Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar mahkemece ıslahla artırılan kısmın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; 2918 sayılı Kanunun 109. maddesinin 2. fıkrasındaki 10 yıllık zaman aşımı süresi dikkate alınmamıştır. Şu halde; mahkemece davacının ıslahla artırdığı maddi tazminat istemi yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle ret kararı verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden davacı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmüştür. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

    Köyü; 137 ada 133 parsel sayılı 1623.38m2 yüzölçümündeki taşınmaz bahçe niteliğinde belgesizden, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle ..., 104 ada 564 parsel sayılı 1314.53m2 yüzölçümündeki taşınmaz bahçe niteliğinde belgesizden, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle ..., 104 ada 848 parsel sayılı 1714.20m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde belgesizden, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle ..., 104 ada 222 parsel sayılı 4295.48m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinden belgesizden, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle ..., 104 ada 255 parsel sayılı 42.12m2 yüzölçümündeki taşınmaz iki katlı kagir dükkan niteliği ile belgesizden, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle ..., 101 ada 392 parsel sayılı 1296.38m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliği ile vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle ..., 101 ada 391 parsel sayılı 270.83 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bahçe niteliği ile vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği...

      (TBK'nın m. 147/6.) maddesi gereğince 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu bu itibarla, mahkemece yukarıda belirtilen bağımsız bölümlere ilişkin davanın, fiili teslim tarihleri ile dava tarihi arasında zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, davalı yararına bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu zaman aşımı süresi dolan dairelere ilişkin kira bedelinin düşülmesi sonucu hesaplanan 13.120,80 TL.nin davalıdan tahsliline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

        Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın taraflar arasında imza altına alınan acentelik sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmenin niteliği gereği olayda uygulanması gereken zaman aşımı süresinin BK'nın 126/4. maddesinde düzenlenen 5 yıllık zaman aşımı süresi olduğu, zaman aşımı süresinin davacı tarafça yapılan fesihname ile başladığı, zaman aşımının başlangıç tarihi göz önüne alındığında takibin yapıldığı 25/07/2011 veya davalı tarafından takipten önce açılan menfi tespit davasının dava tarihi 12/07/2011 tarihi itibariyle BK'nın 126/4. maddesinde belirtilen 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, davalının zaman aşımı def'ini yasal süresi içinde ileri sürdüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

          İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında takibe konduğunu, lehtar tarafından yapılan icra takibi, zaman aşımı itirazları üzerinde icra hukuk mahkemesi tarafından iptal edildiğini, kararın kesinleştiğini, müvekkilinin, teminat olarak kullanacağını düşünerek bonoyu oğlu için düzenlediğini, oğlunun bonoyu açık olarak alacaklıya vereceğini düşünemediğini, hataya düştüğünü, bononun müvekkilinin bilgisi dışında doldurulduğunu, müvekkilinin bu bono nedeniyle borçlu olmadığını, tarafların edimleri arasında büyük oransızlık olduğunu, bonolarda zaman aşımı TTK'nun 749.maddesinde düzenlendiğini, zaman aşımı kesilme sebeplerinin TTK'nun 750.maddesinde düzenlendiğini, 2002 yılında açılan taklibin kesinleşmesi ile zaman aşımı süresinin başladığını, icra takiplerinde, zaman aşımını icra takip işlemlerinin kestiğini, alacaklı vekilinin dosyaya açtığı her talebin icra takip işlemi olmadığını, zaman aşımını da kesmediğini, alacaklının icra dosyasında dönem dönem yasa ve Yargıtay'ın İcra Takip İşleminde...

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazı ve zaman aşımı def'inde bulunarak, talep edilen alacaklardan sorumlu olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk derece Mahkemesi tarafından kararda belirtilen gerekçelerle “ Davanın KISMEN KABULÜNE ” karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur....

            Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Somut olayda, kazanın ... tarihinde meydana geldiği, trafik kazasının maddi hasarlı meydana gelmesi, herhangi bir yaralanmanın olmaması sebebiyle ortada cezayı gerektirir bir fiilin bulunmadığı, bu nedenle uygulanması gereken 2 yıllık zaman aşımı süresinin ... tarihinde dolduğu, tahkim komisyonuna başvurulması TBK' nın 154. Maddesi uyarınca zaman aşımını kesen bir sebep ise de; somut olayda zaman aşımı süresi geçtikten sonra ... tarihinde tahkim komisyonuna başvurulduğu, bu nedenle ... tarihinde açılan işbu davada da zaman aşımı süresinin geçtiği anlaşılmakla, davalı sigorta şirketinin süresi içerisinde sunduğu zaman aşımı defiinin kabulü ile, davalı sigorta şirketine yöneltilen davanın zaman aşımı sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Taraflar arasındaki ihtilafın, zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı, süre dolmamış ise, birleşmeden önce o şirketin genel kurulunda alınan ibra kararının bu davanın açılmasına engel teşkil edip etmediği, davada zaman aşımı söz konusu değil ve ibrada dava açılmasına engel teşkil etmiyorsa o taktirde de şirket yöneticisinin akçalı sorumluluğunu gerektiren kasti ya da kusurla verdiği bir zararın bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.Mahkememizce öncelikle zaman aşımı ve ibra üzerinde durulmuş olup; TTK 560 madde gereğince yöneticinin şirkete verdiği zararlardan dolayı açılacak davalarda zaman aşımı, fiilin öğrenildiği andan itibaren 5 yıl ve her halükarda zararı doğuran fiilin işlendiği tarihten itibaren 5 yıldır. Davacı taraf söz konusu zararı almış bulunduğu 01/07/2021 tarihli olan ve 3 kişilik heyet tarafından hazırlanan uzman raporuyla öğrendiğini, o tarihe kadar bilmediğini ileriye sürmüştür....

                DAVA KONUSU : Zamanaşımı Nedeniyle İcranın Geri Bırakılması KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine kambiyo senedine istinaden icra takibi başlatıldığını, takip kesinleştirilerek en son işlemin 12/07/2016 tarihinde yapıldığını, bu tarihten yenileme tarihi 06/07/2020 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmadığını, zaman aşımını kesen nedenlerin bulunmadığını, takip kesinleştikten sonra ki zaman aşımı itirazının süreye tabi olmadığını belirterek davanın kabulü ile zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, tüm icra işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Davalı banka ve fer'i müdahil ... vekili cevap dilekçesinde; yetki, zaman aşımı, husumet itirazı ile davacının da gerekli araştırmaları yapmadığı için kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Fer'i müdahil ... vekili; asıl muhatabının ... olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ... Ltd'ye ... A.Ş. tarafından gönderilen paraların aslında fiilen Kıbrıs’a aktarılmadığı, ...nin hakim ortaklarına ait bir kısım şirketlere kredi olarak verilmek üzere kullandırıldığı hususunun sabit olduğu, davacının zararını ... bankasından tahsil etme imkanın kalmadığının anlaşılmasından itibaren zaman aşımı süresinin başlayacağı, ...'nin külli halefi olan ......

                  UYAP Entegrasyonu