WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili; müvekkili ile davalının murisi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirerek daireleri davalıya teslim etmesine rağmen davalının taraflar arasındaki sözleşme gereğince ödemesi gereken lüks daire vergisini ödemediğinden bu bedelin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının borca itirazi üzerine durduğunu iddia ederek itirazın iptali ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dairelerle ilgili KDV bedellerinden müteahhidin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir....

    Somut olayda davacı, kiralananı önceki kiracıdan devir alabilmek için davalı Belediyeye devir ücreti ödeyeceğini bildiği gibi, bu bedeli hiçbir itirazi kayıt ileri sürmeden kendi iradesiyle ... olup, davacının hataen kendisini borçlu zannederek ödeme yaptığını kabule olanak bulunmamaktadır. O halde ödenen bedelin istirdatı istenemeyeceğinden, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 166,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1613 KARAR NO : 2022/395 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2020/775 ESAS, 2021/285 KARAR DAVA KONUSU : BORCA İTİRAZ VE ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/775 Esas, 2021/285 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; İzmir 6....

      Davacı dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı, icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla yetkiye, borca ve faize itiraz etmiş, kararda usulsüz tebligat şikayeti ve yetki itirazına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen karar, usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

      tarafların tacir olmaması nedeni ile senetteki yetki şartının da geçerli olmadığını, borca, imzaya, faize ve borcun sair tüm fer'ilerine itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla yetki itirazının kabulü ile takibe konu alacak için Kırklareli/Vize İcra Dairelerinin yetkili olduğuna karar verilmesini talep etmiştir....

      Bu durumda, davalının tek taraflı fiyat artışının hukuka aykırı olduğu, davacının itirazi kayıt ileri sürerek ve ihtarname ile bunu bildirerek ödeme yapmasına rağmen ödediği fazla bedeli faiziyle birlikte geri alma hakkının bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne ve likit alacağa haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: 1-Davacının davasının, KABULÜ İLE; davalının İstanbul ......

        KARAR Davacı vekili 5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca zararların karşılaması için davalı idareye başvurduğunu, başvuru neticesinde 103.192,53 TL'nin ödenmesine karar verildiğini ve taraflar arasında imzalanan sulhnameye 26.07.2007 tarihinde valilik tarafından olur verildiğini, anılan yasanın 13. maddesinde “tazminat tutarlarının olur tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenmesi” kararlaştırıldığında ödemenin 27.10 2007 tarihinde yapılması gerektiğini; ancak davalı idarenin ilgili sulhnameyi tek taraflı iptal ederek yeni bir sulhname hazırladığını, bu sulhnameyi itirazi kayıtla imzaladıklarını ve yeni hazırlanan sulhnameye göre ödemenin 13.10.2008 tarihinde yapıldığını, 27.10.2007 tarihinde ödemenin yapılmış olması gerektiğinden ödeme tarihine kadar geçen süre için faiz alacağı olduğunu, faiz alacağının tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğinin belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına...

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2019/321 ESAS, 2021/20 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Alacaklı şirketin, müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü'nün 2019/1885 E....

          Bu hüküm uyarınca hakedişlere şartnamede belirtilen şekilde itiraz edilmediği takdirde yüklenicinin o hakedişe bağlı hakları düşer. Somut olayda; dava 26.07.2010 tarihinde açılmıştır. Dava tarihine kadar 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 nolu ara hakedişler düzenlenmiş, bu hakedişlere davacı yüklenici tarafından herhangi bir itiraz ileri sürülmemiş, hakedişler olduğu şekli ile kesinleşmiştir. Bu nedenle yüklenicinin bu hakedişlere yönelik fiyat farkı isteminin reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Davacı davasını 27.09.2011 tarihinde ıslah etmiş, ıslah dilekçesinde hem dava konusu yapılan ilk altı hakedişe ilişkin talebini artırmış, hem de dava tarihinden sonra düzenlenen 7 ve 8 nolu hakedişlere ilişkin talebini davaya eklemiştir. 7 ve 8 nolu hakedişler ilk defa ıslahla dava konusu yapıldığından ilk altı hakedişle ilgili olarak açılan dava bu hakedişler yönünden itirazi kayıt konulduğu sonucunu doğurmamaktadır. Bu hakedişler yönünden de usulüne uygun itirazın varlığı aranmalıdır....

            C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Taraflar arasında aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davacının ücretinin sözleşmeler ile kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. İlk sözleşmede, 15.01.2007-15.01.2008 tarihleri arası, ücretin 2.830,00 TL, ikinci sözleşmede, 18.01.2008-03 07.2008 tarihleri arası, ücretin 2.682,00 TL olarak kararlaştırıldığı ve davacının itirazi kayıtsız olarak sözleşmeleri imzaladığı görülmüştür. 02.01.2009- 30.06.2009 tarihleri arası için ücretin 2 .643,88 TL olduğuna dair sözleşmeyi ise davacı itirazi kayıtla imzalamıştır. Hukukumuzda sözleşme serbestliği ilkesi gereği taraflar ücreti serbestçe kararlaştırabilirler....

              UYAP Entegrasyonu