Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz incelenmiş, daha sonra zaman aşımı defi incelenmiş olup; sözleşmenin 60. maddesinde yetkili mahkeme olarak ----- mahkemede ----olarak düzenlendiğinden;---- sözleşmesinin davalı tarafından imzalandığı konusunda da bir ihtilaf bulunmadığından ve -------- yargı sahamız içinde bulunduğundan icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiş; taraflar arasında vade uzatmasına ilişkin sözleşme gereğince de ve o sözleşme tarihine nazaran zaman aşımı dolmadığından zaman aşımı defi de nihai kararla birlikte istinafı kabil olmak üzere reddedilmiştir. Dava itirazın iptali davası olup, davanın görülebilmesi için şartlardan biri de geçerli bir icra takibinin mevcut olmasıdır. İcra takibi dava anında mevcut olduğu gibi davanın devamında da -----koruması gerekir. Davamız ----- açılmış olup, bizzat davalımızın yapmış bulunduğu şikayet üzerine --- açılan davada ---- takibinin iptaline karar vermiştir....

    Mahkemece süresinde yapılan zamanaşımı savunması hakkında bir değerlendirme yapılması” gerekçesi ile verdiği bozma kararı sonrası mahkemece “...dava dilekçesinde ilave tediye alacağına yönelik bir talep bulunmadığı, söz konusu alacağın işbu davanın konusu olmadığı, cevap dilekçesinde zaman aşımı definde bulunulmadığı, daha sonraki aşamalarda da cevap dilekçesinin zaman aşımı define yönelik olarak ıslah edilmediği, bu itibarla davalı tarafın ıslaha karşı beyan dilekçesi ile ileri sürdüğü zaman aşımı definin dikkate alınamayacağı” şeklinde karar verilmiştir....

      Davalı vekili 03.05.2017 havale tarihli bilirkişi raporuna itiraz ve ıslah dilekçesinde özelte; cevap dilekçesini zaman aşımı defisi yönünden ıslah ettiklerini, alacağın zaman aşımına uğradığını, TTK'nın 855. maddesi uyarınca zaman aşımının bir yıl olduğunu, kaza tarihi olan 22.01.2013 tarihinin dikkate alınması halinde zaman aşımı süresinin 22.01.2014 tarihinde dolduğu, davanın zaman aşımından uzun süre sonra 20.01.2015 tarihinde açıldığını, hasarın müvekkiline süresinde ihbar edilmediğini, yükün yola ve eşyanın niteliğine uygun şekilde ambalajlanarak istif edilmediğini belirterek, davanın zaman aşımı ve esas yönünden reddini istemiştir. İhbar olunan HDI Sigorta A....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç :Tefecilik yapma Hüküm :Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen tefecilik suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, sanığın sorgusunun yapıldığı 26/04/2012 tarihi ile temyiz inceleme günü arasında belirtilen sürenin gerçekleştiği, başkaca zaman aşımını kesen sebebin de bulunmadığı anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 11/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik Yapmak Hüküm : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen tefecilik suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, sanığın sorgusunun yapıldığı 26.04.2012 tarihi ile temyiz inceleme günü arasında belirtilen sürenin gerçekleştiği, başkaca zaman aşımını kesen sebebin de bulunmadığı anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 09.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik Yapmak Hüküm : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen tefecilik suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresine tabi olduğu, sanığın sorgusunun yapıldığı 11.01.2012 tarihi ile temyiz inceleme günü arasında belirtilen sürenin gerçekleştiği, başkaca zaman aşımını kesen sebebin de bulunmadığı anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 09.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma Hüküm : TCK'nın 267/1, 58, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınıra göre, TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen dava zaman aşımı hüküm ve inceleme tarihleri arasında gerçekleşmiş olduğundan sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmemekle hükmün BOZULMASINA, davanın zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Borçlunun sair temyiz itirazlarının reddi ile yapılan incelemede; Takibin dayanağı kredi sözleşmesi olup kural olarak borcun muaccel olduğu tarih itibariyle uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca zaman aşımı süresi 10 yıldır. Aynı Kanunun 133. maddesinde zaman aşımını kesen sebepler düzenlenmiştir. Buna göre; 1- Borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde; 2- Alacaklı, dava veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflas masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde zaman aşımı kesilir. Yine aynı Kanunun 135. maddesinde; "Müruru zaman katedilmiş olunca kat'ıdan itibaren yeni bir müddet cereyan etmeye başlar." düzenlemesine yer verilmiştir....

                Davalı vekili; teminat limitinin 225.000 TL ile sınırlı olduğunu, öncelikle talebin zaman aşımından reddi gerektiğini savunarak davanın esastan da reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. İstinaf eden davalı vekili; 27/10/2012 kaza tarihinden 2 yıl geçtikten sonra açılan davanın zaman aşımından reddi gerekirken zaman aşımı itirazının gerekçesiz olarak reddedildiğini, destek tazminatı talebinin teminat kapsamı dışında olduğunu, esas yönüyle ise destek zararı hesabında ölenin sağ olan annesinin payının dikkate alınmadığını, ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, tek taraflı trafik kazasında desteğin kaybı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK'nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür. Buna göre; 1-Zamanaşımı bakımından; Yargıtay 4....

                  konusu alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine tabii olduğunu ve bu nitelikteki alacaklar için Borçlar Kanunu'nun 61. maddesine bir yıllık zaman aşımı süresinin öngörüldüğünü, davacı tarafça her ne kadar bu alacağın tahsili için 13.03.2006 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmış ise de, takip dosyasının 02.07.2008 tarihinde işlemsiz bırakıldığını ve 29.09.201 tarihine kadar yenilenmediğini, alacağın zaman aşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu