Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İflas yolu ile takipte, itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK'nun 172. maddesi uyarınca, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu durumda, takibin şekline göre uygulanması gerekli olan İİK'nun 172. maddesi uyarınca, borçlunun zamanaşımı şikayetini icra dairesine bildirmesi gerekmekle icra mahkemesine yapılan başvuru fuzuli bir işlem olup hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkemece İİK'nun 172. maddesi gereğince talebin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde şikayetin kabulüne ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce maddi hataya dayalı olarak onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5187 sayılı Basın Yasasının, suç tarihinde yürürlükte bulunan 26. maddesinin 1.fıkrasında, basılmış eserler yoluyla işlenen suçlarla ilgili ceza davalarının günlük süreli yayınlar yönünden iki ay, diğer basılmış eserler yönünden dört ay içinde açılmasının zorunlu olduğu, aynı maddenin 2. fıkrasında ise bu sürelerin, basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiği tarihten başlayacağı, teslim edilmemesi halinde suçu oluşturan fiilin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından öğrenildiği tarihin esas alınacağı, maddenin 5.fıkrasında ise kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda dava açma süresinin, suç için kanunun öngördüğü dava zamanaşımı süresini aşmamak şartıyla, suçun işlendiğinin öğrenildiği tarihten başlayacağı ve 5271 sayılı CMK'nun 175. maddesinde iddianamenin kabulüyle kamu davasının açılmış olacağı düzenlenmiştir....

      Zira hükmüne uyulan bozma ilamında "Davacının şikayeti üzerine davalı ... aleyhinde ceza davası açılmıştır. Ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı veya tespit edilecek maddi vakıa hukuk hakimini bağlayıcı olması nedeniyle ceza yargılamasının sonucunun beklenilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir" denilmiştir. Bozma ilamında bahsedilen...2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/152 Esas 2014/63 Karar sayılı dosyasında kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, işbu kararın katılan ... tarafından temyiz edildiği ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay'da bulunduğu dava dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Bir başka anlatımla sonucunun beklenilmesi istenilen ceza davasında verilen karar henüz kesinleşmemiştir. Bu durumda mahkemece anılan ceza davası sonunda verilen kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken bu yön gözden kaçırılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Devlet Hastanesinin 27.12.2010 günlü adli raporuna göre, basit tıbbı müdahale ile giderilemeyecek ve vücudunda kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığının tespit edildiği, katılanın şikayeti üzerine, sanığın cep telefonunu evinde olduğunu belirterek teslim ettiği, katılanın aşamalardaki tutarlı beyanları, sanığın kaçamaklı savunması, adli muayene raporu, yakalama tutanağı ile anlaşılması karşısında; anık ...'ın yağma suçunu işlediği anlaşıldığı halde, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek istiyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK'nın 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak zamanaşımı iddiasında bulunmuş olup anılan itirazın takip yoluna göre İİK'nın 172. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerekir....

            Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazı hakında olumlu olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan konularda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın ve olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8....

              ‘den 399.907,00 TL karşılığı satın almış olduğunu, satın alındıktan yaklaşık olarak 1 ay sonra aracın direksiyon kontrolü zorlaşmış ve alt takımdan sesler gelmeye başlamış olduğunu, davacı aracı satın aldıktan sonraki 2 ay içersinde 6 kez yetkili servise gitmiş olup bunlardan 4 tanesi kayıtlara geçmiş olduğunu, 02.12.2021 tarihinde direksiyon çekmesi şikayeti ve alt takımdan gelen sesler şikayeti ile 14.12.2021 tarihinde tarihinde direksiyon çekmesi şikayeti ve alt takımdan gelen sesler şikayeti ile, 2.12.2021 tarihinde yine aynı şikayet ile 28.12.2021 tarihinde yine direksiyon çekme problemi ile 10.01.2022 tarihinde de aynı şikayetler için gittiği serviste direksiyon kutusu ve alt takım değiştirilmiş olduğunu, davacının, dava konusu aracın denge probleminin devam etmekte olduğunu ileri sürerek aracın güncel değerinin belirlenerek iadesini talep ve dava etmektedir....

              -K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya kıymet takdir raporunun 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre de icra mahkemesine 06.05.2019 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...

                  Bütün bu yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle 6762 sayılı TTK.'nun 726. maddesini değiştiren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresi 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıldır. TTK.nun 796/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yer ile ödeme yerinin (muhatap bankanın bulunduğu yerin) aynı olması halinde ibraz süresi 10 gündür. Somut olayda takibe konu 29.02.2009 keşide tarihli çekin keşide yeri ve muhatap banka ......

                    UYAP Entegrasyonu