Tuğçe Akgül tarafından 05.08.2021 tarihinde borca itirazda bulunulduğu davacı alacaklı vekili tarafından itirazın geçerli olmadığı ileri sürülerek takibin devamının talep edildiği icra müdürlüğü tarafından talebin reddine karar verildiği, davacı alacaklı vekili tarafından şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından davanın süreden reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Borca itiraz dilekçesi ile borçlu vekili tarafından 05.08.2021 tarihli vekaletnamenin ibraz edildiği icra müdürlüğü tarafından alacaklı vekilinin talebine ilişkin 12.08.2021 tarihli kararı ile " borçlu şirket yetkilisinin vermiş olduğu vekalet yetkisiz olduğu beyan etmiş olup, bu hususun yargılamayı gerektirdiğinden ve müdürlüğümüz yetkisi kapsamında olmadığından talebin alacaklı vekilinin talebinin reddine icra hukuk mahkemesi şikayet yolu açık olmak üzere karar verilmiştir." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında davacının istinaf talebinin reddine, zaman aşımı itirazının süresinde yapılmadığından süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin zaman aşımına uğramadığı gerekçesiyle reddine dair hüküm tesis edilerek gerekçede hata edilmiş olduğu ancak söz konusu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, "Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddine, zaman aşımı itirazının süre aşımı nedeniyle reddine' dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur....
Davalı vekili, davanın zaman aşımına uğradığını, çeklerin hatır çeki olarak verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 6762 sayılı TTK'nın 644. maddesinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılan davalarda 1 yıllık zaman aşımı süresinin öngörüldüğü, çekin zaman aşımı süresinin sona erdiği ve zaman aşımını kesen nedenler de dikkate alındığında davacının sebepsiz zenginleşme davasını zaman aşımı süresi içerisinde açmadığı gerekçesiyle, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
İcra Müdürlüğünün 2015/... esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu ...nin haksız ve yersiz olarak borca, takibe, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, ayrıca zaman aşımı definde bulunduğunu, davalı tarafın itirazlarının haksız ve yersiz olduğundan itirazının iptali ile alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle: Davacı bankadan 1995-1996 yıllarında genel kredi sözleşmesi ile kredi kullandığını, ancak bankaya olan borcunu da ödediğini, kendisinin bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, yaklaşık olarak 20 yıl sonra borcunuz var diye borç çıkartıldığını ve hakkında icra takibi başlatıldığını, keza davacı dilekçesinde her ne kadar 5411 sayılı Kanununun 141....
Somut olayda mahkemece 15.03.2012 tarih ve 2011/117 – 2012/289 sayılı kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizce 06.12.2012 tarih ve 2012/31724 – 41772 sayılı kararı ile BOZULMASI üzerine mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek davalının zaman aşımı def'inin değerlendirilerek bozma gereği yerine getirilmiş ve yeniden yapılan yargılamada zaman aşımı savunmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. ... 7. Hukuk Dairesi'nin 17.12.2013 tarih ve 2013/25926 – 22569 sayılı kararı ile zaman aşımı savunmasına itibar edilmeyerek bozma kararına kısmen eylemli olarak direnildiği gerekçesiyle dosya Dairemize gönderilmiştir. Ancak bozma kararında "zaman aşımı itirazının değerlendirilmesine" işaret edilmiş, kesin bir bozma yapılmamış, mahkemece zaman aşımı itirazı değerlendirilerek alacağın hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda eylemli de olsa direnme kararından söz edilemez....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/10 KARAR NO : 2022/2067 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KÜTAHYA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2021 NUMARASI : 2021/280 ESAS 2021/383 KARAR DAVA KONUSU : Zaman Aşımı İtirazı - Borca İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ciranta olması sebebiyle borçlu olduğu 20/01/2020 keşide tarihli 35.000,00 TL tutarındaki çekin Kütahya 2....
Limit aşımına ilişkin şikayet, süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nın "Taleple Bağlılık" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrası; “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmünü amirdir. Somut olayda, ipotek borçlusunun mirasçısı tarafından icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde limit aşımı iddiasında bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Limit aşımına ilişkin şikayet her ne kadar süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir ise de mahkemece talepten fazlasına hükmedilemeyeceğinden, resen bu hususun değerlendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde, ilk derece mahkemesince, taleple bağlılık ilkesini düzenleyen HMK'nun 26. maddesine aykırı olacak şekilde, limit aşımına dair resen karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Alacaklı ...'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/241 ESAS, 2021/40 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE BORCA KISMİ İTİRAZ KARAR : Aydın 1....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün şikayet olunan alacaklı üzerinde olduğu, şikayet olunanın alacağı varlığını ve miktarını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiği, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bononun alacağın varlığını ispatlamaya yeterli olmadığı, şikayet olunanın yapmış olduğu icra takibinde sadece dava dışı borçlunun ... Gıda San.Tic. A.Ş de bulunan alacağına haciz işlemi başlattığı ve icra dosyasında başkaca bir işlem yapmadığı, buna göre alacağın muvaazalı olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan temyiz etmiştir. 1- İcra ve İflâs Kanunu'nun 142 nci maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür. İtiraz yalnız sıraya ilişkin ise, görev İcra Mahkemesi'nindir....
Davalı vekili tarafından, davacının alacağını dava dışı 3. şirketlere temlik ettiği savunulmuş ise de, husumetin dava şartları arasında düzenlenmemiş olması nedeni ile öncelikle davalı vekilinin zaman aşımı def'i değerlendirilmiş, 04/07/2013 tarihinde icra takibine başlanması ile kesilen 5 yıllık zaman aşımının 04/07/2018 tarihinde dolduğu anlaşılmış ve eldeki davanın zaman aşımı nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....