Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Beraat İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre mahkemece kabul ve takdir kılınmış beraat hükümleri usul ve kanuna uygun bulunduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA, Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince; Sanığa isnat edilen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun 5237 sayılı TCK'nın 116/1-4. maddelerinde düzenlenip, öngörülen cezaların üst sınırları itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e. maddesinde belirtilen 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi bulunduğu ve bozma öncesi zaman aşımı son kesen işlem olan 21.04.2011...

    Asliye Ceza Mahkemesinin 25.09.2013 tarih ve 2008/181 Esas, 2011/765 Karar sayılı ek kararı ile yargılamanın yenilenmesine ilişkin talebinin kabulüne karar verildiği halde hükümlü hakkında karar verilmemiş ise de, mahallinde karar verilmesi mümkün kabul edilmiştir. 5237 sayılı TCK’nin 66/5. maddesine göre; aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren hallerde, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin zaman aşımı süresi yeni baştan işlemeye başlayacağı, hükümlüler hakkında 11.07.2013 tarihinde yargılamanın yenilenmesine karar verildiği belirlenerek yapılan incelemede; Hükümlülere yüklenen suçun gerektirdiği cezanın kanunda belirtilen türü ve üst haddine göre; 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli zaman aşımı süresine tabi olduğu, zaman aşımının yeniden işlemeye başladığı 11.07.2013 tarihinden karar tarihine kadar asli zaman aşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz...

      alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetçi hakkında genel zaman aşımı hükümlerinin uygulanması gerektiği, on yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılarak şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı şikayetçi tarafından temyiz isteminde bulunulduğu görülmektedir....

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zaman aşımını kesmez, zaman aşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir. Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zaman aşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Somut olayda; davalı vekili, davacının ıslah dilekçesine karşı zaman aşımı def'inde bulunmuştur. Islah tarihine göre zaman aşımına uğrayan dava konusu alacakların belirlenmesi yönünden dairemizin bozma ilamı neticesinde bilirkişiden ek rapor alınmış, ancak davacı tarafından dava dilekçesindeki talepler dikkate alınmadan bilirkişi tarafından alacaklar belirlenmiştir....

          Davalı vekili yetki itirazı ile zaman aşımı definde bulunup kusursuz olduklarını ve tazminat isteminin fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davalının yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde dosyanın yetkili Bolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nin 19/2. maddesinde, “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir....

            sürüklenen çocuğun üzerine atılı ırza geçme suçunun zaman aşımı süresi yönüyle lehe olan 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 5237 sayılı TCK'nın 103/2. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-d, 66/2. maddelerinde belirlenen 15 yıllık asli ve ilave dava zaman aşımına tâbi bulunduğu ve duran zaman aşımı süresinde nazara alındığında suç tarihi olan 2002 yılı Eylül ayı ile inceleme günü arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri gözetilerek hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 26.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              , mahkemece, zaman aşımı itirazının reddi yönünde karar verilmesi gerekirken, bu konuda karar verilmemesini, sonucu etkilemeyeceği anlaşıldığından, davalı vekilinin zaman aşımı ve yetki itirazı yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Görevi kötüye kullanma Hüküm : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, sanığın sorgusunun yapıldığı 02/02/2012 tarihi ile temyiz inceleme günü arasında belirtilen sürenin gerçekleştiği, başkaca zaman aşımını kesen sebebin de bulunmadığı anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 17/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik yapmak Hüküm : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen tefecilik suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, sanığın sorgusunun yapıldığı 10/07/2012 tarihi ile temyiz inceleme günü arasında belirtilen sürenin gerçekleştiği, başkaca zaman aşımını kesen sebebin de bulunmadığı anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 11/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç :Tefecilik yapma Hüküm :Sanığın CMK 223-2-e md gereğince beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen tefecilik suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, sanığın sorgusunun yapıldığı 29/09/2010 tarihi ile temyiz inceleme günü arasında belirtilen sürenin gerçekleştiği, başkaca zaman aşımını kesen sebebin de bulunmadığı anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 11/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu