Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili temyiz dilekçesinde dava dilekçesinde dava konusu aidat alacağının ait olduğu dönemin belirtilmediğini bu hususu açıklayan dilekçenin alındığı celsede zaman aşımı def'inde bulunulup ayrıca cevap dilekçesinin zaman aşımı def'i yönünden ıslah edildiğini dolayısıyla ileri sürülmesinde usule aykırılık bulunmayan zaman aşımı def'inin nazara alınması gerektiğini savunmuş ve hükmün bozulmasını istemiştir. Dosya içeriğine göre; dava, dava konusu aidatın ait olduğu dönem belirtilmeden yetkisiz Ankara İş Mahkemesinde açılmış, davalı vekilinin yetkiye yönelik ilk itirazı da dikkate alınarak verilen yetkisizlik kararı üzerine dosya Denizli İş Mahkemesine gönderilmiştir....

    Somut olayda mahkemece 15.03.2012 tarih ve 2011/117 – 2012/289 sayılı kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizce 06.12.2012 tarih ve 2012/31724 – 41772 sayılı kararı ile BOZULMASI üzerine mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek davalının zaman aşımı def'inin değerlendirilerek bozma gereği yerine getirilmiş ve yeniden yapılan yargılamada zaman aşımı savunmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. ... 7. Hukuk Dairesi'nin 17.12.2013 tarih ve 2013/25926 – 22569 sayılı kararı ile zaman aşımı savunmasına itibar edilmeyerek bozma kararına kısmen eylemli olarak direnildiği gerekçesiyle dosya Dairemize gönderilmiştir. Ancak bozma kararında "zaman aşımı itirazının değerlendirilmesine" işaret edilmiş, kesin bir bozma yapılmamış, mahkemece zaman aşımı itirazı değerlendirilerek alacağın hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda eylemli de olsa direnme kararından söz edilemez....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazı dahil hiçbir itirazlarının değerlendirilmediğini, fazla mesai alacağına %30 takdiri indirim uyguladığı belirtmesine rağmen böyle bir indirimin de yapılmadığını ileri sürmüştür. Dairemizce istinaf incelemesi HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık zaman aşımı, davacının fazla mesai alacağının bulunup bulunmadığına ve miktarına ilişkindir. Davaya karşı zaman aşımına uğrayan alacak bulunmamakta olup Mahkemece davalının ıslaha karşı zaman aşımı itirazı yönünden hiçbir gerekçe konulmadan karar verilmiş ise de ıslah dilekçesinin zaman aşımı gözetilerek sunulmuş olduğu görüldüğünden davalının zaman aşımına yönelik istinaf itirazı yersizdir. Ne var ki mahkemece karar gerekçesinde hakkaniyet indirimi yapıldığı açıklanmasına rağmen indirim yapılmadan karar verilmiştir....

      Somut olayda mahkemece 15.03.2012 tarih ve 2011/119 – 2012/290 sayılı kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizce 06.12.2012 tarih ve 2012/31723 – 41771 sayılı kararı ile BOZULMASI üzerine mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek davalının zaman aşımı def'inin değerlendirilerek bozma gereği yerine getirilmiş ve yeniden yapılan yargılamada zaman aşımı savunmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 17.12.2013 tarih ve 2013/25925 – 22568 sayılı kararı ile zaman aşımı savunmasına itibar edilmeyerek bozma kararına kısmen eylemli olarak direnildiği gerekçesiyle dosya Dairemize gönderilmiştir. Ancak bozma kararında "zamanaşımı itirazının değerlendirilmesine" işaret edilmiş, kesin bir bozma yapılmamış, mahkemece zaman aşımı itirazı değerlendirilerek alacağın hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda eylemli de olsa direnme kararından söz edilemez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet ve beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Suç tarihi olan 02.06.2004 tarihi ile inceleme tarihi arasında 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zaman aşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması; Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar ve katılan vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanıklar hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı ve CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 30.04.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          hatalı olduğunu, Davacı diğer kalemlerde zaman aşımı itirazında bulunmuş olmasına karşın fazla mesai alacağı kaleminde zaman aşımı itirazında bulunmadığını, Dava dilekçesine karşı cevap dilekçesinde böylesi bir zaman aşımı itirazı olmadığı cihetle artık bu aşamada bu konuda, fazla mesai alacağı konusunda artık zaman aşımı itirazında bulunamayacağını, yaptığı zaman aşımı itirazı dinlenemeyeceğini, Bu nedenle davalının bu aşamada yaptığı zaman aşımı itirazının da bir hükmü olmadığını ve bu itiraza göre bir hesaplama yapılmasının da kabulü mümkün olmadığını belirterek beyanda bulunmuştur....

          İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı ..., çekişmeli taşınmazın başka parsele uygulanan taşınmazın kayıt miktar fazlası olup, zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediğine, ..., tapu kaydına, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine, ..., tapu kaydına, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine, M. ..., vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine, ..., tapu kaydına, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, yargılama sırasında ise ... ve arkadaşları miras yoluyla gelen hakka; ..., ..., ..., ..., M. ... ve ... ayrı ayrı kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine, ... ise, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; müdahil davacı ...'ın davasının kabulüne, 128 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri M. ... ve ...'...

            Zaman aşımı itirazı, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasındadır (Prof.Dr.Baki Kuru, İİH-1. Cilt 1988- sh.242 ve devamı). Öte yandan takibin genel haciz yoluyla yapılmış olması bono için yasada öngörülen zaman aşımı süresinin uygulanmayacağı sonucunu doğurmaz. (Yargıtay 12 Hukuk Dairesi 2020/949 Esas - 2020/8967 Karar) Somut olayda borçlu vekili cevap dilekçesinde senetlerin zamanaşımına uğradığını belirterek zaman aşımı itirazını ileri sürmüştür. Takibe konu belgelerden 30/11/2013 tarih ve 2000 Euro bedelli senet ile 30/12/2013 tarih 2000 Euro bedelli senetlerin kambiyo senedi niteliğinde bono olup vade tarihleri 2013'dür. Takip 11/12/2020 tarihinde başlatılmıştır. Takibe konu bonoların, tanzim tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 749. maddesi uyarınca üç yıllık zaman aşımı süresine tabi olup takip tarihi itibarı ile üç yıllık zaman aşımı süresi dolmuştur....

            Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, "davalı tarafın cevap dilekçesi ile süresindeki zaman aşımı def'i hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olduğu" gerekçesiyle, Dairemizce bozulmakla, mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; kooperatif üyesinin parasal yükümlülükleri ile ilgili davaların TBK.nın 147/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zaman aşımı süresine tabii olup, takip konusu edilen aidat alacağının dönemi ve takip tarihi dikkate alındığında 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Kooperatif aidatları ay sonunda muaccel hale gelir. Kooperatif ile üyesi arasında kural olarak zaman aşımı işlemez ise de bu kural ortağın bağımsız bölüm talebinin zamanaşımına uğramaması nedeniyle ödenmesi gereken aidata ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Suç tarihi olan 19.10.2004 tarihi ile inceleme tarihi arasında 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zaman aşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması ; Bozmayı gerektirmiş, müşteki sanık müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 1412 sayılı CMUK’un 322/1. ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 27.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu