Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2020/914 ESAS - 2021/592 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında davalı şirket tarafından İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 2011/11660 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, dosya takip edilmediğinden işlemden kaldırıldığını, takip dosyasında uzun zamandır işlem yapılmadığından TTK'da yazılı zamanaşımı sürelerinin dolduğunu öne sürerek İİK'nın 71/son ve 33/a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Başvuru bu hali ile İ.İ.K.'nun 170/b maddesinin göndermesi ile aynı Kanunun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. TTK. nun 690. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. TTK. nun 663/2.maddesine göre ise, zamanaşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir süre işlemeye başlar. Borçlunun açtığı imzaya itiraz davasında tedbir talebinin reddedildiği, yargılama sonucunda da davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşıldığından bu davanın zamanaşımını kesmeyeceği açıktır. Ancak, borçlu Mecit yönünden icra dosyasında alacaklı vekilince 03/08/2009 tarihinde adres araştırması, 06/09/2011 tarihinde de haciz talep edilmiştir....

    İcra Dairesi'nin 2008/9615 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmış olup takibin kesinleştiğini, takipteki çeklerin tamamının zamanaşımına uğradığından, icranın geri bırakılması gerektiğini, takibe konu 15/04/2008, 15/05/2008 ve 21/05/2008 tarihli 3 adet çek olduğunu, tarihleri itibari ile (03/02/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı kanundan önce keşide edilmiş olmaları sebebi ile) bu çeklerin tabi oldukları zamanaşımı süresinin 6 ay olduğunu, çekler hakkında zamanaşımı süresinin ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınmasının zorunlu olduğunu, dava konusu çeklerde keşide yeri ve muhattap bankanın İstanbul'da olduğundan 10 günlük ibraz süresine tabi olup, ibraz süresinin bitim tarihlerinin 6273 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, 6 aylık zamanaşımına tabi olduklarının açık olduğunu, zaman aşımının kesilmesi için alacaklının...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra, İİK'nun 71/2. ve 33/a. maddeleri uyarınca zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece zamanaşımının 6 ay olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03.02.2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe...

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; icranın geri bırakılması için borçlu tarafça sadece nakdi alacak kalemlerini karşılar teminat depo edildiği, baz istasyonunun sökülmesini geri bıraktıracak herhangi bir teminat depo edilmediği, bunun doğrultusunda Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2020/438 esas 2020/14 karar sayılı ilamında özetle "takip konusu yapılan miktar için teminat alındığı anlaşıldığından talebin kabulü ile icranın temyiz incelemesi sonuna kadar geri bırakılmasına" şeklinde karar verildiği, bilindiği üzere icra mahkemelerinin ilamın hüküm kısmı ile bağlı olduğu, hükmün genişletici veya değiştirici yorumlarda bulunulamayacağı, dolayısıyla icranın geri bırakılması kararında baz istasyonunun sökülmesini geri bıraktıracak karara rastlanılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtayca verilen icranın geri bırakılması kararının Kocaeli 8....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/126 E. sayılı dosyası ile icranın geri bırakılması için davası açıldığını ve mahkemece bono için geçerli olan 3 yıllık zamanaşımı dolduğundan bahisle icranın geri bırakılması kararı verildiğini, verilen bu kararında davalı tarafından temyiz edilmeden kesinleştiğini ve bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 18.000,00 TL maddi tazminatın işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasındaki ilişki vekalet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Vekil, özen yükümlülüğüne riayet ederek elindeki işi takip etmek zorundadır. Davalı avukatın, davacı tarafından masrafın yatırılmadığını yasal delillerle ispat etmesi gerekir. Bu hususta dosyada yazılı bir delil bulunmamaktadır....

        Somut olayda icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belgeye dosyada rastlanılamamıştır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden 7 günlük sürenin kesinleşme tarihinden itibaren başladığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          O halde; Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen ... 9.İcra Hukuk Mahkemesinin 17.2.2021 tarihli ve 2020/163 Esas, 2020/163 Karar sayılı icranın geri bırakılması kararının kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise icranın geri bırakılması kararına karşı alacaklının 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açıp açmadığının araştırılması, alacaklı tarafından genel mahkemelerde İİK'nin 33/a-2. maddesi uyarınca açılan bir davanın olmaması halinde alacağın zamanaşımına uğradığı hususunun kesin hüküm teşkil edeceği ve icranın geri bırakılması kararının, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağı ve icra dosyasındaki mevcut hacizlerin kalkacağı, alacaklı tarafından açılmış böyle bir dava varsa sonucunun istihkak davasında bekletici mesele yapılacağı, dava sonuna kadar icra takibinin duracağı, davanın kazanılması halinde duran icra takibine devam edileceği davanın kaybedilmesi halinde ise dosyadaki hacizlerin kalkacağının değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle kararın...

            Diğer davalı ... vekili, müvekkili hakkında rücu belgesi alınan takip hakkında (2003/4872 Esas sayılı dosya) icra mahkemesi tarafından icranın geri bırakılması kararı verildiğini, bu nedenle müvekkilinin bu takipten dolayı sorumlu tutulamayacağı belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının Ankara 23.İcra Müdürlüğünün 2003/4872 esas sayılı dosyasında takibe konulan çek hakkında TTK.nun 726/2.maddesindeki altı aylık zamanaşımı süresi geçmesine rağmen 20.04.2007 tarihinde çek bedelini ödeyip, İİK.nun 33/a maddesindeki icranın geri bırakılması yasal hakkını kullanmadığı, ayrıca temel ilişkiye yani TTK.nun 644.maddesine dayanmaksızın rücu belgesi ve çeke dayanarak çek keşidecisi ve lehtardan istemde bulunması olanağının olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan ... Koop.vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiştir....

              Somut olayda alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine Anlaya 2.İcra müdürlüğünün 2001/795 sayılı dosyası ile icra takib yapılmış olduğu bu takibin Alanya İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/191-538 sayılı kararı ile İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararı ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davacı tarafından İİK.nun 33a/2 maddesi uyarınca dava açılıp açılmadığının araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenilmesi, davacı tarafından dava açılmamış olması ve borçlu davalı tarafından açılan icranın geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmiş olması halinde geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu