İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Şikayetin KABULÜNE, Bulanık İcra Müdürlüğünün 2021/34 esas sayılı dosyasında davacının icra takibine itiraz tarihi olan 17.02.2021 tarihinde borca itiraz edildiğinden BORCA İTİRAZIN SÜRESİNDE YAPILDIĞININ KABULÜ İLE icra müdürlüğünün takibin kesinleşmesine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, Takibin DURDURULMASINA, İcra Müdürlüğünde konulan hacizlerin KALDIRILMASINA, karar verilmiştir....
ve bu suretle takibin 3 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu belirtilerek bozma kararına direnilmiş ve önceki hüküm yeniden kurulmuş, direnme kararı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir....
Ltd Şti'ne 02/10/2018 tarihinde, T3 Ltd Şti ne 03/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 16/12/2018 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu yönünde bir şikayet de bulunmadığı gerekçesi ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı borçlular vekili istinaf başvurusunda özetle; dava dilekçesindeki nedenlere ek olarak kamu düzenine aykırı işlemlere karşı şikayetin süreye tabi olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, davalı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Başvuru, İİK.nun 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte teminat iddiasına dayalı borca itiraza ve kambiyo hukukuna yönelik şikayete ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2020 NUMARASI : 2019/520 ESAS 2020/230 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 16....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/4652 Esas sayılı dosyasındaki takipten 17/06/2020 tarihinde haricen haberdar olduğunu, borca, imzaya, faize, tüm fer'ilere itiraz hakkı saklı kalmak kaydıyla yetkiye itiraz ettiğini bildirmiş olduğu, Ankara 12.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/356 Esas 2020/706 Karar sayılı ilamıyla yetki itirazının reddedildiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak, davacı vekilinin Ankara 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/356 Esas sayılı dava dilekçesinde takipten 17/06/2020 tarihinde haricen haberdar olduğuna yönelik beyanı dikkate alındığında yetki itirazı ile beraber imzaya ve borca ilişkin itirazlarını da birlikte ileri sürmesi gerekirken süresi içerisinde imzaya ve borca itirazlarının ileri sürülmediği anlaşılmış, mahkemenin bu yöndeki değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/866 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile icranın takibinin iptali ve taliki nedeni ile açılan davanın kabulüne karar verildiği, davanın sebepsiz zenginleşme davası olarak açılıp konuyu düzenleyen 6762 Sayılı TTK 'nun 644 ve 6102 Sayılı TTK 'nun 818/m. maddesi delaleti ile çeklerde ve uygulama olanağı bulunan 732/4. maddesi uyarınca çeklerin zaman aşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıllık dava zaman aşımının bulunduğu, bu sürelerin de çeklerin keşide, ibraz ve zaman aşımına uğradığı tarihlerden itibaren yapılacak hesap ile davanın açıldığı 20/11/2018 tarih itibariyle dolmuş bulunduğu, davalı vekilinin yasal süresi içerisinde zaman aşımı itirazında bulunmakla, zaman aşımı itirazının kabulü ile davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda, davacı borçluların takibe konu borcun likit olmayıp mevcudiyeti ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu iddiası ve faize itirazı, İİK'nın 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. İcra mahkemesince işin şikayet yoluyla çözümlenmesi mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin anılan iddialara ilişkin kabulü isabetlidir. Diğer taraftan, davacılar vekili dava dilekçesinde sair nedenlerin yanında, aynı taraflar arasında aynı alacağa ilişkin olarak İstanbul Anadolu 22....
Dava zaman aşımı süresinin dolmamış olması, olumsuz bir yargılama (dava) şartı olup, dava zaman aşımı süresinin dolması halinde Devletin yargılama hakkı düşer. Somut olayda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 11.4.2014 tarihinden, denetim süresinde işlenerek hükmün açıklanmasına sebep olan suçun işlendiği 20.5.2014 tarihleri arasında gerçekleşen durma süresi ile son olarak açıklanan 17.05.2016 tarihinde verilen mahkûmiyet hükmü de dahil olmak üzere kesme sebepleri de dikkate alındığında, aynı zamanda uzatılmış dava zaman aşımı süresi de dolmuştur. Elbette hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı itiraz üzerine mercii tarafından kaldırılmışsa, bu karara herhangi bir sonuç bağlanamaz. Örneğin; yoklukta verilmesi, tebligat, itiraz ve nihayet itiraz merciinin kaldırma kararı arasında geçen sürede dava zaman aşımı süresinin durduğu kabul edilemez. Ancak, verilen bir mahkûmiyet hükmü hatalı da olsa dava zaman aşımını süresini keser....
Dava zaman aşımı süresinin dolmamış olması, olumsuz bir yargılama (dava) şartı olup, dava zaman aşımı süresinin dolması halinde Devletin yargılama hakkı düşer. Somut olayda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 18.06.2013 tarihinden, denetim süresinde işlenerek hükmün açıklanmasına sebep olan suçun işlendiği 15.12.2014 tarihleri arasında gerçekleşen durma süresi ile son olarak açıklanan 17.05.2016 tarihinde verilen mahkûmiyet hükmü de dahil olmak üzere kesme sebepleri de dikkate alındığında, aynı zamanda uzatılmış dava zaman aşımı süresi de dolmuştur. Elbette hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı itiraz üzerine mercii tarafından kaldırılmışsa, bu karara herhangi bir sonuç bağlanamaz. Örneğin; yoklukta verilmesi, tebligat, itiraz ve nihayet itiraz merciinin kaldırma kararı arasında geçen sürede dava zaman aşımı süresinin durduğu kabul edilemez. Ancak, verilen bir mahkûmiyet hükmü hatalı da olsa dava zaman aşımını süresini keser....
Dava zaman aşımı süresinin dolmamış olması, olumsuz bir yargılama (dava) şartı olup, dava zaman aşımı süresinin dolması halinde Devletin yargılama hakkı düşer. Somut olayda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 21/12/2009 tarihinden, denetim süresinde işlenerek hükmün açıklanmasına sebep olan suçun işlendiği 30/01/2011 tarihleri arasında gerçekleşen durma süresi ile son olarak açıklanan 26/05/2016 tarihinde verilen mahkûmiyet hükmü de dahil olmak üzere kesme sebepleri de dikkate alındığında, aynı zamanda uzatılmış dava zaman aşımı süresi de dolmuştur. Elbette hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı itiraz üzerine mercii tarafından kaldırılmışsa, bu karara herhangi bir sonuç bağlanamaz. Örneğin; yoklukta verilmesi, tebligat, itiraz ve nihayet itiraz merciinin kaldırma kararı arasında geçen sürede dava zaman aşımı süresinin durduğu kabul edilemez. Ancak, verilen bir mahkûmiyet hükmü hatalı da olsa dava zaman aşımını süresini keser....