edimlerine yerine getirdiğini, ancak davalının taşınmazın teslimini geç yerine getirmesi nedeniyle, müvekkilinin geç teslim nedeniyle uğradığı maddi zararın işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir....
ya satışının vaadedildiği, eldeki davanın ... ile ... arasında tazminata ilişkin olduğu, yükleniciye karşı açılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tükecinin korunması hakkında yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/c maddesinde konut ve tatil amaçlı taşınmaz mal sattıkları da tüketici yasa kapsamına alınmışsa da tüketici mahkemesi özel bir mahkeme olup görevinin 4077 Sayılı Yasasında kaynaklandığı, somut olayda gerçek kişiler arasındaki konut satışından kaynaklanan tazminat davasının sözkonusu olduğu yükleniciden konut alımı bulunmadığı anlaşılmakla, davanın genel hükümlere göre ... 4.Sulh.Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin 2021/2067 Esas 2022/1448 Karar sayılı kararında "Dönme cezası, 6098 sayılı Borçlar Kanun'unun 179/3 ve 818 sayılı Borçlar Kanun'unun 158/son maddelerinde düzenlenmiş olup, TBK'nın 179/3. Maddesinde, "borçlunun, kararlaştırılan cezai ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır." şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre borçlu kararlaştırılan cezayı ödeyerek sözleşmeden dönebilecek veya feshedebilecek ve bu suretle sözleşmeye bağlılık ile borçtan kurtulacaktır. Dönme cezasına uygulamada ifadan kaçınma imkanını verdiğinden cayma cezası adı da verilmektedir. Sözleşmeden dönme cezasının kararlaştırılmış olması halinde, sözleşmeyle bağlı olmak istemeyen taraf kararlaştırılan cezayı ödemek suretiyle sözleşmeyi ifa etmekten kurtulabileceği gibi, sözleşmenin haksız feshi halinde karşı taraf cezanın ödetilmesini isteyebilecektir....
Menfi zarardan maksat; sözleşmenin uygulanacağına güvenilerek yapılan ve malvarlığını eksilten harcama ve giderler, sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle iş sahibinin yapmak zorunda kalacağı giderler, özellikle ilk yüklenici ile sözleşme yapması nedeniyle başka bir yüklenici ile daha elverişli sözleşme yapma fırsatının kaçırılması ya da işin tamamlanması için ilk yükleniciye ödenmesi gerekenden daha fazla ödenecek bedel nedeniyle ortaya çıkan zararların tamamına denir. Menfi zarar, sözleşmenin geriye etkili feshinin hüküm ve sonuçlarını doğurduğu tarih esas alınarak hesaplanır. Nitekim 15.Hukuk Dairesi bir kararında, “menfi zarar kapsamına, sözleşmenin ifa ile bitirileceğine güvenilerek başka bir yüklenici ile sözleşme yapma fırsatının kaçırılmasından doğan zararın da gireceğini” belirtmiştir. (15. Hukuk Dairesi, 27.2.2006....
ihtarı çektiğini ve ödemiş olduğu 60.000,00 TL'nin kendisine iadesini istediğini, müvekkiline 37.780,20 TL tutarında iade yapıldığını belirterek 21.219,80 TL'nin sözleşmeden dönme tarihi olan 19/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki taraf vekillerince duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 15.09.2020 tarihinde yapılan duruşmaya davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan dönme cezası, fesih nedeni ile uğranılan menfi zararın tazmini istemine ilişkin alacak ve arsa sahibine verilen çek bakımıdnan menfi tespit istemine ilişkin olup yerel mahkemece alacak istemi bakımından davanın reddine, menfi tespit istemi bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiş, ......
gerektiğini kabul eder ise; davacının davalıdan 25.500,00-TL alacaklı olacağının hesap ve tespit edildiğini bildirir yönde raporunu sunmuştur....
Bu madde hükmüne göre menfi tespit ve istirdat davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalıya geçer. Somut olayda sözleşmenin ifa yerinin Harran/Şanlıurfa İli olduğu, dolayısı ile birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada, davacının davayı sözleşmenin ifa yeri olan Harran da açarak yetkili mahkemeyi seçmiş olduğu anlaşıldığına göre davanın Harran Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava ve karşı dava, diş tedavisi ve gerekli kron ve kaplamaların yapımıyla ilgili eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava iş bedeli alacağının tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili, karşı dava ise sözleşmeden dönme nedeniyle menfi zarara ilişkin maddi tazminat, ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı...
Menfi tespit ve istirdat davası İcra İflas Kanunu (İİK) 72. maddede düzenlenmiştir. Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. (72/1. madde) Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. (İİK 72/6. madde) Bu hükümlere göre borç ödenmemiş ise menfi tespit, ödenmiş ise istirdat talebinde bulunulabilecektir. Ayrıca dava tarihinden sonra ödeme var ise menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmesi gerekir. Hükümde yer alması gereken hususların neler olduğu Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 297. madde de düzenlenmiş olup maddenin 2. fıkrasına göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....