İcra Müdürlüğü'nün 2014/9391 sayılı takip konusu borcun itirazi kayıt konulmadan ödendiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı yanca yapılan ödemeler dikkate alındığında davacının 5.619,50TL fazla ödemede bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle ıslah edilen talep dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 26.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle takip ve dava konusu edilen faturanın itirazi kayıt konulmadan davacı yanca ticari defterlerine kaydedilmiş olmasına ve borcun ödendiğinin kanıtlanamamış olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacının icra talebi kesinleştikten sonra 14.8.2008 tarihli protokol ile borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğu ve itirazi kayıt da konmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarafça fazla ödeme yapılmadığını, maddî ve manevî yönden taleplerinin de yerinde olmadığını, bu nedenlerle hukukî dayanağı bulunmayan davanın öncelikle itirazi kayıt yokluğu nedeni ile aksi hâlde esastan reddine ve yargılama gideri ile ücreti vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Yüklenici 31 nolu tasfiye tesbit hakedişini olduğu gibi kabul etmiş sayılmalıdır. 32 nolu kesin hakedişte yüklenicinin itirazi kaydı bulunmamakta ise de yüklenicinin imzalamasından sonra davalı banka yetkilileri tarafından düzeltmeler yapıldığı yapılan bu düzeltmeler sonucunda yükleniciye yapılacak bir ödeme bulunmadığından düzeltmelere karşı itiraz olanağının bulunmadığı kabul edilmelidir....
Hukuk Dairesi, sözleşmenin tek suret olması ve sözleşme aslının davalı tarafça muhafaza ediliyor olması nedeniyle davalının itirazi kayıt niteliğindeki bu çıkıntıya onay verdiği gerekçesiyle mahkememizin kararını bozmuştur. Yüce Daire, davacının el yazısıyla sözleşmenin altına yazdığı ibarenin itirazi kayıt niteliğinde olduğunu, davalının sözleşmeyi bu itirazi kayıtla kabul edip sakladığını belirtmiştir. Oysa, bir sözleşmenin kuruluşu aşamasında itirazi kayıttan söz edilemez. Somut olayda itirazi kayıt değil, sözleşmedeki gerçek taraf iradelerinin ne olduğu, sözleşmenin hangi koşullarda kurulduğu sorunu vardır. Sözleşme, tarafların karşılıklı icap ve kabulleriyle kurulur (TBK'nın 1. maddesi). Sözleşme, hazır olanlar arasında yapılan ve ıslak imzayla imzalanmış bir sözleşmedir. TBK'nın 1. maddesi uyarınca, sözleşmenin kurulmasına esas irade açıklaması açık veya örtülü olabilir....
"İçtihat Metni"Daire : BİRİNCİ DAİRE Karar Yılı : 1986 Karar No : 357 Esas Yılı : 1986 Esas No : 328 Karar Tarihi : 01/10/986 BELEDİYE SINIRI İÇİNDE MAHALLE KURULMASINA İLİŞKİN BELEDİYE MECLİSİ KARARLARI, YEREL YÖNETİM KURULUNUN KARARI VE VALİNİN ONAYIYLA YERİNE GETİRİLMEKTE OLUP BU KARARLARA BELEDİYE MECLİSİNİN KESİN KARARLARINA KARŞI İTİRAZI DÜZENLEYEN 1580 SAYILI YASANIN 73.MADDESİNE GÖRE İTİRAZ EDİLEMEYECEĞİ HK. … Belediye Meclisinin, …Mahallesinin bir bölümünde … Mahallesi adında yeni bir Mahalle kurulmasına ve sınırlarının saptanmasına ilişkin kararına karşı yapılan itiraz dilekçesi ile bu konudaki Valilik görüşünü bildiren yazı, İçişleri Bakanlığınca 1580 sayılı Yasa nın 73.maddesi uyarınca Danıştay Başkanlığına gönderilip Dairemize havale edilmiş olmakla incelendi....
Mahkemece, toplanan delillere göre; icra takibi nedeniyle henüz borçluya tebligat yapılmadan borcun ödendiği, alacaklının ödemeyi itirazi kayıtsız kabul ettiği, gönderilen ilk tebliğ evrakının borçluya ulaşmasına rağmen borçlunun tebellüğden imtina ettiği iddiasının ispatlanamadığı, ödeme emrinin tebliğinden önce yapılan ödeme ile borcun sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 10.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili şirketten motorin satın aldığını, ancak 14.10.2009 tarihli faturaya konu 6.013,10 TL. tutarındaki borcu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazi üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu faturanın mesnetsiz tanzim olunan bir fatura olduğunu, müvekkilinin yedinde mevcut mahiyeti ve miktarı aynı olan asıl faturanın bulunduğunu, kapalı fatura olması nedeniyle mükerrer talepte bulunulamayacağını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, takip ve dava konusu faturanın kapalı fatura olduğu, yerleşik Yargıtay kararları ve ticari teamüller gereği bedelinin ödendiğine karine teşkil ettiği, karinenin aksini ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacının iddiasını ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, birikmiş aylıkların 20.06.2014 tarihinde ödendiğinin belirtilmesi karşısında, davacı tarafından ibraz edilecek kayıtlar ile anılan ödemeye ilişkin kayıt ve belgelerin usulünce celbi ile incelenerek, itirazi kaydın varlığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir....