Takibin kesinleşmesinden sonraki safhada borçlu İİK'nun 71. maddesine göre itfa imhal veya zamanaşımı itirazında bulunabilir. Somut olayda bononun vadesi gelmeden takibe konulduğu şikayeti süresinde yapılmadığından takip asıl alacak ve ferileri ile birlikte kesinleşmiştir. Borçlu takibin kesinleşmesi sonrası dönemde ise icra mahkemesine başvurarak ödeme nedeniyle borcunun kalmadığını da ileri sürdüğüne göre mahkemece icra dosyasına yapılan ödeme dikkate alınarak borçlunun isteminin İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, süresinde yapılan bir şikayet bulunmadığı halde takip tarihinde borcun vadesinin gelmediği dolayısiyle muaccel olmadığı gerekçesiyle takibin iptali yönünde hüküm tesis isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5187 sayılı Basın Yasasının, suç tarihinde yürürlükte bulunan 26. maddesinin 1.fıkrasında, basılmış eserler yoluyla işlenen suçlarla ilgili ceza davalarının günlük süreli yayınlar yönünden iki ay, diğer basılmış eserler yönünden dört ay içinde açılmasının zorunlu olduğu, aynı maddenin 2. fıkrasında ise bu sürelerin, basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiği tarihten başlayacağı, teslim edilmemesi halinde suçu oluşturan fiilin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından öğrenildiği tarihin esas alınacağı, maddenin 5.fıkrasında ise kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda dava açma süresinin, suç için kanunun öngördüğü dava zamanaşımı süresini aşmamak şartıyla, suçun işlendiğinin öğrenildiği tarihten başlayacağı ve 5271 sayılı CMK'nun 175. maddesinde iddianamenin kabulüyle kamu davasının açılmış olacağı düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın katılanın kendisine taş atarak yaralanmasına neden olduğuna dair iddia ve şikayeti hakkında zamanaşımı süresince mahallinde soruşturma yapılması mümkün görülmüştür. Oluşa ve tanık anlatımlarına göre; sanık lehine haksız tahrik hükmünün uygulanmamasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki (1) numaralı, sanığın eşi tanık Türkan 07.04.2015 tarihli oturumda dinlenmiş olduğundan (2) numaralı, hükmün katılanın yüzüne karşı verilmesi ve katılanın hükmü temyiz etmemesine göre sanığın temyiz dilekçesinin katılana tebliğ edilmemesi esasa etkili olmadığından (5) numaralı bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalıların dava konusu 1252 ada 4 parsel sayılı taşınmazın vergi ve diğer işlemlerinin takibi bahanesiyle damadı davalı ...’e vekaletname vermesini sağladıklarını, vekil Hamit’in de dava konusu taşınmazı diğer davalı kızı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, herhangi bir satış bedeli ödenmediğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ederek kendisini zararlandırdıklarını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, zamanaşımı def'inde bulunmuş, davacının iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği, davacının şikayeti üzerine yapılan soruşturmalardan takipsizlik kararları verildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, satış bedelinin davacıya ödendiğinin ispat edilemediği, kayıt maliki ...’ın iyi niyetli olmadığı gibi taşınmazı satın alabilecek ekonomik durumunun da olmadığı...
Akdî ilişkinin kurulduğu ileri sürülen tarih ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 126/4. maddesine göre yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılmış olan davalar hariç olmak üzere eser sözleşmesinden kaynaklanan tüm davaların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu hükmü getirilmiştir. Aynı Yasa'nın 128. maddesinde zamanaşımı süresinin alacağın muaccel olduğu zamandan başlayacağı düzenlenmiştir. Alacağın istenebilir olması bir bildirime bağlı olan hallerde zamanaşımı bu haberin verilebileceği günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Yine BK'nın 132. maddesinde zamanaşımının işlemesine engel olan ve tatil eden sebepler, 133. maddesinde de zamanaşımını kesen sebepler sayılmıştır....
Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazı hakında olumlu olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan konularda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın ve olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8....
‘den 399.907,00 TL karşılığı satın almış olduğunu, satın alındıktan yaklaşık olarak 1 ay sonra aracın direksiyon kontrolü zorlaşmış ve alt takımdan sesler gelmeye başlamış olduğunu, davacı aracı satın aldıktan sonraki 2 ay içersinde 6 kez yetkili servise gitmiş olup bunlardan 4 tanesi kayıtlara geçmiş olduğunu, 02.12.2021 tarihinde direksiyon çekmesi şikayeti ve alt takımdan gelen sesler şikayeti ile 14.12.2021 tarihinde tarihinde direksiyon çekmesi şikayeti ve alt takımdan gelen sesler şikayeti ile, 2.12.2021 tarihinde yine aynı şikayet ile 28.12.2021 tarihinde yine direksiyon çekme problemi ile 10.01.2022 tarihinde de aynı şikayetler için gittiği serviste direksiyon kutusu ve alt takım değiştirilmiş olduğunu, davacının, dava konusu aracın denge probleminin devam etmekte olduğunu ileri sürerek aracın güncel değerinin belirlenerek iadesini talep ve dava etmektedir....
-K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya kıymet takdir raporunun 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre de icra mahkemesine 06.05.2019 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...
Bütün bu yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle 6762 sayılı TTK.'nun 726. maddesini değiştiren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresi 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıldır. TTK.nun 796/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yer ile ödeme yerinin (muhatap bankanın bulunduğu yerin) aynı olması halinde ibraz süresi 10 gündür. Somut olayda takibe konu 29.02.2009 keşide tarihli çekin keşide yeri ve muhatap banka ......