WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;zaman aşımı defi işin esasına dair bir itiraz olmakla icra tetkik merciinde incelenme imkanının bulunmadığını, bu nedenle şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğini, mevcut icra takip dosyası incelendiğinde takibin ve alacağın zaman aşımına uğramadığını, icra takip işlemlerinin devamı süresince zaman aşımının işlemediğini ve takip ile de zaman aşımının kesileceğini, yerleşik içtihat ve HMK hükümleri gereğince de kesilen zamanaşımının yeniden işlemeye başlamayacağını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak ele alındığında; davacı borçlunun, aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığı İstanbul Anadolu 24....

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zaman aşımını kesmez, zaman aşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktarı için kesilir. Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01.....2011 tarihinden sonraki uygulamada 317/... ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir. Somut olayda davacı ... Başkanlığının hizmet alım sözleşmesi ile taşımacılık işini verdiği davalı şirket bünyesinde şoför olarak çalışmaktadır. Davalılar arasında asıl işveren-alt işverenlik ilişkisi bulunmakta olup dava konusu alacaklardan müteselsilen sorumlulukları mevcuttur. Davalılardan ... şirketi ile .......

    Davalı ... şirketi süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile zaman aşımı itirazında bulunmuş olup, mahkememizce bu davalı yönünden önceki yargılamada zaman aşımı defi dikkate alınarak verilen ret kararı, Yargıtay tarafından doğru bulunmakla birlikte herhangi bir onama kararı verilmediğinden mahkememizce yeniden bu davalı yönünden açılan maddi tazminat davalarının zaman aşımı sebebiyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Davalı ... yönünden yapılan incelemede; davalı ... cevap dilekçesinde herhangi bir zaman aşımı itirazında bulunmamakla birlikte davacının ... tarihli ıslah dilekçesi ile arttırdığı tutarlar için ... havale tarihli dilekçesi ile zaman aşımı itirazında bulunmuştur. Yapılan incelemede davacının ıslah dilekçesinin davalı ...'a ... tarihli duruşmada tebliğ edildiği, davalının 2 haftalık beyan süresi geçtikten çok sonra hatta yıllar sonra zaman aşımı itirazında bulunduğu görülmüştür. Bu haliyle davalı ...'...

      Somut uyuşmazlıkta davacı vekili taleplerini 22.12.2014 harç tarihli dilekçesi ile ıslah etmiş, ıslah dilekçesi davalı vekiline 12.01.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 16.01.2015 havale tarihli dilekçesi ile ıslaha karşı zaman aşımı def'inde bulunmuş, bu hususlar son oturumda zapta geçirilmiş, ancak ıslaha karşı yapılan zaman aşımı def' i değerlendirilmeden karar verilmiş, bu konuda kararda bir gerekçede oluşturulmamıştır. Mahkemece davalı vekilinin ıslaha karşı süresinde yaptığı zaman aşımı def' i değerlendirilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse ilerleyen aşamalarda 6100 sayılı Kanun’un 141/2 maddesi uyarınca zamanaşımı defi davacının açık muvafakati ile yapılabilir. Mülga 1086 sayılı Kanun yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Kanun’un uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Başka bir anlatımla 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı defi dikkate alınmaz. Dosya içeriğine göre davanın mülga 1086 sayılı Kanun zamanında açıldığı, ıslahın ise 6100 sayılı Kanun zamanında yapıldığı anlaşılmaktadır....

          Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle ikramiye ödemesi yapılan yıllar bakımından ayrıca ilave tediye alacağına hükmedilmemesinin Dairemiz uygulamalarına uygun bulunduğu, her ne kadar davanın kısmı dava olarak açıldığı ve kısmı davada ıslah edilen kısımlar yönünden süresinde zaman aşımı defi ileri sürülmesi halinde bu zaman aşımı define değer verilmesi gerekir ise de davalı vekilinin dosyaya sunduğu 19.09.2018 havale tarihli dilekçesindeki zaman aşımı definin ayrıca ve açıkça ıslahla arttırılan kısımlara yönelik olmayıp, cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla davaya karşı zaman aşımı define ilişkin olduğu, buna dair mahkemece gerekçesinin de isabetli olduğunun anlaşılmasına göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince AYRI...

          İSTİNAF SEBEP ve GEREKÇELERİ : Davalı vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle, performans prim alacağının ücret eki niteliğine haiz olup, 5 yıllık zaman aşımına tabi olmasına rağmen, yerel mahkeme tarafından kabul anlamına gelmemek kaydıyla zaman aşımı defi dikkate alınmaksızın hüküm tesis edildiğini, primin davalı şirket nezdinde geciktirici şarta bağlı bir borç olarak düzenlenmiş olup, çalışanların prime hak kazanmasının söz konusu şartın gerçekleşmesine bağlı olduğunu, fakat primin niteliği gereği ücret eki olduğundan 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olup dava tarihi dikkate alındığında, geciktirici koşulun gerçekleşmesi ve davacının 2013 yılında performans primine hak kazandığının kabulü halinde dahi, davacının 31/12/2013 tarihi itibariyle performans prim alacağını hak kazanacak olduğu dikkate alındığında, 2013 yılına ait prim alacağının zaman aşımına uğradığını, mahkemece verilen kabul kararının hukuku aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararında önceki yıllarda...

          Bu nedenle davalının savunmasında zaman aşımı itirazında bulunması yeterli olup, zaman aşımı maddesinin yanlış gösterilmesi, olaya uygun olamayan hukuki nitelendirmede bulunması sonuca etkili değildir. Mahkemece verilen ilk kararın istinaf edilmesi üzerine, dairemizin 08/07/2021 tarih 2020/1670 E., 2021/1380 K. sayılı kararı ile davalının zaman aşımı definin değerlendirilmemesi gerekçesi ile kaldırılmış olup, mahkemece kaldırma kararımız sonrasında zaman aşımı defi değerlendirilerek istinaf konu karar verilmiştir. Gerek sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 126/4 ve gerekse 6098 sayılı TBK'nın 147/6. maddesine göre yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi 5 yıldır. Zamanaşımı süresi alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar....

            Bu düzenlemeler dikkate alındığında,08.12.1993- 06.07.2004 tarihleri arasındaki döneme ait Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa'nın 102. maddesinde belirtilen beş yıllık zaman aşımı süresinin, 06.07.2004 tarihinden sonraki alacaklar için ise genel zaman aşımı olan on yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkikinde; Dava konusu olayda 2018/29259 ve 2018/29260 nolu takip dosyalarından davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin 05/11/2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından 6183 sayılı Yasa'nın 58 inci maddesinde öngörülen 15 günlük hak düşürücü süre içinde 08/11/2018 tarihinde ödeme emirlerinin iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır....

            dolduğu, davalının da süresi içerisinde zaman aşımı itirazında bulunduğu anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu