WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haksız fiil sorumluluğu ile ilgili zamanaşımı ise Türk Borçlar Kanunu'nun 72.maddesinde düzenlenmiş, maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde eylemin cezayı gerektirmesi durumunda uzatılmış zamanaşımı süresinin uygulanacağı kabul edilmiştir. İşte uyuşmazlığa konu olan, 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 72/1 maddesinin ikinci cümlesinin Karayolları Trafik Kanunu'na uyarlanmış halidir. 2918 sayılı yasanın 109/2 maddesinde “davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmesi halinde bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olduğu” düzenlenmiştir. Uzatılmış zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için haksız fiilin aynı zamanda ceza kanunları gereğince suç teşkil etmesi, bunun yanında haksız fiilden doğan tazminat alacağına ilişkin zamanaşımı süresinden daha uzun bir ceza davası zamanaşımı süresi öngörülmüş olması gereklidir....

    iken alıcının 30.000 km bakımı, silecek çalışmıyor, kapı camları kapanırken kasıyor, seyir halinde iken uğultu geliyor ve yağ eksiltiyor şikayeti ile yetkili servise aracı getirdiği, serviste yapılan işlerin 30.000 km bakımı, ön fren balatası ve alternatör kayışı değişikliği ve balata temizleyici verilmesine ilişkin olduğu, 04.02.2015 tarihli servis talebinde araç 36.669 km de iken alıcının yağ kaçağı var, silecek çalışmıyor, uğultu sesi var, ön cam yavaş kapanıyor şikayetinde bulunduğu, servis tarafından silecek iç mekanizmasının komple değiştirildiği, 09.02.2015 tarihli servis talebinde araç 37.121 km de iken alıcının motordan ötme sesi geliyor şikayeti ile yetkili servise getirildiği, serviste yapılan işler: turbo ünitesi ve hava filtresi değişikliği olduğu, 24.06.2015 tarihli servis talebinde araç 45.213 km de iken, alıcının 45.000 km bakımı, motordan ses geliyor, ABS lambası yanıyor ve araçta ıslık sesi var şikayeti ile yetkili servise getirildiği, serviste 40.000 km bakımının yapılarak...

      e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Ceza Dairesinin 29.11.2021 tarihli ve 2020/7869 Esas, 2021/8312 Karar sayılı kararı ile; "...Adli Tıp Kurumu Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulunun 01/09/2010, 17.12.2014, 15.04.2015; Adli Tıp Genel Kurulunun ise 26/07/2012, 28.05.2015 tarihli raporlarda karın ağrısı, kusma şikayeti ve laboratuar bulgularına göre ilgili uzman konsültasyonu istemeden hastayı eve göndermesi tıp kurallarına uygun olmadığı belirtilen sanık ...'...

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ceza soruşturmasındaki haksız şikayeti nedeniyle davacıya ait emtiaya el konulduğu ve emanetteki ticari emtianın kaybolduğu, davacının ceza yargılaması sonucu beraat ettiği, davalının haksız şikayeti nedeniyle davacının zarara uğradığı, dava konusu malzemeler bulunamadığından deforme olup olmadığı ve değerinin tespit edilemediği, davacının maddi zararının takdiren 1.000,00 TL olduğu , davalının sübut bulan eylemi nedeniyle davacının kişilik değerinin zedelendiği gerekçesiyle, 1.000,00 TL maddi tazminat ve 8.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

            Yukarıda açıklanan aşamalardan da anlaşılacağı ve alacaklının da kabulünde olduğu üzere ihale konusu maden işletme ruhsatına yönelik haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karara ilişkin temyiz incelemesi henüz sonuçlanmamış ve karar kesinleşmemiştir. Haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen kararın temyiz tarihi, satış kararı ve ihale tarihinden öncedir. Ayrıca, borçlunun, haczedilmezlik şikayeti sonuçlanmadığından satışın durdurulması talebi de, ... İcra Mahkemesi'nin 28/09/2015 tarih ve 2015/1059 E.-909 K. sayılı kararı ile reddedilmiştir. Diğer bir ifade ile, haczedilmezlik şikayeti keşinleşmeden ve borçlunun satışın durdurulması talebi olduğu halde satışa gidilmiştir....

              Davacılar, motorsikletine zorla el koydukları iddiasıyla davalının şikayeti sonucu haklarında hırsızlık suçlamasıyla soruşturma yürütüldüğünü, soruşturma sonucunda haklarında takipsizlik kararı verildiğini, davalının ise suç isnad ederek iftira ettiği gerekçesiyle açılan davada cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, davalının haksız şikayeti nedeniyle uğradıkları manevi zararın giderilmesini istemişlerdir. Davalı ise, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece;davalının,davacılara ''iftira attığı” şeklindeki eylemin gerçekleştiği ve yapılan söz konusu bu eylemin davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabulü ile davacılar yararına manevi tazminata hükmedilmiştir. Dava dosyası içerisinde bulunan .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/164 esas ve 2012/11 karar sayılı ceza dosyasının incelenmesinde;davalının ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu dilekçesi ile tamir için ...'da ....'...

                nın davacı şirket yetkilisi olduğu ve icra takibinden haberdar olunduğuna dayanak teşkil eden 07.12.2016 tarihli hacizde hazır bulunduğu buna göre dava tarihi olan 29.12.2016 itibariyle usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığından şikayetin reddi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin gerekçesinin bu doğrultuda düzeltildiği, ayrıca üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından zamanaşımı itirazının da reddinin gerektiği belirtilerek borçlunun şikayet ve itirazlarının reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı şirket adına çıkartılan ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun tebliğ edilmediği açık olup bu durum Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulündedir....

                  Davalı kooperatif vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak husumetin senedin düzenlendiği notere yöneltilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen dava davalısı, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini ve her hangi bir sorumluluğunun olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                    Bu durumda, kambiyo senedi niteliği taşımayan dayanak belge üç yıllık zamanaşımına tabi olmayıp 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesinde düzenlenen on yıllık zamanaşımına tabidir ve on yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı sürelerinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile istemin kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu