Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davacı vekili tarafından borçlular hakkında Karaman İcra Müdürlüğü'nün 2019/8796 Esas sayılı dosyasıyla birikmiş kira alacağı ve tahliye talepli örnek 13 icra takibi başlatılmış, davacıya ödeme emri borçlulara 04/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlular yasal 7 günlük süre içinde 09/10/2019 tarihli itiraz dilekçeleri ile borca ve ferilerine itiraz etmişlerdir. İcra Müdürlüğünün 11.10.2019 tarihli kararında, borçluların ödeme emrinin tebliğinden sonra süresi içerisinde İcra Müdürlüğü’ne başvurarak takibe itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına hükmedildiği görülmüştür. İİK'nun 269/2. maddesi “Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelanamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir. Takip borçlusu takibe konu edilen kira bedellerinin ödendiğini İ.İ.K.'...

Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olup, bu itiraz nedeni ile takibin iptali talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesindeki itirazın yetkiye ilişkin olup, imzaya itiraz dışındaki bütün itirazların borca itiraz olarak kabul edildiği nazara alındığında imzaya itiraz halinde uygulanacak prosedüre dayanılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibin iptali sebepleri İİK 71. maddede belirtilmiş olup dosya kapsamında sonucun itfa veya imhal edildiğine dair herhangi bir belge sunulmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/01/2023 gün, 2022/648 Esas- 2023/27 Karar ilamı ile, "Takibe dayanak bononun incelenmesinde; ödeme yeri yazılmamış olup düzenleme yeri İstanbul olduğundan İstanbul icra müdürlüklerinde takip başlatılabileceği" gerekçesi ile, "1- Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....

YETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirkete mobil telefon kullanımından dolayı borçlu olduğunu, alacağının tahsili için icra takibi yaptıklarını, takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve % 40 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, icra takibinde belirtilen şekilde ve miktarda davacı şirkete borçlarının bulunmadığını, davacının sebepsiz zenginleşme amacıyla hareket ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, davacının faiziyle birlikte toplam 681.608.902....

    sayılı icra takibi başlatıldığını, müvekkili adına 11.04.2013 tarihinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini, itiraz üzerine İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nün 19.04.2013 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, itiraz üzerine duran takip ile ilgili olarak davalı alacaklı tarafından İstanbul Anadolu 7 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/967 Esas sayılı dava açıldığını, İstanbul Anadolu 7....

    Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, alacağın %20'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir....

      Her ne kadar mahkemece, davacı tarafından açılan davanın niteliği itibariyle istirdat davası olduğu, bu davanın ön şartı olan cebri icra tehdidi altında ödeme yapılmış olma koşulunun gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; Davacı tarafından davalı aleyhine haksız olarak tahsil edildiği iddiası ile itirazi kayıtla ödenen 581.724.40.TL' nın iadesi istendiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacı kendisinden talep edilen parayı itirazi kayıtla ... olduğundan bu paranın iadesini istemesi için ayrıca icra tehdidi altında ödeme yapma koşulu aranmaz. O halde mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile 2012/2739-21245 davanın reddine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/969 esas sayılı dosyası ile açılan dava sonucunda davalılara toplam 268.000 ₺ tazminat ödendiğini, müteveffanın asli kusurlu olduğu bu nedenle yapılan tazminat ödemesinin yine yasal mirasçılar olan davalılardan tahsil edilmesi gerektiğini, bunun üzerine davalılar hakkında Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2017/21991 sayılı dosyası ile davalılar aleyhine ödenen para olan 378.523,30 TL'lik takip başlatıldığını, davalıların borca haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiklerini, davalıların itirazının iptali ile %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

          Davacı vekili; müvekkili ile davalının murisi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirerek daireleri davalıya teslim etmesine rağmen davalının taraflar arasındaki sözleşme gereğince ödemesi gereken lüks daire vergisini ödemediğinden bu bedelin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının borca itirazi üzerine durduğunu iddia ederek itirazın iptali ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dairelerle ilgili KDV bedellerinden müteahhidin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir....

            Somut olayda davacı, kiralananı önceki kiracıdan devir alabilmek için davalı Belediyeye devir ücreti ödeyeceğini bildiği gibi, bu bedeli hiçbir itirazi kayıt ileri sürmeden kendi iradesiyle ... olup, davacının hataen kendisini borçlu zannederek ödeme yaptığını kabule olanak bulunmamaktadır. O halde ödenen bedelin istirdatı istenemeyeceğinden, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 166,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1613 KARAR NO : 2022/395 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2020/775 ESAS, 2021/285 KARAR DAVA KONUSU : BORCA İTİRAZ VE ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/775 Esas, 2021/285 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; İzmir 6....

              UYAP Entegrasyonu