Kararında da belirtildiği üzere, lehtar olan müvekkili yönünden zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğunu, müvekkili bakımından takibin 1 yıldan daha fala süre takipsiz bırakıldığı dikkate alındığında takibin zamanaşımı nedeni ile geri bırakılması kararı verilmesi gerekir iken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin devamını sağlayacak her takip işlemi ile zamanaşımı süresinin kesileceğini, bu nedenle yapılan takip işlemleri ile zamanaşımı süresinin kesildiğini, ayrıca 2012 yılında yürürlüğe giren TTK ile zamanaşımı süresinin üç yıla çıktığını, bu değişiklik sonrası yapılan tüm işlemler için üç yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması şartlarının bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar yetki belgesi ile duruşmaya katılan davalı alacaklı vekili Av. Hasan Hüseyin Yıldırım'ın yüzüne karşı verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/ 763 Esas, 2014/ 998 Karar sayılı kararı sunularak dayanak icra dosyalarında zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği iddiasında bulunulmuştur. İcra ve İflas Kanunu'nun 71. maddesinin ikinci fıkrasında; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yeralmaktadır. 33/a maddesinin birinci fıkrasında ise "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" denilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir....
Takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinin kabulü halinde İİK'nun 71. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince, "icranın geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekirken, "takibin iptaline" hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedeniyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte borçluların yasal süresinde ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/27 Esas sayılı dosyası üzerinden icra emrinin ve takibin iptalini istediği dosyanın karar tarihi itibariyle derdest olduğu, mahkemece tedbir kararı verilmediği, anlaşılmıştır. İİK nun 149/a-1 maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı kanunun 33.maddesine göre icra mahkemesine yapılan itiraz icrayı ve satışı durdurmaz. İİK nun 149/a-2 maddesine göre ise, İcra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz....
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davalının davacı hakkında takibe geçtiği, daha sonra taraflar arasında ibraname düzenlendiği ve davalının ibranamede davacıdan icra takibi nedeni ile alacaklı olmadığını ifade ettiği davacının bu ibranameyi icra dosyasına sunmadığı ve feragat harçlarını yatırarak amacına ulaşması mümkün iken bu yola başvurmadığı ve TTK.nun 726.maddesi ve İİK.nun 71-33/a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması kararı aldığı, bu kararın dava tarihinden sonra alındığı için ortada geçerli ve yürürlükte olan bu takibin bulunmadığı bu nedenlerle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 14 adet senede dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımı oluştuğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 3 yıllık bono zamanaşımının oluştuğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
ile uygulanması gereken aynı yasanın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine 01/10/2009 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, alacaklı tarafça dosyanın takipten sonra işlemsiz bırakıldığını, 01/10/2009 tarihi ile 18/03/2020 tarihleri arasında dosyada herhangi bir işlem yapılmadığını, bu nedenle zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasını istediklerini mahkemenin hiçbir inceleme yapmadığını, kararını gerekçelendirmediğini söyleyerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir....
Mahkemece davacı ve borçlu şirektin farklı şirketler olduğu, aralarında hukuki ve fiili bir irtibatın bulunmadığı, ödeme emrinin haciz adresinden farklı bir yerde tebliğ edilidiği, davacı tanıklarının beyanlarının davayı doğrular nitelikte olduğu İstanbul 11.İcra Hukuk Mahkemesininin 28.10.2010 gün ve 2010/1544-2119 sayılı ilamı ile dava konusu takibin İİK'nun 71.ve 33/a maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verildiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına davacının tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili ile davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. İstihkak davası devam ederken İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28.10.2010 gün, 2010/1544-219 sayılı kararı ile İİK’nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararı verilmiştir....