Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı icra dosyasının iptaline, davalı firmaya borçlu olmadıklarına dair menfi tespit davalarının kabulüne ve davalı firmanın %40'dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talebine ilişkindir.Davalı şirket vekilince, davalı ......

    Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder. " şeklinde düzenlenmiştir. 6098 s.TBK.nun 125.m.sinde satıcı borçlunun taşınmaz devir ve teslimi suretiyle borcun ifası edimini sözleşmede kararlaştırılan sürede yerine getirememesi nedeniyle temerrüde düşmesi halinde taşınmaz alıcısı/alacaklıya tanınnan seçimlik haklar;"Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler....

    Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden dönme 6502 s.TKHK.nun 45.m.sinde;" (1) (Değişik: 2/1/2017- KHK-684/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7074/8 md.) Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme tarihinden itibaren ilk üç ay için sözleşme bedelinin yüzde ikisine, üç ila altı ay arası için yüzde dördüne, altı ila oniki ay arası için yüzde altısına ve oniki ila yirmidört ay arası için de yüzde sekizine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir. (2) Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....

    , bilirkişi raporları, defter kayıtları ve sözleşme hükümlerine göre davacı yüklenicinin peşin ödenen ve ihtilaf konusu olmayan iş bedelinden davalı yanca süresi içerisinde bitirilmeyip eksik bırakılan işlerden dolayı alacaklı olup, alacağın muaccel olduğu ve ihtara rağmen davalı taşeron tarafından ödenmediğinden davalının temerrüde düştüğü ve davacının TBK'nın 475. maddesinde sayılan seçimlik haklardan “sözleşmeden dönme” hakkını kullandığı, dosya kapsamına göre davacının sözleşmeden dönmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır....

      , bilirkişi raporları, defter kayıtları ve sözleşme hükümlerine göre davacı yüklenicinin peşin ödenen ve ihtilaf konusu olmayan iş bedelinden davalı yanca süresi içerisinde bitirilmeyip eksik bırakılan işlerden dolayı alacaklı olup, alacağın muaccel olduğu ve ihtara rağmen davalı taşeron tarafından ödenmediğinden davalının temerrüde düştüğü ve davacının TBK'nın 475. maddesinde sayılan seçimlik haklardan “sözleşmeden dönme” hakkını kullandığı, dosya kapsamına göre davacının sözleşmeden dönmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır....

        Mahkemece, asıl davanın, taraflar arasındaki sözleşme ile belirlenen işin davalı tarafça ayıplı olarak yapılması nedeniyle doğan zararların tazmini, sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve manevi zararın tazmini, karşı davanın ise bakiye alacağın tahsili talebi olduğu, davacı tarafça davalının yaptığı işin gizli ayıplı olduğu, davalının ayıplı ifası nedeniyle başkaca işlerin zarar gördüğü ve onarılması için yapılan masrafların ödenmesi talep edildiği, alınan bilirkişi raporları ve davalının cevap dilekçesinin içeriği dikkate alındığında, davalı tarafça davacının peşinatı geç ödemesinden kaynaklı olarak sözleşmeye göre kullanılması gereken malzemenin kalan süre içerisinde ayarlanması mümkün olmadığından, sözleşmede belirlenmeyen ve davalının elinde bulunan hazır malzemeler ile imalatın yapıldığı ve yağan yağmur nedeniyle su akıntısına neden olduğu, davacının talebinin sözleşme nedeniyle ödenen peşinatın iadesini de kapsadığından sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyduğu, sözleşmeden...

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2018 NUMARASI : 2016/1993 ESAS, 2018/511 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı pasif husumet yokluğundan usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Filiz Güngör tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin bayisi Maslak Otomotiv San. Ve Tic....

          Hukuk Dairesi'nin 2021/2067 Esas 2022/1448 Karar sayılı kararında "Dönme cezası, 6098 sayılı Borçlar Kanun'unun 179/3 ve 818 sayılı Borçlar Kanun'unun 158/son maddelerinde düzenlenmiş olup, TBK'nın 179/3. Maddesinde, "borçlunun, kararlaştırılan cezai ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır." şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre borçlu kararlaştırılan cezayı ödeyerek sözleşmeden dönebilecek veya feshedebilecek ve bu suretle sözleşmeye bağlılık ile borçtan kurtulacaktır. Dönme cezasına uygulamada ifadan kaçınma imkanını verdiğinden cayma cezası adı da verilmektedir. Sözleşmeden dönme cezasının kararlaştırılmış olması halinde, sözleşmeyle bağlı olmak istemeyen taraf kararlaştırılan cezayı ödemek suretiyle sözleşmeyi ifa etmekten kurtulabileceği gibi, sözleşmenin haksız feshi halinde karşı taraf cezanın ödetilmesini isteyebilecektir....

            Menfi zarardan maksat; sözleşmenin uygulanacağına güvenilerek yapılan ve malvarlığını eksilten harcama ve giderler, sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle iş sahibinin yapmak zorunda kalacağı giderler, özellikle ilk yüklenici ile sözleşme yapması nedeniyle başka bir yüklenici ile daha elverişli sözleşme yapma fırsatının kaçırılması ya da işin tamamlanması için ilk yükleniciye ödenmesi gerekenden daha fazla ödenecek bedel nedeniyle ortaya çıkan zararların tamamına denir. Menfi zarar, sözleşmenin geriye etkili feshinin hüküm ve sonuçlarını doğurduğu tarih esas alınarak hesaplanır. Nitekim 15.Hukuk Dairesi bir kararında, “menfi zarar kapsamına, sözleşmenin ifa ile bitirileceğine güvenilerek başka bir yüklenici ile sözleşme yapma fırsatının kaçırılmasından doğan zararın da gireceğini” belirtmiştir. (15. Hukuk Dairesi, 27.2.2006....

              ya satışının vaadedildiği, eldeki davanın ... ile ... arasında tazminata ilişkin olduğu, yükleniciye karşı açılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tükecinin korunması hakkında yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesinde konut ve tatil amaçlı taşınmaz mal sattıkları da tüketici yasa kapsamına alınmışsa da tüketici mahkemesi özel bir mahkeme olup görevinin 4077 Sayılı Yasasında kaynaklandığı, somut olayda gerçek kişiler arasındaki konut satışından kaynaklanan tazminat davasının sözkonusu olduğu yükleniciden konut alımı bulunmadığı anlaşılmakla, davanın genel hükümlere göre ... 4.Sulh.Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu