Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, ödeme emrinin tebliğinden önce müvekkilinin davacıya gönderdiği miktarın, davacı tarafından itirazi kayıt konulmaksızın kabul edildiğini, Borçlar Kanunu'nun 113. maddesi gereğince itirazi kayıt koymaksızın alacağını kabul edenin fer'i alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davalının kötü niyetli bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre; kooperatif üyeliğinden ayrılan davacının yerine 28.05.2006 tarihinde yeni üye alındığı, alacağın bu tarihte muaccel hale geldiği, bu tarihten itibaren gecikme faizi talebinin yerinde olduğu, ödenmeyen işlemiş faiz miktarının 9.816,73 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın 9.816,73 TL yasal faiz yönünden iptaline, tarafların icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

    Mahkemece, kararlaştırılan bu hükmün BK'nın 158. madde kapsamında ifaya ekli ceza olduğu teslim anında itirazi kayıt konulmadığından istenemeyeceği gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de sözleşmedeki bu hüküm BK'nın 106/II. maddesinde tanımlanan gecikme tazminatı niteliğinde olup teslimde itirazi kayıt gerek olmaksızın talebi mümkündür. Buna rağmen mahkemece hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek sözleşmeye göre teslimi gereken tarih ile varsa fiilen teslim yoksa iskânın alındığı tarihe kadar olan dönem için hüküm altına alınması gerekirken tümüyle reddi doğru olmamış kararın bu nedenle de davalı karşı davacı arsa sahipleri yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı karşı davalı ......

      kayıt koymadan imzaladığını, davalı şirkete ait otelde üçlü vardiya şeklide çalışıldığını, davacının otel işyerinde istisnai olarak yaptığı fazla çalışmaların maaş bordrolarında gösterildiğini, ücretinin banka yoluyla ödendiğini, davacının fazla çalışmaya ilişkin bordrolara hiçbir itirazi kayıt koymadan imzaladığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir....

        İncelenen bu dosya içeriğine göre sözleşme konusu teknenin 2009 yılı kasım ayında dava dışı üçüncü kişi aracılığı ile davacıya teslim edildiği, davacının teslimden itibaren makul sürede davalı yükleniciye yönelttiği cezai şart ile ilgili itirazi kaydın bulunmadığı, 26.07.2010 tarihli ihtarının ise teslim tarihinden çok sonra olup cezai şart isteme hakkının düştüğü anlaşıldığından davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamış bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz talebinin reddine, 2. bent uyarınca kararının temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkeme Kararının Özeti: Davacı vekilinin ilk davada faiz hakkını saklı tutması icra takibinde faiz istemesine engel bir durum olmayıp faiz yönünden yeniden dava açılmasının MK'un 2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması kabul edilmiş olup ayrıca davacı tarafın icra takibi yaptığı alacağın faizi ile birlikte ödenmiş olduğu, ödemeler kabul edilirken itirazi kayıtta konulmadığından bahisle davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı sonucuna varılarak; davacı vekilinin icra takibinde yasal faiz talep ettiği, takibe konu borcun tamamının ödendiği, yasa gereği ödemelerin öncelikle faize ilişkin olduğu icra takip dosyasında kabul edilen ödemeler yönünden herhangi bir ihtirazi kayıt da bulunmadığından tahsil edilen alacak için gecikme zammı istenmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle gecikme zammı alacağına ilişkin talebin reddine karar vermiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

            Davanın tapu iptali ve tescil isteği bakımından kabulüne ilişkin olarak verilen karar, dairece; “ dosya kapsamı ile, somut olayda, davacı şirketin, satış iradesinin bulunduğu, çekişmeli 24 nolu bağımsız bölümü iradi olarak davalılara temlik ettiği, uyuşmazlığın satış bedelinin ödenmemesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 235. maddesinde satış bedeli ödenmediği taktirde satışın feshedileceği konusunda itirazi kayda bağlanmayan durumlarda tapunun iptalinin istenemeyeceği satıştan kaynaklanan bir alacak var ise onun istenebileceği aynı yasanın 246. maddesinde de menkul satışına ilişkin hükümlerin kıyasen taşınmaz satışlarında da uygulanacağı öngörülmüş olup dosya kapsamından satışla ilgili itirazi kayıt dermeyan edilmediği açıktır....

              Davacının faiz isteme hakkı olup olmadığı, davalı tarafından ödemenin ne zaman yapıldığı, davacının itirazi kayıtla ödemeyi kabul edip etmediği, faizin miktarının hesaplanması yargılama yapılmasını gerektirdiğinden icra - inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekir. Mahkemece, davacının bu istemi hakkında red kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMK.’nun 370/2. maddesi hükmü gereğidir....

                eden müfettiş raporunu gerekçe göstererek itirazi kayıtla yaptıkları ödemeyi iade etmediğini, davalı kurum vekili tarafından müvekkiline, Kurumun Ziraat Bankası hesaplarına, 26.01.2012 tarihinde itirazi kayıtla yapmış olduğu ödemelerden dolayı borcu kalmadığının bildirildiğini belirterek, müvekkili tarafından itirazi kayıtla davalı kurum adına yatırılan 44.137,06 TL'nin, ödeme tarihi olan 26/01/2012 tarihinden itiraben yasal faizi ile birlikte sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacaklarının istirdat ve iadesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                ALACAK DAVASIYETKİ İTİRAZI"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dava, davalının veresiye fişleri karşılığı davacı şirketten alınan akaryakıt bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, veresiye teslim fişlerinde belirtilen akaryakıtları müvekkilinin satın almadığını, satın alan kişinin davalının babası İbrahim için alındığını, teslim alan kısmında müvekkilinin ismi ve imzası olmadığını, müvekkilinin işçi olarak çalıştığını, borcun bulunmadığını, faiz talebinin fahiş olduğunu, davanın zamanaşımından reddi gerektiğini ve Köprüköy mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek, yetkili ilk itirazında bulunmuştur....

                  DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİHACZEDİLMEZLİK İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 82 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Tanıtıda mevcut destekleme politikalarının değiştirilerek çiftçilere doğrudan gelir desteği sağlanması ve kayıt sisteminin oluşturulması amacı ile ülke çapında uygulama yapılmasına İlişkin 13.12.2001 tarih ve 2001/3405 sayılı Kararname'ye eklenen 1. maddeye göre; (çiftçilere yapılacak doğrudan gelir desteği ödemeleri diğer kamu kurum ve kuruluşlarının alacaklarına mahsup edilemez.) Ayrıca, sonraki yıllarda yayınlanan kararnamelerle çiftçiye doğrudan gelir desteği sağlanması yönündeki uygulamaya devam edilmiş ve bundan başka çiftçinin kullandığı bazı maddelerle ilgili (destekleme ödemesi) yapılması kararlaştırılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu