Mahkememizde açılan işbu dava; Takip ve dava konusu------- tutarlı faturaları borçlu şirket tarafından ödememesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan -------- davalı şirket aleyhine yapılan icra takibine borçlunun süresinde borca, faize ve tüm ferilere itiraz ettiği ve icra takibinin durmasına sebebiyet vermesi üzerine, davacı alacaklı vekili tarafından İİK 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı cevap dilekçesinde, Mahkememizin yetkisine, İİK.nın 67.maddesi gereğince hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığına ve davanın zaman aşımı süresi geçtikten sonra açılmış olduğuna yönelik usulü ilk itirazlarda bulunmuştur. Mahkememizce yapılan değerlendirmede; Mahkemeler öncelikle her olayda resen görevli olup olmadıklarını değerlendirdikten sonra, sırası ile yetkiye, hak düşürücü süre ve zaman aşımı itirazlarını sırası ile niteliği itibariyle sırası ile değerlendirmekte olup, bu değerlendirme sırası yargısal uygulama yerleşmiştir....
Aynı Kanun'un 16/1. maddesinde ise; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." düzenlemesi mevcut olup, buna göre, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia, şikayet niteliğinde olup, usulsüzlüğün öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içinde icra mahkemesine şikayet yoluna gidilebilir. Somut olayda, borçlu ... ... Ltd. Şti. vekilinin 12.12.2013 havale tarihli itiraz dilekçesiyle icra müdürlüğüne başvurarak, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 11.12.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürmekle beraber borca ve faiz oranına itiraz ettiği görülmektedir....
Alacaklı tarafça 06.04.2012 tarihli alacak istemi ile 05.02.2014 tarihinde icra takibi yapılmış, borçlu tarafından 14.02.2014 tarihinde borca itiraz edilerek takip durmuştur. Türk Borçlar Kanunu'nun 154/2.maddesinde "Alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa." zaman aşımının kesileceği düzenlenmiştir. Bu durumda icra takibinden sonra yeni bir zaman aşımı süresi başlar. Alacağın Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan ve dönemsel edim niteliğindeki aidat alacağı olduğu anlaşılmaktadır. Türk Borçlar Kanunu'nun 147.maddesi uyarınca 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğu ve icra takibi ile kesilen ve yeniden başlayan 5 yıllık zaman aşımının 14.02.2019 tarihinde dolduğu anlaşılmaktadır. Davacının bu tarihten sonra 30.10.2019 tarihinde arabuluculuğa başvurması ve 16.11.2020 tarihinde bu davayı açması zaman aşımı süresi dolmuş olan alacak için yeni bir süre sağlamaz....
İcra Ceza Mahkemesince, vekilin beyanından sorumlu tutulamayacağından sanıkların ayrı ayrı beraatlerine, tazminat davasının ise BK.’nun 60. maddesinde öngörülen 1 yıllık zaman aşımı süresi geçtikten sonra açıldığından reddine karar verildiği, anılan kararın temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 10/04/2012 tarih ve 2011/8300 E.-2012/3341 K. sayılı ilamı ile; gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna yönelik olarak, şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği şeklindeki gerekçeyle kararın düzeltilerek onanmasına, tazminat isteminin haksız fiile dayalı olduğu, zaman aşımı süresinin hesabında ceza davası zaman aşımı süresinin dikkate alınması gerektiği (somut olayda davacı vekilince 3.şahıs ......
SAVUNMA:Davalı vekili, davaya cevap vermemiş olup, icra dosyasına yapmış bulunduğu itirazı çerçevesinde inceleme yapılmış; davalı taraf icra takibinin zaman aşımı yönünden itiraz etmiş ise de arada akdi ilişkinin bulunduğu, zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğu, icra takibine kadar sadece 2 yıl geçmiş olması nedeniyle, icra dosyasındaki zaman aşımı defi reddedilmiş, davalı vekilinin yargılama esnasında icra takibindeki borca istinaden -------- teminat mektuplarının da bozdurulduğunu, ayrıca müvekkili tarafından davacı --------- ödemeler gönderildiğini savunduğu görülmüş, ödeme iddiaları da araştırılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava İİK 67....
Somut olayda davacı; davalının takibe vaki itirazı üzerine itirazın iptalini bu davada istemiştir. İtirazın iptali davasının yasal dayanağı İİK 67. Maddesidir. Bu madde hükmüne göre, takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. İtirazın iptali davası müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz ettiği alacak üzerine açılan bir eda davasıdır. Madde metninde de açıkça belirtildiği üzere, takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı genel mahkemede açılır ve genel hükümlere göre görülür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2021/279 ESAS 2021/552 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz - Zaman Aşımı Nedeniyle İcranın KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf her iki müvekkil açısından icra emrinin tebliğ tarihini 10/10/2019 olduğunu bildirerek borca itirazda bulunmuş ise de, kanunda belirtilen 5 ve 7 günlük şikayet ve borca itiraz sürelerinin dava açılış tarihi olan 06/11/2019 tarihi itibariyle geçmiş olduğu anlaşılmakla, davanın süre aşımı nedeniyle reddine" şeklinde karar verilmiştir....
DAVA Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, takipte en son işlemin 28.08.2013 tarihinde yapıldığını, o tarihten sonra herhangi bir işlem yapılmadığını, zaman aşımı süresi 3 yıl olup, takibe konu senedin zaman aşımına uğradığını, ayrıca takibe konu senedin tanzim yeri bulunmadığından kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını belirterek davanın kabulüne, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ve takibe konu senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmaması sebebiyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde iddiaların yerinde olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zaman aşımı şikayetinin incelenmesi, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nın 04/11/1998 tarihli 1998/12- 763 esas, 1998/799 karar sayılı kararı). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, senedin tanzim tarihi ve takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 661., 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nın 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zaman aşımı öngörülmüştür. Diğer yandan TTK'nın 662. maddesinde "müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir" hükmüne yer verilmiştir. TTK'nın 730/18. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 663/2. maddesi gereğince zaman aşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zaman aşımı işlemeye başlar....