Davalı yüklenici ise, 16.04.1997 tarihinde çektiği cevabi ihtarname ile sözleşmeden dönmeyi kabul etmemiş ve inşaata devam etmiştir. Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri, karma sözleşmeler olup, hem inşaat, hem de tapu devri sözleşmelerini içerir. Her ne kadar, inşaat sözleşmeleri herhangi bir şekil şartına bağlı değil iseler de, taşınmaz mülkiyetinin intikalleri tapuda yapılması gerektiğinden, resmi şekle tabidirler. Bu nedenle, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, taraflardan birinin sözleşmeden dönme iradesinin karşı tarafça kabul edilmesi, başka bir anlatımla, dönme iradelerinin birleşmesi veya fesih davası üzerine mahkemece sözleşmeden dönmeye hükmedilmesi gerekir. Somut olayda, davalı yüklenicinin, arsa sahiplerinin dönme iradesine karşı çıkması nedeniyle sözleşme yürürlükte sayılır. Dolayısıyla, sözleşmeden dönmeye mahkemenin karar vermesi gerekir....
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ise tur başlamadan önce paket tur düzenleyicisi olan davalının önemli bir yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğini tespit ettiği anlaşıldığından, tur başladıktan sonra dahi sözleşmeden dönme hakkı bulunan tüketicinin belirtilen nedenle tur başlamadan önce de sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu açık olduğundan, söz konusu hükümde sözleşmeden dönme hakkının kullanılması için ayrıca bir süre öngörülmediğinden, dava derdest iken yürürlüğe giren 6502 sayılı kanunun 51/7. maddesi ve geçici 1. maddede yer alan hüküm uyarınca davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının bu duruma katlanması gerektiği ve davacının ödediği tur bedelini davalı şirketten talep etmesinin yerinde olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir....
İşte, tam iki yanlı (karşılıklı) sözleşmelerde borçlunun temerrüdü durumunda alacaklı, BK. 106. maddesinde düzenlenen edimin (borcun) aynen yerine getirilmesi ve gecikmeden dolayı uğradığı zararın tazminini istemek, edimin aynen yerine getirilmesini reddederek, uğradığı olumlu (müspet) zararın tazminini istemek ya da edimin aynen yerine getirilmesini reddederek sözleşmeden dönerek (akdi feshetmek) ve olumsuz menfi zarar için tazminat istemek seçeneklerinden birini tercih edebilir. Olayımıza gelince; taraflar arasındaki 05.06.2004 başlangıç tarihli, beş yıl süreli kira sözleşmesi ile 2 bodrum, zemin, 3 normal kattan ibaret binanın kiraya verildiği, sözleşmenin özel şartlarının taşınmaz kiracıya teslim edilirken belirleneceği, taşınmazdaki eksikliklerin tespit edilerek davalı kiralayanın liste halinde belirlenen eksiklikleri yapmayı taahhüt ettiği uyuşmazlık konusu değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/70 Esas KARAR NO: 2021/1138 DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 04/03/2019 KARAR TARİHİ: 02/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ---- tarihli dilekçesinde özet olarak; müvekkil şirketin,--- yapmak için davalı şirketten---karşılığında mermer satın aldığını, buna karşılık davalıya ---- adet çek ödemesi yaptığını, müvekkil şirketin talimatıyla kesim işi için---- edilen mermerin ----- tarihli yapılan kesim işi neticesinde, ----- bulunduğu, bu nedenle mermer masa kullanımına uygun olmadığı görülerek tutanak düzenlendiğini ve durumun davalı şirkete bildirildiğini öne sürerek, dava konusu çeklerin bedelsiz kalması sebebiyle iptaline ve nakit olarak ödenen ---- yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini...
İİK'nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında kural olarak herhangi bir süre öngörülmemiştir.Aynı hükümde istirdat davası için ödeme tarihinden itibaren (1) yıl içinde istirdat davası açılabileceği belirtilmişse de mahkemece davacının talebi gözetilmeden ve anılan hükümdeki ödemeden itibaren dava açma süresinin başlayacağı hususları dikkate alınmadan karar verilmiştir. Öte yandan menfi tespit davası devam ederken takip konusu borcun icra tehdidi altında ödenmesi halinde menfi tespit davası istirdat davasına dönüşür. Bu durumda mahkemece davacının menfi tespit talebi yönünden işin esasına girilerek İİK'nun 72. maddesindeki menfi tespit ve istirdat davası ile ilgili hükümler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı-birleşen dosya davacısı avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava sözleşmenin feshi nedeniyle gerçekleştirilen imalât bedelleri ile uğranılan menfi zararının tahsili istemine, birleşen dava, yüklenici tarafından ödenmesi gerektiği halde arsa sahibi kooperatifçe ödenmek zorunda kalınan SGK primleri, vergiler, yapı denetim ücretleri ve emlak vergilerinin yükleniciden tahsili istemlerine ilişkindir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 28.12.2004 günlü dilekçesinde, yükleniciden satın aldığı dükkanın tesliminin gecikmesi nedeniyle 2.932.00.- YTL. tazminat talep etmektedir. Dosya kapsamından; taraflar arasında harici dükkan satış sözleşmesi düzenlendiği, işyeri olarak tapunun alındığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Yasada konut alımı düzenlenmiş, dükkan (işyeri) satışı hakkında düzenleme yapılmamıştır. Dükkan alımının ticari amaçlı olduğu, ticari sözleşmelere ise, tüketiciler için düzenlenen 4077 Sayılı Yasa uygulanamayacağından, davanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/07/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/56 Esas KARAR NO : 2021/529 DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım) DAVA TARİHİ : 27/12/2017 KARAR TARİHİ : 31/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilim ....gayrimenkul alımı için ... Yapı firmasının satış ofisine gitmiş olup kendisine ......da dublex daire alımı için anlaşmışlardır. Müvekkilim ile bu satışa aracı olan davalı ....... Gayrimenkul Danışmanlık Hizmetleri ve Tic. Ltd. Şti. Arasında bu dairenin alımı konusunda davalının aracılık yapması için 21/05/2017 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Kredi de kolaylık sağlanacağını söyleyerek müvekkilimden kredi başvuruları için gerekli evrakları ilgili kişilere teslim etmiş ve ....... Bankası aracılığıyla ....... hesabına 2.000,00 TL kapora ödemesi yapmıştır....
edilebileceği belirtilmiş olmasına rağmen iflas yolu ile takibe ilişkin hükümler arasında istirdat davasının yanında menfi tespit davası için bir hüküm bulunmaması kanun koyucunun bilinçli susmasından kaynaklanmakta olduğunu, bu durumda yorum yoluyla istirdat davasına ilişkin hükümlerin de kıyasen uygulanması söz konusu olamayacağından usul ve yasada yeri olmayan iş bu davada kanun koyucu tarafından iflas yolu ile adi takipte istirdat davasına ilişkin düzenlemenin bilerek ve isteyerek menfi tespit davası için getirilmemiş olduğunu, istirdat davası haricinde bir dava açılması şeklinde bir çözüm benimsenmediğinden bu durum kanun boşluğu olarak da yorumlanamayacağını, istirdat davasına ilişkin hükümler de kıyasen menfi tespit davası için de uygulanamayacağını, İstanbul 15....
Önödemeli konut satış sözleşmesinden dönme hakkı 6502 s.TKHK.nun 45.m.sinde:" (1) (Değişik: 2/1/2017- KHK-684/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7074/8 md.) Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme tarihinden itibaren ilk üç ay için sözleşme bedelinin yüzde ikisine, üç ila altı ay arası için yüzde dördüne, altı ila oniki ay arası için yüzde altısına ve oniki ila yirmidört ay arası için de yüzde sekizine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir. (2) Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....