Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili karşı davasında özetle; sözleşmeyi haksız fesheden davacının taşınmazı zamanından önce tahliye etmesi nedeniyle kira alacağından mahrum kaldığını, daha önceye ilişkin ödenmeyen kira bedellerinin de bulunduğunu, davacının izin almaksızın yapmış olduğu imalatların yıkım ve kaldırma bedellerinin kiralayandan çıkacağını, ayrıca kiracının kendisine kiraya verilen binanın arka kısmında bulunup kira sözleşmesine konu olmayan ve davalının eşyalarının yer aldığı bölümün kilidini başkalarına kiraya verebilmek için kırdığını, içinde bulunan davalıya ait makine ve teçhizatı yok ettiğini ve davacı kiralayanı zarara uğrattığını ileri sürerek, mahrum kalınan kira alacağı için 1,00 TL, ödenmeyen kira bedelleri için 1,00 TL, yıkım ve kaldırma bedeli için 1,00 TL ve davacının kendisine kiraya verilmeyen binaya ve içinde bulunan makinelere verdiği zarar için 1,00 TL olmak üzere fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla toplam 4,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep...

ın sevk ve idaresindeki (.... üzerinde seyir halinde iken ....ile kesişen kavşağa geldiğinde yol kenarında park halinde olan müvekkillerinin aracına doğrudan çarptığını, olayda müvekkillerinin hiç bir kusuru bulunmadığını, yaşanan kaza sonucunda aracın ağır hasar almasından dolayı müvekkillerinin aracında değer kaybı oluştuğunu ve mahrum kalınan süre içerisinde araç kiralamak zorunda kaldıkları için maddi kayıpları oluştuğunu, açıklanan nedenlerle; müvekkillerinin haksız fiil neticesinde uğramış olduğu maddi kayıplarının tazmini için fazlaya ve faize ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, araç reel değer kaybı olarak şimdilik 10.000,00-TL, araç çekici bedeli olarak şimdilik 1.770,00-TL, araçtan mahrum kalma bedeli olarak şimdilik 7.000,00-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 27.10.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine...

    TL'ye sattığını, araç üzerinde pert total işlemi uygulanarak piyasa bedelinin belirlenmesi ve kalan hesaplamada şimdilik 10.000,00 TL tamir için yapılan masraflar ile aracın kullanılmadığı dönemde mahrum kalınan kazanç kaybı için 100,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile araç üzerinde pert total işlemi uygulanarak piyasa bedelinin belirlenmesi ile talebini 53.842,00 TL'ye yükselterek 63.842,00 TL'ye artırdığını, aracın kullanılmadığı dönemde mahrum kalınan kazanç talebini ise, 1.750,00 TL olarak artırdığını belirttiği anlaşılmıştır....

      Davacı, dava konusu taşınmazın geç teslimi nedeniyle mahrum kalınan kira bedeli tazminatının tahsili amacıyla belirsiz alacak davası açmıştır. 6100 Sayılı Yasa'nın 107 . maddesinde “ davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklı hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek sureti ile belirsiz alacak davası açabilir...”düzenlemesi mevcuttur. Anılan maddenin gerekçesinde belirtildiği gibi zararın baştan belirlenemediği ancak bir incelemeden sonra tam olarak tespiti mümkün olan tazminat taleplerinde belirsiz alacak davası açılabileceğinin düzenlendiği, hak arama özgürlüğünün gerçekleşmesi ve usul ekonomisine aykırı durumların önüne geçmek için bu müessesenin getirildiği anlaşılmaktadır....

        Asıl davada, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL yoksun kalınan karın ve fiili kaybın temerrüt faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş; birleşen davada ise, asıl davada alınan bilirkişi raporuyla belirlenen 1998-1999 yılları kar kaybı alacağı ile asıl davada hükmedilen bedel arasındaki fark olan 14.871,00 TL ile sözleşmenin yenilendiği nazara alınarak asıl dava tarihine kadar hesaplanacak yoksun kalınan kâr kaybı alacağı ve 5.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsili istenmiş, ıslah dilekçesiyle mahrum kalınan kar talebi 207.838,00 TL'ye yükseltilmiştir....

          Sayılı kararı ve sonraki kararlarında kar kaybına ilişkin dolaylı zararlardan sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağı yönünde içtihatlarının bulunması nedeniyle mahrum kalınan kardan sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağı, araç değer kaybından sigorta şirketi ve araç işleteni ile sürücüsünün 2918 sayılı KTK'nın 85. Maddesi gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu, mahrum kalınan kardan araç işleteni ve sürücünün sorumluluğunun bulunduğu, bilirkişi raporlarının açık ve ayrıntılı bulunduğu, sigortalı aracın hususi otomobil olması nedeniyle yasal faize hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından açık ve ayrıntılı kusur ve makine mühendisi bilirkişi heyet raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı Demircan İnş.vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait aracın, yol çalışması sırasında gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle refüje çarparak hasarlandığını belirterek araçta meydana gelen hasar bedeli, kaza nedeniyle oluşan değer kaybı ve araçtan mahrum kalınan günler için toplam 7.580 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Demircen A.Ş.vekili, meydana gelen kazada asli kusurun davacıda olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle ve iade edilmesi gerekirken iade edilmeyen tüplerden dolayı ödenmesi gereken cezai şartlar ve sözleşmenin süresinden önce feshedilmesiyle mahrum kalınan kar kaybının tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                Fesih nedeniyle davacının mahrum kaldığı kârın tutarı hesaplanırken fesih yüzünden inşa olunamayan 2. ve 3. etapların bedelleri dikkate alınarak mahrum kalınacak kâr hesap ettirilmeli, bu bedelden BK’nın 325. maddesi uyarınca davacı yüklenicinin kalan işi yapmadığından dolayı tasarruf ettiği yahut diğer bir iş ile kazandığı ve kazanmaktan kasden feragat eylediği şeyin mahsubu gerekir. Ayrıca sözleşmenin 4. maddesinde, yukarıda da belirtildiği üzere ödeme imkânları ve imalâtın devam ettirilmesi hususunda her iki tarafın da zarar görmesinin engellenmesi kabul edilmiş olduğundan belirlenecek kâr kaybı tutarı dikkate alınarak ve iki tarafın durumları da gözetilerek hakkaniyet gereğince bir indirime gidilip gidilmeyeceği de mahkemece takdir olunmalıdır. Bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür....

                  -TL tutarındaki kısmi talebin hangi zarar kalemine istinaden istendiği açık ve net bir şekilde anlaşılamadığını, zira dilekçe içeriğinde hem mahrum kalınan kar kaybı bulunduğunu, hem de itibar kaybı yaşadığını, mahrum kalınan kar kalemi bir maddi tazminatı davasının konusu iken itibar kaybına ilişkin iddialar ise manevi tazminat davasının konusu olduğunu, müvekkilinin davacı ve diğer davalı ile arasındaki satışın gerçekleşmesi için bir aracı olup huzurdaki dava bakımından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, aracın satışına ilişkin hukuken geçerli bir satış sözleşmesi bulunmadığından, davacının sözleşmeye dayalı herhangi bir talep hakkının bulunmadığını, satış bedelini müvekkili şirkete göndermeyen davacının ihalede satın alma koşullarını yerine getirmediğini, mahrum kalınan kar veya itibar kaybı iddiaları davacı tarafça ispat edilemediğini, bu nedenlerden dolayı haksız ve yasal dayanığı olmayan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar...

                    UYAP Entegrasyonu