WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu Çiftlik İlçesi .. Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 64, 152 ve 134 ada 7 parsel sayılı sırasıyla 10.927.54, 1.471,28 ve 113,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır....

    Zamanaışımı ve borca itiraz bakımından ise, takibe dayanak senetlerin vade tarihinden itibaren TTK md. 749/1'de öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde icra takibine başlanıldığı, borcun olmadığına yönelik İİK m.169/a kapsamında sayılan belgelerden sunulmadığı, alacaklının da borcun olmadığına yönelik davacının iddiasını kabul etmediği, takibe dayanak senetlerin vade tarihleri olan 25/04/2020 ve 25/06/2020 tarihinden takip tarihi olan 02/08/2022 tarihine kadar alacaklının talep ettiği yasal faiz oranı olan yıllık %9 faiz oranı doğrultusunda teknik incelemeyi gerektirmeyen basit hesaplama neticesinde fahiş istem olmadığı, yasal faiz talebi bakımından da fahiş faiz talebi olmadığı anlaşıldığından zamanaşımı ve borca itirazın reddine, takibin durdurulmasına dair tedbir kararı verilmediğinden alacaklının koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddine'' karar verildiği görülmüştür....

    Borçlunun itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesini HMK’nun 19/2. maddesinin emredici hükmüne uygun biçimde göstermediği anlaşılmakla, geçerli bir yetki itirazı bulunmadığı, mahkemece yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Ancak, istinafa konu edilmediğinden bu hususa değinilmekle yetinilmiştir. İİK'nun 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Zamanaşımı itirazı, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasındadır (Prof.Dr.Baki Kuru, İİH-1. Cilt 1988- sh.242 ve devamı). Dolayısıyla borçlu zamanaşımı itirazında bulunmasa dahi, İİK'nun 63. maddesi uyarınca zamanaşımı def'inde bulunması halinde, mahkemece bu hususun incelenmesi gerekir ( Yargıtay 34 XX 254/949 Esas 2020/8967 Karar). Öte yandan, icra takibine konu alacak hangi zamanaşımı süresine tabi ise; icra takibinde de aynı zamanaşımı süresi uygulanır....

    Hukuk Mahkemesi'nin 2018/725 E., sayılı dava dosyası ile dava açtığını, karşı taraf yasal süresi içerisinde (7 gün içinde) İcra Müdürlüğü'ne itiraz başvurusunda bulunarak, borca itiraz ederek, zamanaşımı iddiası ile borcu ödemekten kaçınabileceğini, borçlu tarafın bu yönlü bir itirazı olmadığını, alacaklının zamanaşımına uğramış olan bir alacak için ilamsız icra takibi yapması, borçlu alacağın (borcun) zamanaşımına uğradığını ödeme emrine (borca) itiraz yolu ile ileri sürülebileceğini, icra kovuşturmasına karşı zamanaşımı nedenine dayanan bir itiraz ileri sürülmemiş olması, zamanaşımı savunmasından vazgeçmiş olduğu anlamına geleceğini, zira zamanaşımı taraflar arasındaki alacaklılık borçluluk ilişkisini ortadan kaldırmadığı gibi, borcun rızaen ödenmesini de engellemeyeceğini, zamanaşımı esas hakkı değil, onu dava ve takip yetkisini düşürdüğünü, olayda borçlunun itiraz etmeksizin ödemede bulunmuş olması zamanaşımına uğrayan bir borcun rızaen ödenmiş olması itibariyle BK'nun 62. maddesinin...

      Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı borçlunun icra takibine itiraz ederken borcu ödediğini bildirdiği, böylelikle borcun varlığının ve takip dayanağı faturanın davalı borçlu tarafından kabul edildiği, ancak bunun davacıya ait borçların üstlenilerek ödendiğinin ileri sürüldüğü, bu yüzden davada ispat yükünün yer değiştirerek ödeme olgusuna dayanan davalı borçlunun ispat külfeti altına girdiği, davalı borçlunun verilen kesin süreye rağmen borcu ödediğine ilişkin herhangi bir delil ibraz edemediği ve tanık dinletme talebinin de davacı tarafça kabul edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının icra dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

        Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde çeke dayanan alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169/a-4. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğindedir. Mahkemece, takip öncesi zamanaşımı itirazının kabulü halinde, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Kayseri 3....

          Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bonoya dayanan alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169/a-4. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğindedir. Mahkemece, takip öncesi zamanaşımı itirazının kabulü halinde, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile......

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlunun senetlerdeki imzasına itirazının bulunmadığını, ayrıca borca karşılık ödeme iddiasında bulunduğunu, ödeme belgesi ibraz etmediğini, böylelikle hukuki ilişkiyi ve borcu ikrar ettiğini, bu nedenle artık İİK'nın 68/1. maddesinde belirtilen belgelere dahi dayanılması gerekmediğini, Mahkemece zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu belirtilmiş ise de zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, zamanaşımı süresinin dolmadığını, bu nedenle kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

            Dava İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış zamanaşımı ve borca itiraz davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, usulsüz tebligat iddiasının davanın 5 günlük süresinde açıldığını tespite yönelik bir iddia olmasına, ayrı bir dava olmamasına, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itirazın ispatına yönelik yazılı delil sunulmamış olmasına, takibe dayanak senedin bono vasfında olmasına, davalı alacaklı vekili tarafından dava konusu takip dosyasında zamanaşımı kesen işlemlerinin yapılmasına, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olmasına, ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmamış olmasının zamanaşımı kesen talepler yönünden sonuca etkili olmamasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2020/504 2020/525 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/10/2020 tarih 2020/504 esas 2020/525 karar sayılı mahkeme kararının davacı T1 tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu T1 dava dilekçesinde özetle; Mersin 3.İcra Dairesinin 2020/4984 esas sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan takipte, borcu kabul etmediğini, davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, ancak 85.000,00 TL'yi durumu elverdiği zaman ödeyeceğini beyan etmesine rağmen hemen icra takibi başlatıldığını , şu an ödemeyeceğini belirterek borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....

            UYAP Entegrasyonu