince verilen tahliye kararının infazı kapsamında başlatılan takipte tahliye işlemi yapılıp yapılamayacağı hususunda toplanmaktadır. Dosyanın tetkikinde, Adana 4....

              UYAP Entegrasyonu