CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 14.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu itibarla hak düşürücü sürelerden farklı olarak, zaman aşımı süresinin dolmasıyla hak ve alacak ortadan kalkmaz eksik borç olarak varlığını sürdürür. Eğer davalı zaman aşımı savunmasında bulunur ise, alacaklı artık alacağını alamaz. Buna karşın borçlu zaman aşımı savunması yapmazsa zaman aşımı süresi dolmuş olsa bile hakim bu durumu kendiliğinden gözetemez.Zaman aşımı savunması 1086 sayılı HUMK'nın 187.maddesinde ve 6100 sayılı HMK'nın 116.maddesinde sayılan ilk itirazlardan olmadığı için davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Ancak cevap süresi geçirildikten sonra ileri sürülen zaman aşımı savunmasının mahkemece dikkate alınması için davacının "savunmanın genişletilemeyeceğini" ileri sürüp karşı çıkması gerekir....
Eldeki davada uyuşmazlık 6098 sayılı TBK m.72/1 maddesi uyarınca ceza zaman aşımına ilişkin sürelerin zaman aşımı süresi olarak uygulanıp uygulanamayacağı ve buradan varılacak sonuca göre davanın zaman aşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır. Zaman aşımı kurumu ve ilgili mevzuat hükümleri: Bu nedenle zaman aşımı kurumu ve zaman aşımı ile ilgili mevzuat hükümlerini irdelemekte fayda bulunmaktadır. Zaman aşımı, ihtilafların, uyuşmazlıkların bir an önce sonuçlandırılmayıp uzun süre askıda bırakılmasının toplumun barış ve huzurunu bozacağı düşünülerek yargı yoluyla hak aramaya konulan zaman sınırıdır. zaman aşımı kurumu bir maddi hukuk kurumu değildir. Bir borcu doğuran, değiştiren, ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir def'idir 6098 sayılı TBK'nın . zaman aşımı başlıklı 72....
Davalı taraf yapılan 24.05.2017 tarihinde tebligat üzerine süresi içinde 30.05.2017 de süre uzatım talebinde bulunmuş, talebi 2 hafta uzatma şeklinde kabul edilmiş, 21.06.2017 de ilk tebligattan itibaren 4 haftalık sürenin dolmasından önce zaman aşımı itirazı ileri sürülmekle, zaman aşımı ile ilgili değerlendirme yapılması gerekmiştir. PDG bakımında onay tarihi itibariyle 10 yıllık zaman aşımı süresi bulunduğundan, zaman aşımı süresi dolmamıştır. Tedavi gideri ve geçici iş göremezlik bakımından da zaman aşımı süresi eski BK 125. Maddesi gereği yine 10 yıldır. Başlangıç tarihi ise 10 HD 2016/4200 esas 2018/6587 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere masraf ve ödemeler bakımından sarf ve ödeme tarihidir. Bun agöre bilirkişi raporunda tablolaştırılan GİGÖ ödemelerinin iş kazası kolundan yapıldığı ve 2000 ile en son 12.12.2001 de ödendiği, 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, bu konudaki alacak talebinin zaman aşımı sebebiyle reddi gerekmiştir....
Ancak; 5237 sayılı CMK’nın 231/8. maddesinin “Denetim süresi içerisinde dava zaman aşımı durur.” biçimindeki âmir hükmü ve yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen istikrarlı içtihatları uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten, denetim süresi içerisinde kasten işlenen (bu suçtan dolayı verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi kaydıyla) suçun işlendiği tarihe kadar dava zaman aşımı süresi durur. Öte yandan TCK’nın 67/2-d maddesinin amir hükmü uyarınca, mahkumiyet hükmünün verilmesi dava zaman aşımı süresini kesen sebeplerdendir. Bu tarihten sonra dava zaman aşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Mahkûmiyet hükmünün sonradan kanun yolu denetimi esnasında her hangi bir nedenle bozulması, kesme sonucunu ortadan kaldırmaz....
