Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Suç tarihinden sonra dava zaman aşımını kesen sebepler olup 765 sayılı ve 5237 sayılı ceza kanunlarındaki dava zaman aşımı süreleri dolmadığından tebliğnamedeki zaman aşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesi düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün talebe aykırı olarak ONANMASINA, 06.06.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Kısmi davanın açıldığı tarih ile işbu davanın açıldığı ve harcın yatırıldığı tarih olan 01.07.2015 tarihine kadar 5 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiği ve davalılar tarafından usulüne uygun olarak süresinde zaman aşımı definde bulundukları anlaşılmakla davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm konulmuştur....

    Sözleşmeye dayalı alacaklar için zaman aşımı 10 yıldır. Bu süre takipten önce ancak dava açılması, takip yapılması gibi sebeplerle kesilir. Takipten sonra ise alacağın tahsiline yönelik işlemler zaman aşımını kesecektir. Bunun yanında bir takibin zaman aşımına uğramasından bahsedebilmek için öncelikle takibin usulünce kesinleşmesi gerekir. Somut olayda takip 2021 yılına kadar kesinleşmediğinden bir zaman aşımı işlemesinden de söz edilemeyecektir. Bu sebeple davacının iddiasının yerinde olmadığı görülmüş ve davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

      Bu nedenle davalının savunmasında zaman aşımı itirazında bulunması yeterli olup, zaman aşımı maddesinin yanlış gösterilmesi, olaya uygun olamayan hukuki nitelendirmede bulunması sonuca etkili değildir. Mahkemece verilen ilk kararın istinaf edilmesi üzerine, dairemizin 08/07/2021 tarih 2020/1670 E., 2021/1380 K. sayılı kararı ile davalının zaman aşımı definin değerlendirilmemesi gerekçesi ile kaldırılmış olup, mahkemece kaldırma kararımız sonrasında zaman aşımı defi değerlendirilerek istinaf konu karar verilmiştir. Gerek sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 126/4 ve gerekse 6098 sayılı TBK'nın 147/6. maddesine göre yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi 5 yıldır. Zamanaşımı süresi alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar....

      HD'nin 05/05/2015 tarihli kararı ile bozulduğu, bozma gerekçesi olarak davanın hem zaman aşımından hem de esastan reddine karar verildiği, öncelikle incelenmesi gereken hususun zaman aşımı veya hak düşürücü sürelere ilişkin olduğu, önce zaman aşımı yönünden değerlendirme yapıp uygun bir sonuç dairesince karar verilmesi gerekirken zaman aşımı yanında esastan da incelenip red kararı verilmesinin doğru olmadığı hususuna dayanıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur. Esasen bozma öncesi mahkeme gerekçesinde olgular tespit edilmekle beraber gerekçede zaman aşımı savunmasına tebliğ usulsüzlüğü de irdelenip neden itibar edildiği belirtildiği gibi, olayda, BK'nun genel dava zaman aşımının uygulanacağı açıklanmıştır....

        Çünkü matrah takdiri amacıyla takdir komisyonuna sevk ile işleyen zaman aşımı yasa uyarınca durduktan sonra idare tarafından, yasal düzenlemeyle belirlenen bir yıllık süre içerisinde, vergilendirmede gerçek durumun esas olduğu ilkesinden hareketle konunun ayrıca inceleme elemanı vasıtasıyla incelenerek gerçek durumun ortaya çıkarılmasının amaçlandığında kuşku bulunmamaktadır. Hal böyle iken, takdire sevk üzerine duran zaman aşımı süresinin sona ermesinden önce düzenlenen rapordaki verilerin esas alınması suretiyle matrah takdir edilerek zaman aşımı süresi dolmadan ihbarnamelerle duyurulan cezalı vergilerin zaman aşımına uğradığından söz edilmeyeceğinden ve olayda da yukarıda yazılı Yasanın açık hükmüne göre zaman aşımı bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin kabulü Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum....

          İcra Müdürlüğünün 2009/6556 Esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine başlatıla kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, alacaklı vekilinin takip masraflı ilk işlemi 15.04.2009 tarihli tebligat masrafı olup, bu tarihten sonra 09.07.2010 tarihli vekalet suret masrafı olduğunu, 09.07.2010 tarihinden sonra yapılmış masraflar olmayıp zaman aşımını kesen yada durduran işlemler yapılmadığını, 09.07.2010 tarihli işlem zaman aşımını kesen işlem olmayıp vekalet suret harcı olduğunu, 09.07.2010 tarihinden sonraki 20.05.2022 dava tarihine kadar olan zaman aralığında dosyada masraflı hiçbir işlem yapılmadığını, icra dosyasının yaklaşık 12 yıl işlemsiz bırakıldığını, alacağın TBK 146 md si gereği 10 yıllık zamanaşımına uğradığını, icra dosyasında gerek 03.02.2012 TTK değişiklikten sonraki 3 yıllık zaman aşımı, gerekse tüm alacaklar yönünden BK 146 genel alacak zamanaşımının gerçekleştiğini belirterek, takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise İİK 170/b maddesinin göndermesi ile aynı kanunun...

          maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davalarının zaman aşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞÜRÜLMESİNE, 08.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: UYAP üzerinden yapılan araştırmada sanığın doğum tarihinin 01.06.1991 olduğu anlaşılmakla, Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan sanık hakkında eylemine uyan suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, dava zamanaşımı süresinin 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 66/2 maddeleri gereğince gereğince 5 yıl 4 ay olduğu, TCK'nın 67/4. maddesi uyarınca olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu, mahkûmiyet hükmünün verildiği 29/03/2016 tarihinden, temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5 yıl 4 aylık dava zaman aşımı süresinin dolduğu, ayrıca suç tarihi olan 14/11/2008 tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında durma ve zaman aşımının yeniden işlemeye başlama tarihleri itibarıyla ... süreler de eklendikten sonra, 7 yıl 12 aylık olağanüstü zaman aşımı süresinin geçmiş bulunduğu anlaşıldığından; diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA; bozma sebebine göre, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’un 322...

              Maddesinde belirlenen 2 yıllık zaman aşımı süresinin 28/02/2019 tarihinden itibaren işlemeye başladığı, 2 yıllık sürenin sonunun 28/02/2021 olduğu, arabulucuya başvuru tarihinin 16/02/2021 olduğu, sürecin 24/03/2021 de sona erdiği, aradaki 37 gün zaman aşımı süresinin arabuluculukta geçen sürede zaman aşımı süresinin hesabında dikkate alınmaması gerektiğinden süre hesabından düşülmesi gerektiği, 13/03/2020 ile 30/04/2020 tarihleri arasında 26/03/2020 tarihli ----yayınlanan 7226 sayılı yasanın geçici 1. Maddesi gereği COVİD nedeniyle sürelerin durduğu, yine salgın hastalık nedeniyle 01/05/2020- 15/06/2020 tarihleri arasında da sürelerin durduğu, toplam 95 gün salgın hastalık ve 37 gün arabuluculuk sürecinde geçen sürelerin, 28/02/2021 tarihine eklendiğinde tarihin 10/07/2021 olduğu, davanın ise 13/07/2021 açıldığı anlaşılmış, davacı tarafça davalının taraflarını oyaladığı, bunun üzerine zaman aşımı defi ileri sürülmesinin TMK 2....

                UYAP Entegrasyonu