Davalı, cevabında zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Mahkemece, davalının zamanaşımı defi yerinde görülerek, davalı... Kalorifer Ltd. Şti hakkındaki davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 133. (TBK. m. 154) maddesine göre alacaklının icra takibine geçmesi ile zamanaşımı kesilir. 818 sayılı BK.'nun 135. maddesine göre zamanaşımının kesilmesi tarihinden itibaren, yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlar. İcra takibi ile kesilen zamanaşımı takibe ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar. Somut olayda, alacaklı bankanın takibe başladığı 19/01/2010 tarihi itibariyle zamanaşımı kesilmiş olup, bu tarihten itibaren sebepsiz zenginleşme için öngörülen 1 yıllık yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlamıştır. Ödeme emri tebliği, icra takip işlemi olması nedeni ile 27/01/2010 tarihinde zamanaşımı tekrar kesilmiş olup, yeni bir süre işlemeye başlamıştır....
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 6136 sayılı yasaya muhalefet suçu ile ilgili yapılan incelemede; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 5271 sayılı CMK'nun 231/12 madde ve fıkrası uyarınca itirazı kabil olduğu gözetilerek, ilgili merci tarafından tetkik edilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, Yaralama suçu ile ilgili yapılan incelemede ise; Suç tarihi olan 27.10.2001 tarihi ile inceleme tarihi arasında 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması ; Bozmayı gerektirmiş,sanık savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının CMUK’nun 322/1. ve CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca (DÜŞÜRÜLMESİNE),01.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı itirazı ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı itirazında bulunulabileceği kabul edilmelidir. 1086 sayılı HUMK yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı itirazına davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı itirazı geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı itirazının geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir....
Projesi“ kapsamında 4099 TL. fazla huzur hakkı ödendiğini beyan ederek, ödenen bu fazla bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davalı vekili dilekçesinde, müvekkiline fazla ödeme yapılmadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davalarında bir yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcı, kamu kurumlarında dava açılmasına emir vermeye yetkili makamın öğrenme gününden itibaren işlemeye başlar. (H.G.K. 25.06.2003 tarih ve 2003/4–422 E, 2003/439 K.).Mahkemece; davacı idarenin emir vermeye yetkili makamının iş bu davanın açılması için vermiş olduğu olur tarihinin araştırılarak zamanaşımı itirazı yönünden değerlendirme yapılması gerekirken zamanaşımı itirazı üzerinde durulmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
e yüklenen hırsızlık suçundan yapılan incelemede; Sanığa yüklenen hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın, türü ve süresine göre 5237 sayılı TCY’nın 66/1-e ve 66/2 maddelerinde öngörülen 4 yıllık asli zamanaşımı süresinin karar tarihi olan 21/09/2007 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, B) Sanık ...'...
Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Somut olayda; örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya tebliğ edilmiş ve takip kesinleşmiş olmakla, 31.03.2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuruda ileri sürülen zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme yönelik bir zamanaşımı itirazı yoktur....
Tüzel kişiler ve özellikle de kamu kurumlarında öğrenme tarihi, o kurumun dava açma konusunda emir vermeye yetkili organı bakımından esas alınır.Öyle ise mahkemece, davalının zamanaşımı itirazı hakkında inceleme yapılıp, dava açma konusunda karar vermeye yetkili makamın kim olduğu ve onun öğrenme tarihi esas alınarak, eğer zamanaşımı dolmuş ise, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, eğer dolmamış ise esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesi gereğince herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Somut olayda; örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya tebliğ edilmiştir. 26.06.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuruda ileri sürülen zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur. O halde mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazının süresiz şikayete tabi olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2002/6912 sayılı dosyası ile girişilen icra takibinin yapıldığı 28.03.2002 tarihinde zamanaşımı süresi kesildiğinden bu tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayan 5 yıllık zamanaşımı süresi 28.03.2007 tarihinde sona ermekte olup ikinci takip tarihi 27.03.2008 tarihinde zamanaşımı süresi dolduğundan davalının zamanaşımı itirazının kabulüyle davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı itirazı nazara alınmayarak işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 25.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra takibi, olay tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde yapıldığından, takip tarihinde zamanaşımı kesilmiş ve 2 yıllık süre yeniden işlemeye başlamıştır. Davalı 07.10.2011 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz etmiş, takibin durması sebebiyle davacı tarafından 24.01.2013 tarihinde işbu itirazın iptali davası açılmıştır. Davacı tarafa, itirazın dilekçesi tebliğ edilmediğinden, davacının itirazı öğrendiğini bildirdiği tarihten itibaren 1 yıllık süresi içinde bu davayı açtığının da kabulü gerekmektedir....