Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşçi ve işveren arasında işverenin borçlarının sona erdirilmesine yönelik olarak 6098 sayılı Kanun’un yürürlülüğü öncesinde yapılan ve miktar içeren ibra sözleşmelerinde alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde, Dairemizin yerlemiş içtihatlarında yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Makbuz hükmünde olan ve miktar içeren bu ibranamelerin iş sözleşmesinin devamı sırasında imzalanmış olması ibranameyi geçersiz kılmamaktadır. Somut olayda, davalı işveren tarafından ibraz edilen 30.06.2008 tarihi ibraname ile davacıya bir miktar kıdem, ve ihbar tazminatı ile ulusal ... genel tatil günleri ve hafta tatili ücret alacağı ödendiği görülmektedir. İbranamenin işçi tarafından itirazi kayıtsız imzalandığı ve ibraname altındaki imzaya davacı tarafça itiraz edilmediği görülmektedir....

    Adı geçen şartnamenin geçici hakedişlere ilişkin 37. kesin hesap ve kesin hakedişe ilişkin 38. maddelerinde geçici ve kesin hakedişlere itiraz yöntemi gösterilmiş, yüklenicinin hakedişlere itirazı olduğu takdirde karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri bankaya vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “Bankaya verilen … tarihli dilekçemde yazılı ihtirazi kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerektiği, hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakdeşin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok 10 içinde bu itirazını dilekçeyle bankaya bildirmek zorunda olduğu, yüklenicin itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükmü getirilmiştir....

      DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı, takibe konu senedin teminat olduğu olduğu iddiasıyla borca ve faize itiraz, alacak ipotek ile teminat altına alındığından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmadan kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağına yönelik şikayet istemine ilişkindir....

      Mahkemece, davalının davayı kabul etmesi sebebiyle davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davanın açılmasına davalı sebebiyet vermediğinden ve davanın da davalı tarafça kabul edilmiş olması nedeniyle H.Y.U.Y.'nın 94/2 maddesi uyarınca davalının harç, yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından yargılama giderleri ve avukatlık ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. H.Y.U.Y.'nın 92. maddesine göre kabul; iki taraftan birinin diğerinin neticei talebine muvafakat etmesidir. Aynı yasanın 94/1 maddesine göre de ... kabul eden taraf mahkum olmuş gibi masarifi muhakemeyi tediyeye mecburdur....

        ÇEKİŞMELİ TAŞINMAZKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ..... Köyü 101 ada 37 parsel sayılı 4247 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tesbit edilmiştir. Davacı, orman iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır....

          DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, takibe konu senette vade tarih ve düzenleme yeri bulunmadığını, keşidecinin adının yanında her hangi bir yer ismi bulunmadığından alacaklı tarafından kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılamayacağını, bononun ödeme yerinin müvekkilin ikamet adresi olan Kızıltepe ilçesi olduğunu, Kızıltepe İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, borca itiraz ettiklerini belirterek davanın kabulüne, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra memur muamelesi şikayet edildiğinden taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, şikayetin süresinde yapılmadığını, menfi tespit davasında verilen tedbir kararı nedeniyle takip durdurulduğundan dava açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığını, davacı tarafın icra dairesine verdiği dilekçesinde hiçbir borca itiraz lafzı geçmediği halde tüm borca itiraz olarak değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 2 maddesinde öngörülen 5 yıl 4 aylık olağan dava zamanaşımının son kesme nedeni olan sorgu tarihinden itibaren gerçekleştiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri bu sebeple yerinde bulunmakla HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca KAMU DAVASININ ZAMANAŞIMI NEDENİYLE DÜŞMESİNE, 22/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Suç tarihi itibarıyla onsekiz yaşını doldurmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 2 maddesinde öngörülen 5 yıl 4 aylık olağan dava zamanaşımının son kesme nedeni olan sorgunun yapıldığı 21.06.2012 tarihinden sonra temyiz sürecinde gerçekleştiğinin anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri bu sebeple yerinde bulunmakla HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca KAMU DAVASININ ZAMANAŞIMI NEDENİYLE DÜŞMESİNE, 23/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü: TALEP: Davacı vekili talep dilekçesinde, 15/06/2022 düzenleme tarihli, 15/06/2022 tarihli 201.073,32 TL tutarındaki fatura bedelinin borçlu tarafından icra takibine itirazdan sonra faiziyle birlikte davacının hesabına açıklamalı şekilde ödendiğini, ancak davalı borçlunun icra dosyasındaki masraf, harç ve vekalet ücretini ödememesi üzerine Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/5772 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve borçlunun borca yeter tutarda, taşınır ve taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu