Davalı sigorta vekili düplik dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Mahkememizin 11/1/2013 tarihli celsesinin 2'nolu ara kararı ile zamanaşımı konusunda nihai kararla değerlendirme yapılması karar altına alınmıştır. Öncelilikle davalı taraf zamanaşımı itirazını düplik dilekçesinde ileri sürmüştür. Davacı taraf bu duruma itiraz etmekte ve zamanaşımı itirazının bu aşamada ileri sürülemeyeceğini söylemektedir. Zamanaşımı def'inin ne zamana kadar ileri sürülebileceği konusunda ne mülga HUMK.nda ne de HMK.nda açık bir düzenleme görülmemektedir. Zamanaşını def'i HMK.nun 116. Maddesinde belirtilen ilk itirazlardan sayılmamıştır. HMK 116/1 maddesi gereğince ilk itirazlar; Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı, uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı ve iş bölümü itirazı olarak sınırlı sayıda belirlenmiştir. Bu nedenle zamanaşımı itirazı, ilk itirazlardan olmadığı için cevap dilekçesi ile birlikte sunulma zorunluluğu yoktur....
Mahkemece toplanan delillere göre, davalının cevap dilekçesini ıslah etmek suretiyle zamanaşımı def’inde bulunabileceği, dava konusu çeklerle ilgili bir yıllık dava zamanaşımı süresi dolduktan sonra iş bu davanın açıldığı, TTK:nun 644.maddesine dayalı keşideci aleyhine açılacak davaların bir yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu gerekçeleriyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunmayan davalı tarafın daha sonraki aşamada ileri sürdüğü bu def’in davacı tarafın savunmanın genişletilmesi itirazı ile karşılaşmasından sonra davalının bu defa cevap dilekçesini ıslah ederek zamanaşımı def’inde bulunup bulunamayacağı noktasındadır....
Mahkemece, davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2018/1366 Esas sayılı dosyasından yürütülen takipte icranın davacı borçlu açısından zamanaşımı sebebiyle geri bırakılmasına, davacının zamanaşımı itirazı kabul edildiğinden borca itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir. Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2018/1366 (Eski Esaslar: 2006/1785 Esas, 2013/2588 Esas) esas sayılı takip dosyası ile, dava dışı - alacaklı tarafından davacı-borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip alacağının davalı alacaklı varlık şirketine temlik edildiği, davacı-borçlu adına kayıtlı taşınmaz kaydına 23/02/2018 tarihinde haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Takibin dayanağı banka kayıtları olup kural olarak borcun muaccel olduğu tarih itibariyle uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125.maddesi uyarınca zamanaşımı süresi 10 yıldır....
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1-Sanık ... ile ilgili yapılan temyiz incelemesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 5271 sayılı CMK'nun 231/12 madde ve fıkrası uyarınca itirazı kabil olduğu gözetilerek, ilgili merci tarafından tetkik edilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 2-Sanık ... ile ilgili yapılan temyiz incelemesinde ise; Suç tarihi olan 19.08.2003 tarihi ile inceleme tarihi arasında 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması ; Bozmayı gerektirmiş,sanık ...’nin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının CMUK’nun 322/1. ve CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca (DÜŞÜRÜLMESİNE), 14.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlandığı ve zamanaşımı itirazı da gözetilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 372.27.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 317 parsel sayılı 24500 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davalının itirazı Kadastro Komisyonunca kabul edilerek taşınmazın 1/2 hissesinin ..., 1/2 hissesinin ölü ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir. İtirazı Komisyonca red edilen Hazine, kayıt miktar fazlasının Hazineye ait olduğu iddiasına, tespit maliki ... ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişmeli parselin davacı ... mirasçıları ..., ..., ... ve ... adına hisseleri oranında tesciline karar verilmiş; hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....
Yetki itirazı ilk itirazlardan olup, hadise şeklinde incelenir ve karara bağlanır. Yetki itirazının reddinden sonra davalı esasa ilişki itirazını ileri sürmüştür. Davalı yetki itirazı reddedilmeden zamanaşımı itirazında bulunduğuna göre zamanaşımı itirazı süresindedir. Mahkemece zamanaşamı itirazının kabul edilmemesi isabetli olduğundan sayın çoğunluğun zamanaşımı itirazının kabulüne ilişkin bozma kararına katılamıyoruz....
sürede yapılmayan ve davacı tarafça da muvafakat edilmeyen zamanaşımı itirazı reddedildiği” gerekçesi ile bozmaya karşı direnilmiştir....
Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı itirazına davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa(suskun kalınmışsa) zamanaşımı itirazı geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı itirazının geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Başka bir anlatımla 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı itirazına davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı itirazı dikkate alınmaz. Somut olayda, dava kısmi dava olarak açılmış ve mahkemece kısmi alacak davası olarak kabul edilmiş ve sonuçlandırılmıştır. Davacı 17.03.2016 tarihinde davasını ıslah etmiş ve davalı vekiline ıslah dilekçesi 05.04.2016 tarihinde tebliğ edilerek, davalı vekili 08.04.2016 tarihinde davacının ıslah dilekçesine karşı kanuni süre içerisinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur....
ve takdire göre, katılan ... vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 30/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....