Davacının talep ettiği alacaklardan kıdem ve ihbar tazminatı alacakları talep edildiği tarih itibari ile sözleşmenin feshi tarihinden itibaren 10 yıllık zaman aşımına tabidir. Yıllık izin ücreti talebide yine sözleşmenin son bulmasından itibaren 5 yıllık zaman aşımına tabi iken fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ise talep tarihinden geriye doğru 5 yıllık zaman aşımına tabi olacaktır. Zaman aşımı itirazı değerlendirilken belirtilen süreler her alacak için ayrı ayrı dikkate alınarak sonuca gidilmelidir. Tüm açıklananlar kapsamında mahkeme gerekçesi değerlendirildiğinde, her ne kadar davacının ıslah talebinin yapıldığı tarih itibari ile dava dilekçesinde saklı tutup ıslah dilekçesi ile talep ettiği alacak miktarlarının zaman aşımına uğradığı belirtilmiş ise de yukarıda izah edildiği üzere davacının tüm alacak talepleri için zaman aşımı ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm kurulması gerekmektedir....
Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, sanıklar hakkında verilen 29.01.2009 tarihli beraat hükmünün temyizi üzerine Dairemiz'in 04.03.2014 tarihli ilamı ile sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulduğu, bu durumda zaman aşımını kesen en son işlem sanık ... için 14.12.2007 tarihli sorgu olup, anılan tarihten itibaren 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zaman aşımı, sanık ... için hüküm tarihinden önce 14.12.2015 tarihinde dolduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca verilen düşme kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, katılan vekilinin, zaman aşımının dolmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanık ... hakkındaki hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA; 2-Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Mahkemece sanık yönünden hüküm tarihi itibariyle zaman aşımı süresinin dolduğu kabul edilmiş ise de, zaman aşımını kesen en son işlem sanık .....
Derhâl yâni yargılamanın geldiği aşama itibariyle, başka bir ifadeyle de, ilâve bir araştırma yapılmasına ya da delil toplanmasına gerek kalmadan beraat kararı verilebiliyorsa; artık koşulları olsa bile, “durma” “düşme” veya “ceza verilmesine yer olmadığı” kararı verilemez. 5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin âmir hükmü uyarınca; dava zaman aşımı süresi dolmasaydı, davanın esasına girip, işbu kararı bozmamız gerekirdi diyorsak artık; sırf yargılama dava zaman aşımı süresi içinde sonuçlandırılamadı, diye davayı düşüremeyiz, yâni sanığı lekelenmiş durumda bırakamayız Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; Sanıklara yüklenen nitelikli hırsızlık suçu yönünden, sanıkların sorgu tarihlerinden inceleme gününe kadar zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmış ise de; kararı bozup dava zamanaşımından düşme kararı vermek yerine, CMK'nın 223/9. maddesinin âmir hükmü uyarınca, sanıklar hakkında nitelikli hırsızlık suçu yönünden de usûl ve yasaya uygun olan beraat kararlarının...
Davalı vekili, zaman aşımı def’inde bulunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, kazanın 15/08/2003 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK hükümleri gereğince dava tarihinde ceza zaman aşımı süresinin dolduğu, hastalığına ilişkin heyet raporu ve epikriz raporları tarihi olan 2003 yılından itibaren davacının maluliyetinin farkında olduğu gerekçesiyle zaman aşımı nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
a yönelik TCK'nin 86/2, 86/3-e. maddelerinde düzenlenen silahla basit kasten yaralama suçunun TCK'nin 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık olağan zaman aşımı süresine tabi olduğu, 5237 sayılı TCK'nin 67/2-a maddesinde yer alan ve zamanaşımını kesen son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 19.11.2012 tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında 5237 sayılı TCK'nin 66. ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinin anlaşılması, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen düşme kararında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar vekillerinin; zaman aşımı süresinin dolmadığına, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 01.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....
aşımı itirazı yönünden yapılan incelemede; uygulama ve öğretide kıdem ve ihbar tazminatı, 6098 Sayılı Borçlar Kanununun 146....
Yine davalı borçlu yetkiye itiraz etmiş ise de dava konusu para alacağı olup, para alacaklarının ifa yeri alacaklının adresi olup davacı alacaklının adresi de İstanbul olup ifa yeri mahkemesi ve icra dairesi de yetkili olduğundan yetki itirazı kabul edilmemiştir. Yine davalı borçlu zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de alacağın 10 yıllık zaman aşımına tabi olup icra takibi ile zaman aşımı süresi kesildiğinden ve de dolmadığından zaman aşımı itirazı kabul edilmemiştir. Davalı ayrıca aracın başkasınca kullanıldığını söylemiş ise de trafik tescil kayıtlarına göre araç işleteni davalı olup asıl sorumlu davalıdır. Yine araç ticari araç olup ticari faiz istenebilir. Arabuluculuk sonuçsuz kalmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İcrai davranışla görevi kötüye kullanmak Hüküm : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, zaman aşımını kesen son işlem olan 26.01.2012 tarihli sorgu ile temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği, zaman aşımını kesen başkaca bir sebebin de bulunmadığı anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 10.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma Hüküm : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklara yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, zaman aşımının sorgu tarihleri olan 08.04.2010 ve 30.06.2010 tarihleri ile temyiz inceleme tarihi arasında gerçekleştiği, zaman aşımını kesen başkaca bir sebebin de bulunmadığı anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 10.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Görevi Kötüye Kullanmak Hüküm : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, zaman aşımını kesen son işlem olan 03.05.2012 tarihli sorgu ile temyiz inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği, zaman aşımını kesen başkaca bir sebebin de bulunmadığı anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 03.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....