"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN; Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Kamu malına zarar verme Hüküm : Suça sürüklenen çocukların CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine Temyiz edenler : Katılanlar vekilleri ve o yer Cumhuriyet savcısı Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’e atılı suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, zaman aşımını düzenleyen Türk Ceza Kanununun 66/1-e ve 66/2 maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık olağan dava zaman aşımı süresi ile suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında aynı maddeler kapsamında belirtilen 10 yıllık asli dava zaman aşımı süresinin, zaman aşımı süresini kesen son işlem olan suça sürüklenen çocukların sorgusunun yapıldığı 12.09.2012 tarihiyle inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un...
CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 28/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2007/3511) sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak çeklerin düzenleme tarihinin 16/02/2007 ve 30/03/2007 olduğunu, icra dosyasının 20/02/2019 tarihinde yenilerek 2019/7787 Esas nosunu aldığını, zaman aşımı süresinin çeklerde 6 ay iken 03/02/2012 tarihinde yapılan düzenleme ile 3 yıla çıkartıldığını, zaman aşımı süresinin sürenin başladığı tarihe göre belirlenmesi gerektiğini, ibraz süresini sona erdiği tarihten geçerli olan zaman aşımı süresi nazara alındığında ibraz tarihi 03/02/2012 tarihinde önce dolan çeklerde 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde 3 yıllık süreye tabii olduğu, takibin dayanağı çekler yönünden hem eski hemde yeni yasaya göre zaman aşımı süresini geçtiğini belirterek icranın geri bırakılmasına, haciz mevcut ise haczin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 5, 33, 39, 48, 124 ada 18, 19 ve 147 ada 17 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlardan 122 ada 33, 124 ada 19 ve 147 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ..., 122 ada 39 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ..., 122 ada 48 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ..., 124 ada 18 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ... adına ve 122 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ise tapu kaydı nedeni ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen kaldığı ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak taşınmazların muris ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2013/7532 takip başlattığını, davalıların borcun ödendiği iddiasıyla bu takibe itiraz ettiklerini, davalıların zaman aşımı itirazlarının yerinde olmadığını, dava dışı ... Tekstil' e yapıldığı iddia edilen ödemelerin bağlamadığını, davalı ...' nun çekte ciranta olması nedeniyle kendisinden sonraki cirantalara karşı borçlu olduğunu bu nedenle davalıların itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, zaman aşımı itirazında bulunmuş ayrıca çek bedelini ödediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
Dosya kapsamından, Mahkemece verilen 26/03/2013 tarihli, davanın kısmen kabulüne dair ilk kararın, Dairemizin 22/09/2016 gün, 2016/7016 esas, 2016/8907 karar sayılı ilamıyla davanın zaman aşımından reddi gerektiği belirtilerek temyiz eden davalı ... yararına bozulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ve tüm davalılar yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak 26/03/2013 tarihli ilk hüküm, davalı ... Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmediğinden, onun yönünden kesinleşmiştir. Bozma ilamına uyulduktan sonra, adı geçen davalıyı karar başlığında göstermek suretiyle onu da kapsar şekilde davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı ... İnş. Tic. Ltd. Şti. yönünden BOZULMASINA, davacının, davalı ...'...
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.12.2014 tarih ve 2014/467-2014/575 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalıların birlikte keşideci oldukları senetlere dayanarak bu senetlerde kefil olarak bulunan ... hakkında icra takibinin başladığını, davalı borçluların zaman aşımı definde bulunduklarını, senetlerin zaman aşımına uğradığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiğini, davalıların icra dosyasına konu borcu ödemediklerini, her ne kadar yenileme emri dikkate alınarak zaman aşımı iddiaları kabul edilmiş ise de, bunun kabulünün doğru olmadığını, zaman aşımı dolduktan sonra bir yıl içerisinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine...
ilişkin olması ve zaman aşımı daha uzun bulunan bu fiil nedeniyle ceza davası açılmış olması kaydıyla, idari yaptırım kararlarının Türk Ceza Kanunu'ndaki dava ve ceza zaman aşımı süreleri içerisinde uygulanacağı, 2. fıkrasında gümrük vergileri alacağına bağlı idari para cezalarında zaman aşımının, bu idari para cezalarına ilişkin gümrük vergilerinin zaman aşımına tabi olacağı hükme bağlanmıştır....
Ceza Dairesinin 03.02.2014 tarihli ve 2013/23474 Esas, 2014/2417 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zaman aşımının duracağı ve zaman aşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, Dosya kapsamına göre; kayden 15.11.1999 doğumlu olan ve suçun işlendiği 20.08.2014 tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesinde öngürülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e ve 66/2. maddeleri uyarınca asli zaman aşımı süresinin 4 yıl, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 6 yıl olduğu, Suça sürüklenen çocuğun 16.12.2014 tarihinde sorgusu yapılarak zaman aşımı süresinin kesildiği, 4 yıllık olağan zaman aşımı süresinin sorgu tarihinden itibaren yeniden işlemeye...
İcra kefaletinin Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığından icra emri gönderilemeyeceği şikayeti, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığı şikayeti olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. O halde mahkemece, başvurunun süresiz şikayete tâbi olduğu gözetilerek işin esası incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken süre aşımı nedeniyle reddi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu sebeple bozulması yerine Dairemizce maddi hataya müstenit olarak onandığı anlaşıldığından, şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ : Şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 09.6.2015 tarih ve 2015/6419 E.-2015/16111 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....