WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak takibin ilamsız takip olarak yapılması tarafların lehtar ve keşideci olmakla davacı alacaklının temel ilişkiye dayalı olarak genel zaman aşımı süresi içinde her zaman talepte bulunabileceği, iddia edilen temel ilişki olan hisse devrinden kaynaklı alacakların 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu, davalının bu doğrultudaki zaman aşımı itirazını ikinci cevap dilekçesi olarak adlandırdığı 17.10.2018 tarihli dilekçesinde ileri sürdüğü, dava basit yargılama usulüne tabi olup cevap dilekçesinin verilmesiyle dilekçeler aşaması tamamlanıp ön inceleme safhasına geçildiğinden ve zaman aşımı itirazının dilekçeler aşamasında ileri sürülmesi gerektiğinden somut olayda 5 yıllık zaman aşımı definin cevap dilekçesiyle birlikte ileri sürülmemesi sebebiyle davalının zaman aşımı itirazlarının reddine karar verilmiştir....

    Maddesi uyarınca kira alacaklarının 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, alacak hangi zaman aşımına tabi ise icra takibinin de aynı zaman aşımına tabi olacağını, iddialarının takip açıldıktan sonraki döneme ilişkin zaman aşımı itirazı olduğunu, ancak mahkemece bu taleplerinin doğru şekilde değerlendirilmediğini, asıl borçlunun vefat etmiş olması nedeniyle, kefil olan müvekkilinin borç ile ilgili sorumluluğunun sona erdiği yönündeki taleplerinin de reddedildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, kira alacağının tahsilini teminen başlatılan ilamsız icra takibinde, borca itiraza ve takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ait zaman aşımı itirazına ilişkindir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen kararın davalının dosyaya sunmuş olduğu fatura tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde , TTK'nın 855/1 maddesi uyarınca taşıma sözleşmesinden kaynaklanan davaların 1 yıllık zaman aşımına tabi bulunduğu, TTK 855/2 maddesi gereğince eşyanın tamamının zayi olması halinde zaman aşımı süresinin eşyanın teslim edilmesi gereken tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, somut olayda taşımaya ilişkin sevk irsaliyesi ve faturanın 22/10/2008 düzenlendiği bu taşımaya ilişkin icra takibinin 22/10/2018 tarihinde davanın 18/12/2019 tarihinde açıldığı buna göre, 1 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiği, eldeki davada zaman aşımını kesen ve durduran herhangi bir sebep bulunmadığı nazara alınarak, davalı tarafça süresi içerisinde zaman aşımı define istinaden zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır....

      Davalı vekili temyiz dilekçesinde dava dilekçesinde dava konusu aidat alacağının ait olduğu dönemin belirtilmediğini bu hususu açıklayan dilekçenin alındığı celsede zaman aşımı def'inde bulunulup ayrıca cevap dilekçesinin zaman aşımı def'i yönünden ıslah edildiğini dolayısıyla ileri sürülmesinde usule aykırılık bulunmayan zaman aşımı def'inin nazara alınması gerektiğini savunmuş ve hükmün bozulmasını istemiştir. Dosya içeriğine göre; dava, dava konusu aidatın ait olduğu dönem belirtilmeden yetkisiz Ankara İş Mahkemesinde açılmış, davalı vekilinin yetkiye yönelik ilk itirazı da dikkate alınarak verilen yetkisizlik kararı üzerine dosya Denizli İş Mahkemesine gönderilmiştir....

        CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetçi borçlu hakkında 08.12.2014 tarihi itibariyle maaş haczinin uygulandığını, bu tarihten itibaren 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığını, her ay tahsilatın devam ettiğini, şikayetçi tarafından yapılan borca itiraz yargılamasında mahkemece takibin durdurulmasına karar verildiğinden yargılama süresince dosyada işlem yapılamadığını, talepleri üzerine 25.12.2014 ve 10.01.2017 tarihlerinde borçlu hakkında malvarlığı sorgulama işlemleri yapıldığını, takibin zaman aşımına uğramadığını savunarak şikayetin reddini talep etmiştir. III....

          Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalının borca itiraz dilekçesinde zaman aşımı itirazı olmadığından davada ileri sürmesinin hukuken mümkün olmadığını, itirazın iptali davasında davalının, Türk Ticaret Kanunu md.101'deki "cari hesap sözleşmesinin sona ermesinden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrarlar" hukuki sebebini dayanak göstererek zaman aşımından bahsettiğini, davalının TTK md. 89- 101 arasında düzenlenen cari hesap sözleşmesine dayanarak TTK md.101 zaman aşımını itirazında bulunduğunu, cari hesap sözleşmesinin yazılı yapılması gerektiğini, ancak dosyaya sunulmuş cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davalının eser sözleşmesi sebepli bir zamanaşımı beyanı bulunmadığını, davalı tarafın TTK md. 101 gereği beyan ettiği zamanaşımının, bu davaya dahil olmadığını, bu sebeple, TTK md. 101 dışında Borçlar Kanunu/TBK'na göre eser sözleşmesi sebepli zamanaşımı kararı verilemeyeceğini, mahkemenin kendiliğinden ( davalının ileri sürmediği) "eser sözleşmesi" zamanaşımı sebebiyle davanın...

          Davalı vekilince zaman aşımı def'inde bulunulmuş ise de, davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmadığından ve zaman aşımı def'iinde bulunulmadığından ve ayrıca taraflar arasındaki sözleşme tarihi, icra takip tarihi ve dava tarihi dikkate alındığında davalı tarafın zaman aşımı def'iinin yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir. İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davası, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılacaktır. Bu süre hak düşürücü süre olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir....

            Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taşıyıcı olan davalının sorumluluğuna dayalı işbu davada alacağın CMR'nun 32. maddesine göre bir yıllık zaman aşımına tabi olduğu, davalı tarafından yapılan taşımanın 27/07/2012 tarihinde boşaltma ile sona erdiği, dolayısıyla zaman aşımı süresinin 28/07/2012 tarihi itibariyle başladığı, davacının ise takibi 11/12/2013 tarihinde başlattığı dolayısıyla takip tarihi itibariyle alacağın zaman aşımına uğradığı, davacı sigortalısına halef olarak alacak talebinde bulunduğundan zaman aşımının sigortalı için başladığı tarihten itibaren hesaplanması gerektiği, olayda 3 yıllık zaman aşımının uygulanmasını gerektirici nitelikte taşıyıcının kasıt ya da ağır kusurunun söz konusu olmadığı gerekçesiyle; davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

              Takip kredi sözleşmesinde dayandırılmış olup, takipte ---- arasında ) talep edilmiş, davalı bu takibe süresi içinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmek suretiyle takibi durdurmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır. Mahkememizce öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz incelenmiş, daha sonra zaman aşımı defi incelenmiş olup; sözleşmenin 60. maddesinde yetkili mahkeme olarak ----- mahkemede ----olarak düzenlendiğinden;---- sözleşmesinin davalı tarafından imzalandığı konusunda da bir ihtilaf bulunmadığından ve -------- yargı sahamız içinde bulunduğundan icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiş; taraflar arasında vade uzatmasına ilişkin sözleşme gereğince de ve o sözleşme tarihine nazaran zaman aşımı dolmadığından zaman aşımı defi de nihai kararla birlikte istinafı kabil olmak üzere reddedilmiştir....

                Bende göre borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazının sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Davanın konusu ödeme emrinin tebliğinden önceki zaman aşımı itirazıdır. Takip kesinleştikten sonra ki zaman aşımı iddiası değildir. Bu iddia borca itiraz niteliğinde olduğundan ödeme emrinin tebliğinden itibaren İİK 168/5' e göre 5 gün içinde ileri sürülmesi gerekirken yasal süre geçtikten sonra 24/09/2020 tarihinde dava açılmış olmakla mahkemece davanın süreden reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddinedairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 25....

                UYAP Entegrasyonu