Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı borçlu vekili; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 18.06.2020 olarak tespit edilmesi gerektiğini, yetkili temsilcinin vefat ettiğini, şirketin usulüne uygun şekilde temsil edilemediğini, şirket adına açılan icra takiplerinden haberdar olunamadığı için itiraz edilmediğini, ayrı bir temsil ve yönetim kayyımı atandığını, şirket müdürü ...’un şirket unvanı altında atacağı münferit imzası ile şirketi her hususta temsil ve ilzam etmesine” karar verildiğini, müvekkili şirket temsil eksikliğinin giderilerek böylece, bahse konu icra takibinden ve icra takibinden gönderilen ödeme emrine karşı itiraz başvurusunda bulunması imkânı doğduğunu, ödeme emrinde belirtildiği şekilde bir borcu bulunmadığından, yetkiye, ödeme emrine, borca, faizine ve diğer tüm fer’ileri ile takibe itiraz edilmesi zorunluluğu da hâsıl olduğunu, zaman aşımı definde bulunduklarını, alacaklı tarafça icra takibine dayanak yapılan belgelerin müvekillerine tebliğ edilmediğini...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1923 KARAR NO : 2021/29 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSKENDERUN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2019 NUMARASI : 2018/890 ESAS 2019/215 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti, İcra Emrine Zaman aşımı Nedeniyle itiraz KARAR : İskenderun İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07/03/2019 tarih 2018/890 esas 2019/215 karar sayılı kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İskenderun İcra Dairesinin 2016/112955 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan takipte, icra emrinin 02/12/2016 tarihinde usulsüz olarak tebliğ edildiğini, icra emrine ilişkin tebligatın, muhatabın ne zaman geleceği veya başka adresi bulunup bulunmadığı araştırılmadan, tebliği çıkaran mercice üzerindeki adresin Mernis adresi olduğuna dair herhangi bir şerh düşülmemesine rağmen muhtara tebliğ edildiği...

    Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, maktu kaşe basılarak gerekli tahkikat yapılmadan ödeme emri tebligatının muhtara usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebliğ evrakında borçlu muhatabın adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği hususlarının araştırılmadığını, bu yönüyle borçlu müvekkiline yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, davaya konu takipte Rize İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, bu sebeple takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, yetki itirazlarının kabulü ile, icra dosyasının yetkili Rize İcra Müdürlüklerine gönderilmesi gerektiğini, senet takip öncesi zaman aşımına uğramakla birlikte takip açıldıktan sonra 2018 yılından itibaren 3 yıl icrai işlem yapılmaması ve diğer zamanlarda işlem yapılmaması nedeni ile de zaman aşımına uğramış olduğunu ileri sürerek, istinaf...

    Takibin şekline göre her türlü itiraz icra dairesine yapılacağından davacının borca itirazının da reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacı borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, davacı borçlunun borca itirazının reddine" karar verildiği görülmüştür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, İİK’nun 168/4-5 maddesinde öngörülen 5 günlük süreden sonra imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti incelenemeden işin esasının incelenerek imzaya itirazın kabulü karar verilmesi üzerine, mahkeme kararının Dairemizce, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti yönünden inceleme yapılması gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu...

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İnegöl İcra Müdürlüğü'nün 2018/34303 sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, Tebligat Kanunu'na aykırı olarak tebligat yapılarak takibin kesinleştirildiğini oysaki müvekkilinin daimi olarak Lechner STR. 2- 417170 1030 Viyana-Avusturya adresinde yaşamakta ve çalışmakta olduğunu, bir iki yılda bir tatil için Türkiye'ye geldiğini, Türkiye'de iken tesadüfen iş bu icra dosyasından haberdar olduğunu, alacaklıya takipten önce yapılan ödemeler ile bono bedelinin ödendiğini, alacaklının bononun tamamını takip konusu yaptığını, öğrenme tarihi olan 09/09/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, alacak ve bononun zaman aşımına uğradığını beyanla 09/09/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle itirazlarının süresinde kabul edilerek takibin ve ödeme emrinin iptaline, icra takibinin kesinleşmesinden sonra gerçekleşen zaman aşımı...

      Sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin, 01/08/2019 tarihinde müvekkilinin eşi Gülbin Sayılgan'a tebliğ edildiğini, tebligatın usulsüz olarak yapıldığını ve bu sebeple de müvekkilinin icra takibinden 15/02/2020 tarihinde şifahen haberdar olduğunu, tebliğ mazbatasında müvekkilinin işe gittiğinin belirtildiğini, ancak muhatabın tevziat saatlerinde gelip gelmeyeceği hususunun mazbatada belirtilmediğini ve araştırılmadığını, ayrıca, ödeme emrinin, müvekkilinin okuma yazma bilmeyen eşine tebliğ edildiğini, bunun için komşulardan birinin veya o yerdeki muhtarın veya köy heyetinden birinin huzurda bulunmasının zorunlu olduğunu, takibe konu bononun zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin bir borcu bulunmadığını, borcu, faiz ve ferilerini kabul etmediklerini beyan ederek, açıklanan nedenlerle; usulsüz tebligat nedeniyle yapmış oldukları itirazlarının kabulüyle borca, faize ve tüm ferilerine ve zamanaşımına yönelik itirazlarının kabulüne, alacaklı hakkında takip...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2019/974 ESAS, 2020/261 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Kıymet Takdirine İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen usulsüz tebliğ şikayeti ve kıymet takdirine itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket aleyhine Erzurum 5....

      Kabul edilmiş karar tümden ortadan kaldırılmış, davacının usulsüz tebliğ şikayeti ile takip öncesi zaman aşımı gerçekleştiği yönündeki itirazının reddi ile sadece İİK 71. maddeye dayalı zaman aşımı itirazlarının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf talebinin HMK 353/1/b/3 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 12....

      Davacının ödeme emrine yönelik şikayeti de süresinde değildir. O halde, ilk derece mahkemesince davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrine yönelik şikayetlerini yasal süresi içerisinde sunmadığı re'sen gözetilerek, bu istemler yönünden şikayetin süre yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan borçlunun ilamsız takipte borca, faiz ve ferilere, faiz nevi ve oranına yönelik itirazları ise İİK'nın 62. maddesi uyarınca takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal süresi içerisinde icra dairesine sunulması gerekmekte olup icra mahkemesinde itiraza konu edilemez. Mahkemenin bu gerekçeye dayalı ret kararı isabetlidir....

      UYAP Entegrasyonu