WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak, borçlu, borç doğuran ilişkiyi kabul etmişse, alacaklının artık İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur. Somut olayda, her ne kadar takip dayanağı alacağın kaynağı İİK'nun 68/1. maddesindeki belgelerden değil ise de borçlunun 16.12.2014 tarihli borca itirazının açıklamalar kısmında “..borcumu ödedim ödediğime dair elimde Tahsilat makbuzu bulunmaktadır.” şeklinde beyanda bulunduğu, dolayısıyla alacaklı ile aralarındaki hukuki ilişki kabul edilip itiraz ödeme olgusuna dayandırdığına göre artık takip dayanağı belgenin İİK'nun 68/1.maddesindeki belgelerden olması aranmaz....

    İcra Dairesinin 2020/1798 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T1 tarafından borçlu T3 hakkında 27/02/2020 tarihinde genel haciz yoluyla 32.110,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 12/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 13/03/2020 tarihinde borçlu vekilinin "Borca ve tüm ferilerine itiraz ediyoruz. Müvekil alacaklı tarafa ödemesini peşin yapmıştır. Mahkemede her türlü beyan hakkımızı da saklı tutarak borca itiraz ediyoruz. Yukarıda anlattığımız üzere asıl alacağa ve bu alacaktan mütevellit her türlü ferilerine ve işlemiş faizine itiraz ediyoruz." beyanlarıyla itiraz ettiği, davanın 12/06/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

    İcra Dairesinin 2019/9761 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Aslancan Otomotiv - T1 tarafından borçlular Uçar Erdal ile T3 hakkında 26/07/2019 tarihinde genel haciz yoluyla 202.569,86 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu davalıya 05/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 31/07/2019 tarihinde takibe konulan senet bedelinin ödendiğini belirterek borca itiraz ettiği, müdürlükçe takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı alacaklı tarafça 06/08/2019 tarihinde süresinde mahkemeye müracaatla itirazın kaldırılmasının istenildiği anlaşılmıştır. Somut olayda borçlu icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip, itirazını ödeme olgusuna dayandırdığına göre itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında alacaklının artık İİK. nun 68/1 maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer yoktur....

    İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; borçluya ödeme emrinin tebliğ edilemediği ve alacaklının son işlemi 08/01/2015 tarihinde yaptığı, 08/01/2015 tarihinden beri dosyanın işlemsiz bırakıldığı, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan zamanaşımı itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcutsa borçlunun borca itirazda hukuki menfaatinin bulunacağı, somut olayda takip dosyasında alacaklının takibi sürdürme iradesinin mevcut olmadığı gerekçesi ile "davacının borca itirazının hukuki yarar yokluğundan usulden reddine" karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddedildiği görülmektedir....

      Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine karşı borçluların yasal sürede borca ve ferilerine itirazı ile duran takipte alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; borcun tamamına itiraz edildiği, temel ilişkinin ve borcun varlığının İİK'nun 68. maddesindeki belgelerle ispat edilemediği gerekçesiyle itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; itirazın kısmi itiraz niteliğinde olmadığı ancak itiraz ve cevap dilekçesi kapsamına göre taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ve borç ilişkisinin kabul edildiği, alacaklının...

        vuku bulmuş olup işbu bono bakımından takibin iptalinin gerektiği, takip konusu 23/02/2014 vade tarihli 12.000 TL bedelli bono yönünden imzanın davacı borçluya ait olduğu anlaşıldığından davacı borçlunun imzaya itirazının yerinde olmadığı, davacı borçlunun imzaya itiraz dışındaki borca itirazlarını İİK'nın 169/a-1. maddesi kapsamındaki belgelerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle imzaya/borca itirazlarının reddine, mahkemece, imzaya itiraz nedeniyle tensiben takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olduğu göz önüne alınarak (İİK.m.170/III c.4) davacı-borçlunun takip konusu 23/02/2014 vade tarihli 12.000 TL bedelli bono bakımından %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 12/07/2018 tarih 2018/1334 Esas 2018/1223 Karar nolu veraset ilamı ile birlikte borçlu mirasçıları adına düzenlenmiş Örnek No:10 ödeme emri ibraz edilerek mirasçılara tebligat çıkartılması istenilmiş, davacıya 04/09/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 07/09/2018 tarihinde açılan dava ile yetkili yer gösterilmeksizin yetkiye, borca, faize ve imzaya itiraz edilmiş, 02/10/2018 tarihli dilekçe ile terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın reddedilmiş sayılacağı ve borca itiraz nedenlerinin değiştirildiği açıklanarak ıslah dilekçesi verilmiş, mahkemece terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın reddedilmiş sayılması hususundaki yargılamanın genel mahkemelerin yargılama konusu olduğu belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2015/2924 Esas sayılı dosyasından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra müdürlüğüne verdiği dilekçede takibe konu borcun tamamının alacaklıya ödendiğini bildirerek borca itiraz ettiği, bunun üzerine, alacaklının borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki,alacaklının genel haciz yoluyla başlattığı icra takibinde, İİK.'nun 68/1. maddesinde yer alan ve mücerret borç ikrarını içeren bir belgeye dayanmadığı tartışmasızdır. Ancak; borçlunun icra dairesine verdiği dilekçesinde; itirazını ödeme olgusuna dayandırdığı açıktır. Bu durumda, borçlu, borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip, itirazını ödeme olgusuna dayandırdığına göre, itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında alacaklının artık İİK.'...

          Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bonoya dayanan alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169/a-4. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğindedir. Mahkemece, takip öncesi zamanaşımı itirazının kabulü halinde, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 3....

            UYAP Entegrasyonu