Dolayısıyla öğrenmenin daha sonra başladığı ve Eskişehir İcra Müdürlüğündeki takibin zaman aşımını kestiği kabul edilse dahi takibin iptali ile bu etki sona ermiştir. Davacı bu takip sonrasında alacağını davamıza konu Sakarya .... İcra Müdürlüğünün .../... Esas sayılı dosyasında 09/02/2022 tarihinde tekrar talep etmiştir. Davacının sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak talebi açısından 02/03/2011 tarihinde iki yıllık zaman aşımı süresi dolmuş, 02/03/2009 tarihinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresi içinde de zaman aşımını kesen başkaca bir işlem bulunmadığından 10 yıllık zaman aşımı süresi dahi 02/03/2019 tarihi itibariyle tamamlanmıştır. Açıklanan gerekçelerle davalının süresinde yaptığı zaman aşımı defi nazara alınarak davanın zaman aşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir. Kötü niyet tazminat koşulları ise somut olayda gerçekleşmemiştir. Zira zaman aşımına uğramış borcun talep edilmesinde ve defi ileri sürülmemesi halinde tahsilinde bir engel bulunmamaktadır....
Aynı gayeyle yapılan başka istemler için zaman süresi ertelenemez hükmü bulunmaktadır. 06/12/2022 tarihli bilirkişi raporu, dosya kapsamandan ağır kusurun varlığına ait bir emare bulunmadığından (trafik kazasındaki ağır kusur veya tam kusur, CMR Konvansiyonundaki ağrı kusura karşılık gelmemektedir.)----- zamanaşımı süresi bir yıl olarak kabul edilmekle, hasarın meydana geldiği tarih ------- olduğu davadışı ----içerisinde temlik almış ve davacıya rücu ettiği davacı tarafın ----- tarihinde ödeme yapmasıyla bir yıllık zaman aşımı süresi başladığı CMR Konvansiyonu 32/1-c’de ‘-----başladığı gün bu döneme dahil edilmeyecektir’ hükmü ile davacının rücu için zaman aşımı---- tarihinde sona ereceği Davacı zaman aşımının dolmasına 1 gün kala, CMR Konvansiyonu Madde 39/4’e göre rücu talebinde bulunamayacağı davalı---------- aleyhine takip başlatmakla zaman aşımı kesildiği Davalının --- tarihinde itirazı ile bir yıllık zaman aşımı süresi yeniden başladığı (zaman aşımını kesen işlem sonrası bir...
Davalı cevap dilekçesinde davanın zaman aşımına uğradığı için zaman aşımı itirazında bulunduğunu, kusur ve maluliyet raporu alınması gerektiğini, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı için bunların istenemeyeceğini, hatır taşıması olduğu için indirim gerektiğini, faizin dava tarihinden itibaren istenebileceğini, davanın reddini talep etmiştir. Dava 10/03/2017 tarihinde açılmıştır. Kaza tarihi ise 14/06/2010 tarihidir. Dolayısıyla 8 yıllık ceza zaman aşımı süresi dolmadan dava açılmıştır. Davacı olaya ilişkin ... CBS'nin ... soruşturma nolu dosyasında 14/06/2010 tarihli karakol beyanında şikayetçi olmamış ise de soruşturmanın taksirle yaralama soruşturması olduğu ve 8 yıllık dava zaman aşımına tabi olduğu dolayısıyla iş bu tazminat davasının da ceza soruşturmasından dolayı uzamış zaman aşımına tabi olduğu, 8 yıllık uzamış zaman aşımı dolmadan dava açıldığı anlaşılmakla zaman aşımı itirazı kabul edilmemiştir....
Burada ---- tavan zaman aşımı süresi ile sınırlı olup, zarar veren eylemin işlenmesinden itibaren ---geçtikten sonra zarar ve zarar veren kişi öğrenilmiş olsa bile tazminat istemi zaman aşımı defi ile karşılaştığında red edilir....
İzah edilen nedenlerle; davalı vekilinin istinaf talebinin -ıslah zaman aşımı yönünden- kısmen kabulü ile mahkeme kararı kaldırılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....