WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra müdürlüğü'nün 2013/11455 Esas sayılı takip dosyası ile yürütülen takibin kesinleşmesine rağmen alacağın tahsil edilememesi nedeniyle, davacının, borçlu kooperatifin davalı yükleniciden olan alacağının tahsili için İİK'nın 120/2. maddesi uyarınca aldığı yetkiye istinaden açtığı alacak istemine ilişkindir....

Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir....

    Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir....

      tarafından konut kredisi nedeni ile ipotek konulduğunu, yüklenicinin iskan ruhsatı dışındaki tüm edimlerini yerine getirdiğini, taşınmazı Mehmet’in kötüniyetli edindiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptaliyle adlarına 1/2 şer pay tescilini, taşınmaz bakiye bedelinin depo ettirilmesini, ipotek bedelinin davalılarca ödenmesini veya ödedikleri bedellerin ödeme gününden itibaren işleyen faizi ile birlikte yükleniciden alınmasını ayrıca sözleşme uyarınca belirlenen ceza-i şartın alınmasını istemişlerdir. Davalı yüklenici, davacıların ödemelerini sözleşmede belirlenen tarihte yapmadığından, sözleşme feshedilerek taşınmazın davalı ...’e satıldığını, satışın muvazaalı olarak yapılmadığını, satış bedelinden ceza-i şart düşüldükten sonra bakiye bedeli ödemeye hazır olduğunu savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.07.2013 gününde verilen dilekçe ile arsa sahibi ve yükleniciden konut alımı nedeni ile ... iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; ... iptali ve tescil davasının reddine, tazminat davasının kabulüne dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... ve As ... Yapı Koop. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tüketicinin; arsa sahibi ve yüklenici sıfatı birleşen kooperatiften konut alımı nedeni ile ... iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, arsa sahibi ile yüklenici sıfatı birleşen davalı kooperatif ve temsilcisi ...'...

          Davalı ...; 5 nolu bağımsız bölümü yükleniciden noter senedi ile bedelini ödeyerek satın aldığını, davacı arsa sahipleri ile yüklenici arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesine halef olduğunu, yükleniciden bağımsız bölüm satın alanlar ile birlikte davacı arsa sahiplerine kalacak bölümlerde dahil inşaatı tamamladıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen 2010/8 Esas sayılı davada davacı ...; gerek dava dışı yükleniciye halef olması gerekse malik olacağı düşüncesiyle yarım kalan inşaatı bitirdiğini, yaptığı imalat masraflarının davalı arsa sahipleri tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek; şimdilik 50.000 TL’nin (ıslah ile 104.500 TL’nin) davalılardan fesih tarihi itibariyle işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Birleşen davada davalı ...; haricen taşınmaz satın alan davacının ancak yükleniciden talepte bulunabileceğini, davacının açtığı tapu iptali davasının reddedilerek kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir....

              Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan ./.. 2009/12004-13138 -2- üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir....

                Şti. arasında imzalanan 20.12.2005 tarihli Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereği yapılacak inşaattaki 6 no'lu bağımsız bölümü yükleniciden taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını, ancak yüklenici dairesini teslim etmeyince dava açarak dairenin adına tescilini bu olmadığı takdirde dava tarihindeki bedeli olan 62.000,00 TL'nin tahsilini istediğini fakat mahkemece arsa sahibi davada taraf olmadığından tescil talebinin reddine, 62.000,00 TL'nin ise davalı yükleniciden tahsiline karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini ve ilamı icraya koyduğunu, ancak yüklenicinin alacağı karşılayacak malları bulunmadığını, bu arada da yüklenicinin inşaatı tamamladığını ve dairelerde oturulmaya başlandığını ileri sürerek dava konusu binada arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin dışındaki dairelerin tapularının iptaliyle dava dışı yüklenici şirket adına tescilini talep etmiştir....

                  Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkillerinin nden 04/03/2011 tarihli konut talep formu ile kaparo vererek konut satın almak istediklerini, taşınmaz satış bilgisi ve ödeme planında belirtilen kredi hariç ödemeleri yaptıklarını, davalı arihinde davacıların aralarında yarı yarıya hak ve temliki belirten belgeyi imzaladıklarını, 01/10/2012 gününden itibaren dava konusu taşınmazda oturmaya başladıklarını, sözleşmeye göre davalı na ilü belirterek taşınmazın davacılar adına 1/2 paylarla tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, ığını, davacıların kendi aralarında yapmış oldukarı temlikin usulüne uygun olarak bildirilmediğini, sözleşme gereğince olan kredi ödemesi bitmedikçe taşınmazın temlik edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu