Asliye Hukuk Mahkemesine 13/05/2016 tarihinde 2016/296 esas sayılı dava dosyası ile muhdesatın aidiyetinin tespiti, tapu iptali ve tescil istemli dava açtığını ve davanın halen derdest olduğunu, HMK'nun 165. Maddesine göre bu davanın zorunlu olarak bekletici mesele yapılması gerektiğini, taşınmazın aynına ilişkin mülkiyet hususunda ihtilaf olduğundan anılan takibin ya da icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, takip dayanağı ilamın "el atmanın önlenmesi" kısmı için borçluya Örnek 2 icra emri gönderilmesi gerekirken Örnek 4- 5 icra emri gönderilmesinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin devlet memuru olup kronik rahatsızlığı bulunması ve Covid-19 kapsamında alınan tedbirler nedeniyle tahliye işleminin yasal ve tıbbi zorunluluktan dolayı uygulanamayacağını, bu nedenle takibin tedbiren durdurulmasına, bilahere takibin ya da icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve Bingöl Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, zilyetliğe dayalı müdahalenin men'i ve ecrimisil istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın 6100 sayılı HMK'nın 4/C maddesinde yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp; TMK'nın 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, müdahalenin men'i ve tazminat isteği değerlendirilirken kira sözleşmesinin ve zilyetliğin inceleneceği, davanın 4721 sayılı TMK'nın 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen "Zilyetliğin korunması davası" niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Erdek Asliye Hukuk Mahkemesi ve Erdek Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, müdahalenin men'i istemine ilişkindir. Erdek Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın zilyetliğin korunması davası olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Erdek Asliye Hukuk Mahkemesi ise uyuşmazlığın zilyetliğin korunması hükümlerine göre görevli olan sulh hukuk mahkemesince çözümlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Öte yandan, itirazın iptali ile tahliye talebi yönünden ilk derece mahkemesince kurulan hükümde vekalet ücreti ve yargılama harçları ile yargılama giderleri için ortak bir hüküm kurulmuş olduğundan Dairemizce; itirazın iptali talebine ilişkin ilk derece mahkemesinin kesin olarak verdiği alacak kalemlerine hükümde aynen yer verilmiş olup itirazın iptali ile tahliye talebine ilişkin olarak yargılama harçları ve giderleri ile vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurmak gerekmiş ve hüküm kurulurken davacının dava sırasında yatırdığı toplam harç miktarına göre itirazın iptali ve tahliye talebi yönünden toplam dava değerini 24.895,91 TL olarak gösterdiği hesaplanmakla, dava değeri olarak bu miktar esas alınmıştır....
Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Uyuşmazlık tahliye emrinin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli ... ....... Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, takip talebinde sadece haciz istenmiş olup tahliye istemi bulunmadığını, icra müdürlüğünce takip talebine aykırı olarak örnek 13 ödeme emri düzenlendiğini, icra müdürlüğünce örnek 13 ödeme emri gönderilemeyeceği gibi, gönderilmiş olsa bile alacaklının böyle bir ödeme emrine dayanarak icra mahkemesinden taşınmazın tahliyesini talep edemeyeceğini, takip talebi ve ödeme emrindeki noksanlığın sonradan giderilemeyeceğini, gönderilen ödeme emrinin alacaklıya tahliye açısından bir hak vermeyeceğini, tahliye talebi olmadığı halde örnek 13 ödeme emrinin gönderilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 269/c maddesi uyarınca açılmış itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir....
Takip talebinin 4 nolu bölümünde de tahliye isteminin bulunması halinde, alacaklının tahliye istediğinin kabulü gerekir. Dosyada mevcut takip talebinin incelenmesinde, takip talebinin 4 nolu bölümünde tahliyesi istenen taşınmazın adresi açıkça yazılarak taşınmazın tahliyesinin istenildiği, 9 nolu bölümünde sadece haciz talebinin yazılı olduğu, 03/01/2022 tarihli ödeme emrinin 3 nolu bendinde, takip talebinin 4 nolu bendinde yer alan hususların aynen yazıldığı ve taşınmazın tahliyesinin isteneceğinin açıkça belirtildiği anlaşılmaktadır. Tahliye talebinin mutlaka takip talebinde 9 nolu bent yanında yazılması gerekmeyip 4 nolu alacak kalemlerinin yazıldığı kısım yanında bu istemin bulunması halinde de tahliye isteminin varolduğu ve bu isteme bağlı kalınarak düzenlenen örnek 13 ödeme emrinin tahliye yönünden de sonuç doğuracağı yargısal kararlar ile kabul edilmiştir. Dolayısıyla, davacı vekilinin takip talebinde, davalının kiralanandan tahliyesini istediği açıktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine 01/09/2022 tarihli tahliye taahhütnamesine dayanılarak takip başlatıldığı, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ödeme emrinin iptali ve İİK 65.madde kapsamında gecikmiş itirazın kabulü ile tahliye taahhütnamesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığı iddiasıyla takibin durdurulmasını istediği, her ne kadar dava dilekçesinde gecikmiş itirazın da kabulü istenilmişse de gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için ödeme emrinin muhatabına usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiği, dava dilekçesinde de belirtildiği gibi ödeme emrinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, dilekçede gecikmiş itirazdan bahsedilmesi hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın gecikmiş itiraz olarak kabul edilmesi anlamına gelmediği, TK 21/1.maddeye uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edilmediği, takibin konusu itibariyle de itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşılmakla mahkeme...
Bunun üzerine icra memuru bir tahliye emri tebliği suretiyle taşınmazın on beş gün içinde tahliye ve teslimini emreder. Tahliye emrinde: Kiralayanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin isim, şöhret ve yerleşim yerleri ve mukavele tarihi ve kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir itirazı varsa yedi gün içinde daireye müracaatla beyan etmez ve itirazda bulunmaz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla çıkarılacağı yazılır'' düzenlemesi yer almaktadır. Yine İİK'nun 274. maddesinde ''İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur. 63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde de caridir" düzenlemesi bulunmaktadır. İİK'nun 275. maddesinde ise "İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takip dosyasındaki takip talebinde tahliye talebinin olmadığını, bu nedenle icra müdürlüğünce, borçluya örnek 7 ödeme emrinin tebliğine karar verildiğini, davacının ikinci kez gönderdiği takip talebinde ise hangi aya ilişkin kira bedelinin talep edildiğinin gösterilmediğini, hangi takip talebinin geçerli olmayan takip nedeniyle tahliye kararı verilemeyeceğini, icra müdürlüğünce ilk takip talebi gereği örnek 7 ödeme emri gönderilmesi gerektiğini ve bu takip talebi gereği tahliyeye karar verilemeyeceğini, ödeme emrindeki tahliye adresi ile dava dilekçesinde belirtilen tahliye adresinin farklı olduğunu, bu nedenle de talebin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının kira ödemelerini aksatmadan ödediğini ancak pandemi nedeniyle ödemelerini yapmakta zorlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....