Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, geçmesiyle düşer.” 5237 sayılı TCK’nin “Dava zaman aşımı süresinin durması veya kesilmesi” 67. maddesine göre; “(1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hallerde; izin veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava zaman aşımı durur. (2) Bir suçla ilgili olarak; a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi, halinde, dava zaman aşımı kesilir. (3) Dava zaman aşımı kesildiğinde, zaman aşımı süresi yeniden işlemeye başlar....

    , borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı itirazı ile birlikte ihalenin feshi talebinde bulunduğu, mahkemece ihalenin feshi davaları açılıp kesinleşme süreleri dikkate alındığında zaman aşımının gerçekleşmediği ve fesih nedeni bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, borçlunun istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ihalenin feshi davaları açılmakla takip dosyasında işlem yapmakta fiili imkansızlık doğduğundan zaman aşımının gerçekleşmediği ve fesih nedenlerinin de yerinde olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun reddine karar verdiği, karara karşı borçlunun temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır....

      TTK'nın 730/18. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 663/2. maddesi gereğince zaman aşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zaman aşımı işlemeye başlar. Ayrıca alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zaman aşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Somut durumda takip dosyası kapsamı ile davacı borçluya ödeme emrinin 21/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, kesinleşen takipte alacaklı vekilince 29/07/2021 tarihinde takibin kesinleştirilmesinin istenildiği, böylelikle üç yıldan fazla süre ile işlemsiz bırakılan takipte, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Yapılan yargılamada davalı vekilince zaman aşımının Bodrum 1....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/866 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile icranın takibinin iptali ve taliki nedeni ile açılan davanın kabulüne karar verildiği, davanın sebepsiz zenginleşme davası olarak açılıp konuyu düzenleyen 6762 Sayılı TTK 'nun 644 ve 6102 Sayılı TTK 'nun 818/m. maddesi delaleti ile çeklerde ve uygulama olanağı bulunan 732/4. maddesi uyarınca çeklerin zaman aşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıllık dava zaman aşımının bulunduğu, bu sürelerin de çeklerin keşide, ibraz ve zaman aşımına uğradığı tarihlerden itibaren yapılacak hesap ile davanın açıldığı 20/11/2018 tarih itibariyle dolmuş bulunduğu, davalı vekilinin yasal süresi içerisinde zaman aşımı itirazında bulunmakla, zaman aşımı itirazının kabulü ile davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

        Davalı ... cevap dilekçesinde alacağın zaman aşımına uğradığını, yetkili mahkemenin ... olduğunu, yetki ve zaman aşımı itirazı olduğunu, bu kadar borcu olmadığını, faize faizin yürütülemeyeceğini, temerrüte düşürülmediğinden faiz istenemeyeceğini, davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğunu, zaman aşımı itirazında bulunduğunu, öncelikle asıl borçluya başvurulması gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... davaya cevap vermemiştir. Dosyada ...'ye devredilen Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde ... ile davalı borçlu ... arasında genel kredi sözleşmesi yapıldığı, diğer davalıların ise belli limitler dahilinde kefil olarak müteselsil kefil olarak imzaladıkları görülmüştür....

          öngörülen 4 yıllık asli dava zaman aşımının karar tarihi olan 06/04/2016 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 09.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu sebeple zaman aşımı def'i ilk oturuma kadar ve en geç ilk oturumda yapılabilir. Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zaman aşımı def'i de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Somut olayda, dava konusu alacaklar davacı tarafça 28.09.2011 tarihinde ıslah edilmiş olup, davalı ... İnş. Tur. Ltd. Şti. vekili ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar zaman aşımı def'i ileri sürememiş ise de, 23.02.2012 tarihli ek bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ıslaha konu olan miktar yönünden zaman aşımı def'ini ileri sürmüştür. Söz konusu dilekçe aynı tarihli oturumda okunmuş ve bir sureti davacı vekiline verilmiştir. Davacı vekili zaman aşımı definin süresinde yapılmadığına dair hemen ve açıkça karşı çıkmamıştır. Böyle olunca ıslaha konu olan miktar yönünden zaman aşımı def'i değerlendirilerek bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir....

              Davalı taraf öncelikle yetki itirazında bulunmuş ise de dava konusunun nakdi para alacağı davası olduğu, Borçlar Kanunu 89. maddesine göre; 'Para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.' hükmünün bulunduğu HMK'nın 10. maddesine göre sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılabileceğinden ve de davacının iş adresi Şişli İstanbul olduğundan yetki itirazı kabul görmemiştir. Davalı zaman aşımı itirazında da bulunmuştur. Davacının dava konusu talebi incelendiğinde davalı tarafa fatura karşılığında verdiği mal ve eşyanın bedelini alamadığı için açtığı alacak davası olduğu açıktır, Bu tür davalar Borçlar Kanunu'nun 146 maddesi gereğince 10 yıllık zaman aşımına tabidir. Bu zaman aşımı Borçlar Kanunu'nun 154/2 maddesi gereğince daha önce ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava konusu edildiğinden 07/01/2013 tarihinde kesilmiş yeniden 10 yıllık süre başlamıştır. Fatura tarihleri 2011 yılına ait olup dava zaman aşımı itirazı kabul edilmemiştir....

                aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 26.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalı vekili, davacının ücretinden yapılan tasarruf teşvik kesintilerinin banka hesabına aktarıldığını, dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; uyuşmazlığın işverence kesilmeyen ve bankaya yatırılmayan tasarrufu teşvik kesintileri ve katkı payları ile bunların nemalarının tahsiline yönelik olduğu, bu niteliği ile işçi işveren arasındaki bir alacak konusunu teşkil ettiği ve beş yıllık zaman aşımı süresine tabii olduğu, zaman aşımı süresinin başlangıç tarihinin 3417 sayılı İş Kanun'un yürürlükten kaldırıldığı 29/04/2003 tarihi olması sebebi ile davanın açıldığı 14/07/2008 tarihinde zaman aşımı süresinin dolmuş gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında, davaya konu tasarruf teşvik ve nema alacaklarının zaman aşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu