E. sayılı dosyası üzerinden davalı borçlu hakkında MTS takibi başlatıldığını, ilgili dosyadan gönderilen ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiğini, davalının bu takibe karşı 25.03.2022 tarihinde Konya .İcra Dairesine itiraz ettiğini ve itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, takibin devamı için iş bu itirazın iptali davasını açmaları gerektiğini, davalının 25.03.2022 tarihli itiraz dilekçesinde idareye böyle bir borcu bulunmadığını ileri sürerek borca ve yetkiye itiraz ettiğini, ancak kurum kayıtlarında yaptıkları incelemede aboneliğe ilişkin borçların 6360 sayılı yasa kapsamında idareye devrolduğunu ve davalı tarafından ödenmediğinin anlaşıldığını, davalı borçlunun bu 14 aylık döneme ilişkin su bedelini ödemediğini ve ödediğine ilişkin bir belgede ibraz etmediğini, ayrıca icra takibine kadar söz konusu bu faturalara da itirazda etmediğini, bu nedenle davalının itirazının hukuki bir dayanağı olmadığını, tüketicilerin su tüketimlerinin tahakkuk ve tahsiline yönelik hususların Abonelik...
DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2019/21380 Esas sayılı dosyasında takip konusu senetlerin sözleşmeye teminat olarak verildiğini, takip konusu senetlerin zorunlu şekil şartlarını taşımadığını, sözleşmenin 13.maddesine göre Anadolu Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek itiraz ve şikayetlerinin kabulü ile takibin iptaline ve %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Borca itiraz (yetki ve esas yönünden) isteminden doğan uyuşmazlık, feragat beyanıyla sona erdiğinden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA" karar verilmiştir....
in ricası üzerine manevi baskı ve hata ile takibe konu senedi düzenleyerek davalıya verdiğini, arazinin alım satımı konusunda engellerin çıktığını, tapu devir ve ferağ işleminin senet vadesi geçtiği halde gerçekleşmediğini, senedin davalı tarafından takibe konulduğunu, haciz işlemi sırasında icra tehditi altında davalı vekiline borca mahsuben 3.000 USD ödeme yaptığını, senette malen kaydının olduğunu, ancak davalı tarafından davacıya mal veya para verilmediğini, senedin kanuni unsurlarını taşımadığını, bedelsiz olduğunu belirterek davacının senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, ödenen miktarın istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle; davalı tarafından herhangi bir itirazi kayıt ileri sürülmeksizin ödemelerin kabul edildiği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde görülmediğinden, reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.112.26 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İTİRAZIN İPTALİYETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Denizli Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 8.4.2005 gün ve 2004/103-2005/188 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 26.5.2006 gün ve 2006/2354-5662 sayılı ilamı ile, (...Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete tekstil ürünleri sattığını, davalının bakiye 1.922.359.200.TL borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için yapılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin davacıya borcunu ödediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (Ticaret) Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Yanlar arasında imzalanan sözleşmenin 4.maddesinde İller Bankası Yapı İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin ekleri arasında sayılmıştır. Söz konusu şartnamenin 37 ve 38.maddelerinde yüklenicinin geçici ve kesin hakedişlere itirazı olduğu takdirde karşı görüşlerin neler olduğunu ve dayandığı gerekçelerini bankaya vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “bankaya verilen ... tarihli dilekçemde yazılı itirazi kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerekir....
İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı Kurumca, davacıya 2002/2,3,4,5,6. aylarına ait 10.106.993.397 TL tutarında prim borcu ve 21.273.006.000 TL gecikme zammı,1.895.000 TL kanuni faizi olmak üzere toplam 33.281.999.397 TL’nın ödenmesi için 2002/1917 nolu takip dosyası ile 6183 sayılı Yasa uyarınca takip yapıldığı,davacının borca itiraz etmediği, çıkarılan borcu 01.10.2004 tarihinde itirazi kayıtla ödediği,ödeme emrinin 22.09.2004 tarihinde düzenlendiği,davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada belge olmadığı, davanın 04.10.2004 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 80/5 ve 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddeleridir. 506 sayılı Yasa'nın 80/5.maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/507 KARAR NO : 2022/3125 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/01/2022 NUMARASI : 2021/95 ESAS, 2022/1 KARAR DAVA KONUSU : BORCA İTİRAZ-YETKİ İTİRAZI-ŞİKAYET KARAR : Soma İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/95 Esas, 2022/1 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle, Soma İcra Dairesinin 2021/2477 Esas sayılı dosyası ile aleyhine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapıldığını, söz konusu rehin sözleşmesinin onaylama şeklinde olduğunu, bu nedenle kayıtsız şartsız para borcu içerse dahi ilam niteliğinde olmadığını, davalının aynı borca yönelik olarak Soma İcra Müdürlüğünün 2021/2440 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip...
Ek karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, müvekkili aleyhine alacaklı tarafından icra takibi başlatıldığını, ve ödeme emrinin 01/02/2023 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, ancak borca itiraz süresi içerisinde 06/02/2023 tarihinde yaşanan deprem nedeniyle müvekkilinin borca itiraz edemediğini ve icra takibinin kesinleştiğini, mahkemece gecikmiş borca itirazlarının kabulü ve icra dosyası kapsamında konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesinin gerektiğini, 2004 sayılı İİK'nın 65.maddesinden de anlaşılacağı üzere borçlu kusuru olmadan bir mani nedeniyle süresinde borca itiraz edememiş ise dava açmak suretiyle borca itiraz edebilmekte olduğunu, müvekkilinin deprem nedeniyle süresinde borca itiraz edemediğini, Yargıtay kararlarında da deprem nedeniyle süresinde yapılmayan itirazların gecikmiş itiraz yoluyla yapılabileceğinin açıkça ifade edildiğini, ancak mahkemece huzurda usulsüz tebligata ilişkin bir şikayet dosyası varmış gibi hüküm kurduğunu, taraflarınca açılan...