İİK 149- a maddesi gereği icranın geri bırakılması talepleri hakkında İİK 33. maddenin 1- 2 ve 4. fıkraların uygulanacağı düzenlenmiştir. Söz konusu maddede ilamlı takiplerde itfa, imhal ve zaman aşımı itirazlarının ispat usulü düzenlenmiş olup somut olayda mahkemenin ve icra dairesinin kararlarına baz aldığı ilamın, anılı madde kapsamında açılmış bir icranın geri bırakılması istemi olmadığı anlaşılmaktadır. Zira borçluların mahkemenin gerekçesi ile teyit ettiği üzere istemi, takip öncesi gönderilen ihtarnamenin tebliğinin usulsüzlüğüne dolayısı ile takip yolunun caiz olmadığına ilişkin bir şikayet olup kaynağı İİK 150- ı ve 16. maddedir. Hal böyle olunca borçluların daha önce açtıkları dava takip öncesi gönderilen hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğine ilişkin bir şikayet olmakla ve somut olayda bu durumda artık İİK 149- a maddesinin uygulanma alanı bulunmamakla mahkemenin taleple ilgili hukuki tanı ve gerekçesi yerindedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;1- Davanın KABULÜ ile; Fatsa İcra Müdürlüğünün 2019/5353 Esas sayılı dosyasında davacı hakkındaki icra takibinin zaman aşımı nedeniyle İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; takibin kesinleşmesi sonrası zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak genel haciz yoluyla ile başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleşmesinden sonra, borçlunun, zamanaşımı nedeniyle İİK.'nun 71. ve 33- a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece "dayanak belgenin icra dosyasına sunulmadığı, takibin ilamsız takip olduğu, çeklere ilişkin zaman aşımı sürelerinin uygulanamayacağı" gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra takibine konu alacak, hangi zamanaşımı süresine tâbi ise, icra takibinde de aynı zamanaşımı süresi uygulanır. Dayanak belge bono niteliğinde olduğu halde, icra müdürü tarafından borçluya genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine mahsus örnek (7) ödeme emri gönderilse dahi zamanaşımı süresi Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirlenir....
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesince, davanın kabulüne ve zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına dair verilen karar usul ve yasaya uygundur. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık yanında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve isabetli olduğunun kabulüyle davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....
Ceza Dairesinin 03.02.2014 tarihli ve 2013/23474 Esas, 2014/2417 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zaman aşımının duracağı ve zaman aşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, Dosya kapsamına göre; kayden 10.06.1993 doğumlu olan ve suçun işlendiği 18.07.2010 tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesinde öngürülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca asli zaman aşımı süresinin 5 yıl 4 ay, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu, Suça sürüklenen çocuğun 10.02.2011 tarihinde sorgusu yapılarak zaman aşımı süresinin kesildiği, 5 yıl 4 aylık olağan zaman aşımı süresinin sorgu tarihinden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; istemin süreden reddedildiği görülmektedir....
; 5237 sayılı TCK’nin 66/1-d, 66/2. maddelerinde öngörülen "10 yıllık" asli zaman aşımı süresine tabi bulunmakla, ilk mahkumiyet kararının verildiği 08.12.2006 tarihi ile temyize konu hükmün verildiği 26.11.2020 tarihi arasındaki süreden, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 21.02.2012 tarihi ile denetim süresi içinde işlenen ikinci suçun tarihi olan 18.08.2015 tarihi arasındaki durma süresi de çıkartılınca "10 yıllık" asli dava zaman aşımı süresinin gerçekleştiği gözetilmeksizin, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zaman aşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 28.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı/alacaklı tarafça icranın geri bırakılması yönündeki taleplerine ilişkin, Bakırköy 7....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/16172 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine 6 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine ilişkin icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, yasal düzenlemelere göre çeklerde zaman aşımı süresinin ibraz süresinin bitiminden başladığını, zaman aşımının başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğini, davaya konu takibe dayanak 6 adet çekin keşide tarihlerinin 25/03/2009, 25/04/2009, 25/05/2009, 25/06/2009, 15/07/2009, 30/07/2009 olduğunu, çeklerin ibraz sürelerinin 03/02/2012 tarihinden önce dolduğundan 6 aylık zaman aşımı süresine tabi olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonra 6 aylık zaman aşımı süresini kesecek bir işlemin yapılmadığını beyan ederek, İİK'nun 71. ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına, takibin iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: alacaklının 04/02/2010 tarihinde maaş haczi müzekkeresi yazılması talebinde bulunduğu, bu tarihten sonraki ilk talebin 25/01/2013 tarihli borç tahsilatının banka hesabına yatırılması talebine yönelik olduğu, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, maaş kesintilerinin icra takip işlemi sayılmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne, icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; 04/02/2010 tarihli maaş haczinden sonra, 25/01/2013 tarihinde, borçlunun maaşından gelen kesintilerin iban numarasına aktarılmasını talep ederek zaman aşımının kesilmesini sağladığını, 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....