Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı, icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla yetkiye, borca ve faize itiraz etmiş, kararda usulsüz tebligat şikayeti ve yetki itirazına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen karar, usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

tarafların tacir olmaması nedeni ile senetteki yetki şartının da geçerli olmadığını, borca, imzaya, faize ve borcun sair tüm fer'ilerine itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla yetki itirazının kabulü ile takibe konu alacak için Kırklareli/Vize İcra Dairelerinin yetkili olduğuna karar verilmesini talep etmiştir....

Bu durumda, davalının tek taraflı fiyat artışının hukuka aykırı olduğu, davacının itirazi kayıt ileri sürerek ve ihtarname ile bunu bildirerek ödeme yapmasına rağmen ödediği fazla bedeli faiziyle birlikte geri alma hakkının bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne ve likit alacağa haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: 1-Davacının davasının, KABULÜ İLE; davalının İstanbul ......

    KARAR Davacı vekili 5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca zararların karşılaması için davalı idareye başvurduğunu, başvuru neticesinde 103.192,53 TL'nin ödenmesine karar verildiğini ve taraflar arasında imzalanan sulhnameye 26.07.2007 tarihinde valilik tarafından olur verildiğini, anılan yasanın 13. maddesinde “tazminat tutarlarının olur tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenmesi” kararlaştırıldığında ödemenin 27.10 2007 tarihinde yapılması gerektiğini; ancak davalı idarenin ilgili sulhnameyi tek taraflı iptal ederek yeni bir sulhname hazırladığını, bu sulhnameyi itirazi kayıtla imzaladıklarını ve yeni hazırlanan sulhnameye göre ödemenin 13.10.2008 tarihinde yapıldığını, 27.10.2007 tarihinde ödemenin yapılmış olması gerektiğinden ödeme tarihine kadar geçen süre için faiz alacağı olduğunu, faiz alacağının tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğinin belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2019/321 ESAS, 2021/20 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Alacaklı şirketin, müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü'nün 2019/1885 E....

      C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Taraflar arasında aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davacının ücretinin sözleşmeler ile kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. İlk sözleşmede, 15.01.2007-15.01.2008 tarihleri arası, ücretin 2.830,00 TL, ikinci sözleşmede, 18.01.2008-03 07.2008 tarihleri arası, ücretin 2.682,00 TL olarak kararlaştırıldığı ve davacının itirazi kayıtsız olarak sözleşmeleri imzaladığı görülmüştür. 02.01.2009- 30.06.2009 tarihleri arası için ücretin 2 .643,88 TL olduğuna dair sözleşmeyi ise davacı itirazi kayıtla imzalamıştır. Hukukumuzda sözleşme serbestliği ilkesi gereği taraflar ücreti serbestçe kararlaştırabilirler....

        "İçtihat Metni"Yaralama ve sarkıntılık suçlarından sanıklar ..., ... ve ... haklarında verilen ve kesinleşen hükme karşı 01/06/2005 tarihinde 5237 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi nedeniyle duruşma açılarak sanıklar ... ve ... haklarında davanın düşmesine, sanık ... hakkındaki uyarlama talebinin reddine dair (GEBZE) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25/03/2010 gün ve 158/98 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi hükümlüler ... ile ... müdafiileri tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Müdahil-sanık ... ve sanık ... müdafiilerinin temyiz talepleri üzerine, sanık ... hakkında ...'ı yaralama, ...'a (...) sarkıntılık, sanık ... hakkında ...'ü yaralama suçundan kurulan hükümler ile sanık ... hakkında ...'ı yaralama, ...'...

          olan 03.03.2009 tarihinden önce dolduğu anlaşıldığından, müdahiller vekilinin suç vasfına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, açılan kamu davasının gerçekleşen ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 ile 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE karar veren mahkemenin hükmünde bir isabetsizlik bulunmadığından, Sanık ... hakkında adam öldürme suçundan verilen BERAAT kararı ile sanıklar Bezat, Murat, Mehmet ve ... hakkında yaralama suçundan verilen kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE DÜŞMESİNE ilişkin kararın tebliğnmadeki düşünce gibi ONANMASINA, 24.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

            İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf dilekçesinde: Borca itiraz süresi içerisinde müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz dilekçesi başlığı seçilerek itiraz edildiği ancak borca itiraz dilekçesi yerine maddi hata yapılarak farklı bir dilekçe gönderildiği, şikayete konu icra dosyasına yanlış dilekçenin sunulduğunun ancak müvekkili şirket aleyhine haciz işlemi yapılması ile anlaşıldığını, İİK’nın 62. maddesinden kanun koyucunun borca tamamen itiraz halinde aradığı tek unsurun, borçlunun borca itiraz etme yönündeki iradesini ortaya koyması olduğunun anlaşıldığını, maddi hata yaparak borca itiraz dilekçesi yerine gönderilen dilekçenin uyap sisteminden müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz süresi içerisinde, borca itiraz talebi adı altında gönderildiğini, dosyaya yanlış bir dilekçenin sunulduğunu, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığını ve doğru dilekçenin esas alınması gerektiğini iddia etmiştir. C....

              "İçtihat Metni"ZAMANAŞIMI YAKIN İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Buldan Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.05.2016 tarihli ve 2014/147 Esas, 2016/346 Karar sayılı kararının, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde; Sanık müdafinin, 08.02.2022 tarihli dilekçe ile müvekkili olan sanık ...'ın öldüğünü bildirdiği, ancak sanığın UYAP aracılığıyla MERNİS üzerinden ulaşılan nüfus kaydına göre sağ olduğu belirlendiğinden, bu durumun ilgili Nüfus Müdürlüğünden sorulması ayrıca kolluk aracılığı ile de araştırılmasından sonra iadesinin temini için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Oy birliğiyle, 07.03.2023 tarihinde karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu