Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacının kullanımda iken kadastro tespit çalışmaları sırasında davalı adına tescil edildiği iddiasıyla davalı adına yapılan zilyetlik kaydının iptali ile davacının kullanımında olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacının kullanımda iken kadastro tespit çalışmaları sırasında davalı adına tescil edildiği iddiasıyla davalı adına yapılan zilyetlik kaydının iptali ile davacının kullanımında olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Buna göre salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İstinaf Sebepleri Davacılar; dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek, mahkemece gerekli deliller ve incelemeler yapılarak, tapu iptali ve tescil davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C....

        Asliye Hukuk ve ... ... 5. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ... ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın, zilyetliğin tespiti ve korunması istemine ilişkin olduğu, HMK'nın 4. maddesi gereğince zilyetliğin korunmasına ilişkin davalara bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın sonucunda mülkiyet değişikliği olabileceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü getirilmiştir. Somut olayda davacı, ... ilçesi, ... Cad. ......

          Aile Mahkemesi 2022/66 esas sayılı dosya kapsamında müvekkil, alacaklı, borçlular ve tahliye isteyenin de taraf olarak yer aldığı aile konutu sebebiyle tapu iptal ve tescili davasının görülmekte olduğunu, bu dosya kapsamında taşınmaza talepleri üzerine tedbir kararı konulduğunu, kamu düzeninden kaynaklanan hakkın korunması sebebiyle dava yoluna gidildiğini dosya kapsamında mahkeme tarafından 24/01/2022 tarihinde taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu, tahliye isteyen T3 Büyükçekmece 1. Aile Mahkemesi 2022/66 esas sayılı dosyanın tarafı olduğunu, iyi niyetli olarak tahliye emri talep etmediğini, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü 2018/2835 sayılı dosyası kapsamında ikmal edilen 23/06/2022 tarihli tahliye emrinin iptalini ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ''Şikayetin REDDİNE, '' karar verilmiştir. Davacı 11/10/2022 tarihinde vermiş olduğu dilekçesi ile istinaftan feragat etmiştir....

          Aile Mahkemesi 2022/66 esas sayılı dosya kapsamında müvekkil, alacaklı, borçlular ve tahliye isteyenin de taraf olarak yer aldığı aile konutu sebebiyle tapu iptal ve tescili davasının görülmekte olduğunu, bu dosya kapsamında taşınmaza talepleri üzerine tedbir kararı konulduğunu, kamu düzeninden kaynaklanan hakkın korunması sebebiyle dava yoluna gidildiğini dosya kapsamında mahkeme tarafından 24/01/2022 tarihinde taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu, tahliye isteyen T3 Büyükçekmece 1. Aile Mahkemesi 2022/66 esas sayılı dosyanın tarafı olduğunu, iyi niyetli olarak tahliye emri talep etmediğini, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü 2018/2835 sayılı dosyası kapsamında ikmal edilen 23/06/2022 tarihli tahliye emrinin iptalini ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ''Şikayetin REDDİNE, '' karar verilmiştir. Davacı 11/10/2022 tarihinde vermiş olduğu dilekçesi ile istinaftan feragat etmiştir....

          İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; icra memurunca onaylanmış takip talebi ile ödeme emrinin birbirinden farklı olduğu, alacaklı vekilince ilk sunulan takip talebinde eksiklikler olduğu beyan edilerek eksiklik giderilip "haciz ve tahliye" talepli yeni takip talebi icra dairesine sunulmuşsa da, tanzim edilen ödeme emrinin ilk sunulan takip talebine göre oluşturulduğu, "haciz ve tahliye" ibaresinin bulunmadığı bu yönüyle başlı başına bir çelişki oluştuğu anlaşıldığından iş bu davanın reddine şeklinde hüküm kurulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı kira alacağının tahsili için tahliye talepli başlattığı icra takibine borçlu davalının itirazı üzerine icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

            Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendisine ait olduğu halde,davalı adına tespit gördüğünü ileri sürerek,davalı adına yapılan tescilin iptali ile taşınmazın kendi adına tescil edilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın 30.04.2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ...9.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Başkanlığına resmi olarak tahsis edildiği, karar tarihi itibariyle iptal edilmiş ve davacılar adına oluşmuş bir tapu kaydınında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dava; TMK'nin 981 vd. maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Zilyetliğin temeli hukuki bir durum niteliğinde olduğundan; TMK'nin 981 vd. maddeleri uyarınca açılan zilyetliğin korunması davalarıyla sadece görünüşün ve mevcut durumun korunması amaçlanır. Dava konusu taşınmaz arsa vasfı ile davalı ... adına kayıtlı olup diğer davalı kurum lehine tapuya tahsis edildiğine göre; davacıların zilyetliğinin herhangi bir mülkiyet hakkına dayandığı söylenemez. Başka bir ifade ile tapu kaydı ve tahsis açıklaması karşısında davacıların zilyetliklerine değer verilemez. Tüm bu açıklamalar karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu