./... esas sayılı dosyasına konu takip nedeniyle davacı tarafından itirazi kayıtla yapılan ödemenin iadesi sebebiyle açılan dava niteliğindedir. Davacı eldeki davada sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayandığını beyan etmiş, davalı da buna göre savunmada bulunmuş ve zaman aşımı defi ileri sürmüştür. Öncelikle davanın İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı bir dava mı olduğu irdelenmelidir. 6100 sayılı HMK'nun 33/1. maddesine göre; “Hakim, Türk hukukunu re'sen uygular." Belirtilen yasa hükmü uyarınca bir davada olayların açıklanması taraflara, hukuki nitelendirmesi hakime ait bir görevdir. Bu yasal düzenlemeler karşısında, somut olayda davacı, davalı tarafından ... İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı takip dosyası ile aleyhine yapılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığı halde itirazi kayıtla ödemek zorunda kaldığı paranın iadesini talep etmektedir....
Mahkemece her ne kadar fazla çalışma ve UBGT alacakları yönünden dosyaya çalışma düzenini gösterir yazılı bir belge sunulmadığı belirtilerek tanık anlatımları doğrultusunda hesaplama yapıldığı anlaşılmışsa da ve yine bilirkişi hesap raporundan sunulan mesai takip cetvelinin yapılan işin olağan koşulları ve sektör şartlarına uygun olmadığı belirtilerek tanık anlatımları doğrultusunda hesaplama yapılmış ise de dosya kapsamında mesai takip çizelgelerinin bulunduğu, Bu çizelgelerin davacının imzasını taşıdığı ve ayrıca herhangi bir itirazi kayıt da içermediği anlaşılmıştır....
Davalı vekili, ödeme emrinin tebliğinden önce müvekkilinin davacıya gönderdiği miktarın, davacı tarafından itirazi kayıt konulmaksızın kabul edildiğini, Borçlar Kanunu'nun 113. maddesi gereğince itirazi kayıt koymaksızın alacağını kabul edenin fer'i alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davalının kötü niyetli bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre; kooperatif üyeliğinden ayrılan davacının yerine 28.05.2006 tarihinde yeni üye alındığı, alacağın bu tarihte muaccel hale geldiği, bu tarihten itibaren gecikme faizi talebinin yerinde olduğu, ödenmeyen işlemiş faiz miktarının 9.816,73 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın 9.816,73 TL yasal faiz yönünden iptaline, tarafların icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....
Davalı vekili, davacının hak kazandığı tüm işçilik alacaklarının eksiksiz ödendiğini, bu hususunun işçi tarafından itirazi kayıtsız imzalanan ibraname içeriği ile sabit olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı işverence haksız feshedildiği, davalı işveren tarafından ibraz edilen ibranamede işçiye 4.000,00 TL ödendiği belirtilmiş ise de bu miktarın 2.000,00 TL'si için davacıya senet verildiği, senet bedelinin ödenmemesi ve ibraname tarih bulunmaması nedeni ile bu belgenin ödeme iddiası yönünden geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
İncelenen bu dosya içeriğine göre sözleşme konusu teknenin 2009 yılı kasım ayında dava dışı üçüncü kişi aracılığı ile davacıya teslim edildiği, davacının teslimden itibaren makul sürede davalı yükleniciye yönelttiği cezai şart ile ilgili itirazi kaydın bulunmadığı, 26.07.2010 tarihli ihtarının ise teslim tarihinden çok sonra olup cezai şart isteme hakkının düştüğü anlaşıldığından davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamış bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz talebinin reddine, 2. bent uyarınca kararının temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkeme Kararının Özeti: Davacı vekilinin ilk davada faiz hakkını saklı tutması icra takibinde faiz istemesine engel bir durum olmayıp faiz yönünden yeniden dava açılmasının MK'un 2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması kabul edilmiş olup ayrıca davacı tarafın icra takibi yaptığı alacağın faizi ile birlikte ödenmiş olduğu, ödemeler kabul edilirken itirazi kayıtta konulmadığından bahisle davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı sonucuna varılarak; davacı vekilinin icra takibinde yasal faiz talep ettiği, takibe konu borcun tamamının ödendiği, yasa gereği ödemelerin öncelikle faize ilişkin olduğu icra takip dosyasında kabul edilen ödemeler yönünden herhangi bir ihtirazi kayıt da bulunmadığından tahsil edilen alacak için gecikme zammı istenmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle gecikme zammı alacağına ilişkin talebin reddine karar vermiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....
kayıt koymadan imzaladığını, davalı şirkete ait otelde üçlü vardiya şeklide çalışıldığını, davacının otel işyerinde istisnai olarak yaptığı fazla çalışmaların maaş bordrolarında gösterildiğini, ücretinin banka yoluyla ödendiğini, davacının fazla çalışmaya ilişkin bordrolara hiçbir itirazi kayıt koymadan imzaladığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir....
4616-ŞARTLA TAHLİYE EDİLDİKTEN SONRA ZAMANAŞIMI NEDENİYE ORTADAN KALDIRMA VERİLEMEZ"İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Kırlarda bırakılan hayvan hırsızlığı suçundan sanık R... A...'...
ZAMANAŞIMI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 126 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık eserin ayıplı yapılması sebebiyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olup mahkemece davalının zamanaşımı def'inin kabulüyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar BK'nın 126.maddesinde 5 yıllık zamanaşımı süreleri düzenlenmiş ise de aynı maddenin 4. fıkrasında (müteahhidin kastı veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş, bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar) hariç tutulmuştur. Böylece bu tür davaların 10 yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu vurgulanmıştır....
HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE TAZMİNATUZAMIŞ (CEZA) ZAMANAŞIMI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 60 ] "İçtihat Metni" Davacı Ali vekili tarafından, davalı Yunus aleyhine 17.1.2002 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen 31.5.2002 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Trafik kazasının 8.12.1999 tarihinde olduğu, davalının TCK.nun 459/2. maddesi gereğince cezalandırıldığı, eldeki davanın 17.1.2002 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....