HUKUK DAİRESİ YARGITAY KARARI Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Asıl ve birleşen davacı vekili, asıl ve birleşen davada davalı ......
Dava, İİK 89 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Dosya incelendiğinde, davacı arsa sahibi ile davalılardan yüklenici .... arasında 01.04.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, 02...2012 tarihinde de davalı yüklenicinin davacı arsa sahibini ibra ettiğini gösterir ibraname düzenlendiği görülmüştür. Davalı yükleniciden alacaklı olan diğer davalı ... Mühendislik Makine İnşaat Elektronik San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin arsa sahibi davacıdan talep edebileceği bedel yüklenici davalının davacı arsa sahibinden alacaklı olduğu bedel ile sınırlıdır. Bu nedenle, dava tarihi itibariyle yüklenicinin arsa sahibine karşı edimlerini yerine getirip getirmediğinin, sözleşmeden kaynaklı alacağı olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir....
Davalı vekili, davacıların süresinde ayıp ihbarında veya sözleşmeden dönme ihtarında bulunmadıklarını, satım sözleşmesiyle bağlı olduklarını, satım konusu taşınmazlardaki ağaçların davacılara gösterilmediğini, müvekkilinin ve diğer hissedarların edimlerini yerine getirdiklerini savunarak davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin menkul satım ilişkisi olduğu, davacıların sözleşme konusu ağaçlara ilişkin olarak ayıp ihbarında bulunduklarını ispatlayamadıkları, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönüldüğünü bildiren herhangi bir belge sunulmadığı, davacıların satım ilişkisi nedeniyle vermiş oldukları senet bedelinden sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile davacıların davalıya 24.000.TL borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların icra inkar tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1.Davacılar, davalı yükleniciden konut alımı nedeniyle bakiye 26.000.TL borç nedeniyle verdikleri 50.000.TL bedelli senedin teminat senedi olmasına rağmen anlaşmaya aykırı olarak davalı tarafından icra takibine konulması nedeniyle 24.000.TL borçlu olmadıklarının tespitini talep etmişler; 2011/4033-12941 Davalı ise, davaya konu senedin illetten mücerret olduğunu, teminat olarak verildiğinin senet üzerinde yazmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Hal böyle olunca, TMK.’nun 6. maddesi ve HUMK.’nun hükümleri gereğince, davacılar tarafından borçlusu ve kefili oldukları ve alacaklı davalıya verdikleri 50.000.TL bedelli senedin teminat senedi olduğunun kanıtlanması gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece cihazda meydana gelen arızanın kullanım süreci ile birlikte ortaya çıkan arızalardan olması ve arızanın ortaya çıkmasından itibaren davalıya süresinde bildirilerek teknik destek alınması nedeniyle zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, cihazın başlık kısmının sökülmesi ve iade edilmemesi nedeniyle cihazda hukuki ve fiili ayıp bulunduğu, süresinde ihbar edilmesi nedeniyle satıcının sorumlu olduğu, alıcının TBK'nın 227.maddesindeki seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullandığı, taraflar arasındaki edim dengesi ve satılana ait başlığın tamir edilerek iade edilmemesi nedeniyle, kullanılan seçimlik hakkın yerinde olduğu, davacı sözleşmeden döndüğünden menfi zarar kapsamında değerlendirilen yeni cihaz kiralama bedelini talep edemeyeceği, bunun yanı sıra davacının Bakırköy ...İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasında takibe konu 3 adet bononun bedelsiz kaldığı, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir davranış bulunmadığı gerekçesiyle...
kusurlu hareket ettiği iddialarının kabul edilemeyeceği, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı anlaşılmıştır....
Sözleşmeden dönme halinde taraflar, karşılıklı olarak birbirlerine vermeyi taahhüt ettikleri şeyi vermekten kaçınır ve verdiklerini de geri isteyebilirler (menfi zarar). Müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Dairenin teslimi halinde getirmesi beklenen kira geliri kaybı, satışı nedeniyle beklenen kazanç, geciken ifa nedeniyle ifaya bağlı ceza, müspet zarar kapsamındaki alacak kalemlerindendir. Müspet zarar; kusursuz olan tarafın, temerrüde düşen taraftan, sözleşmenin yürürlükte kaldığı sürece isteyebileceği tazminat türü olmaktadır (Yargıtay 13. HD. 08/10/2019 tarihli ve 2019/592-2019/9503 Karar sayılı kararı). Bu nedenle davacı ancak, davalı şirkete yapmış olduğu ödemeyi ve menfi zararlarını geri isteyebilir. Davacı, satıcının, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması hali satılanda ayıp olarak kabul edildiğinden sözleşmeden dönme hakkı kullanılmış olup, faturada ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.03.2004 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden bağımsız bölüm alımı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.05.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davada, davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün yükleniciden satın alındığı iddiasıyla tescili istenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.12.1989 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden bağımsız bölüm alımı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.11.1993 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davada, davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün yükleniciden satın alındığı iddiasıyla tescili istenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 8.4.2004 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden bağımsız bölüm alımı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davada, davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün yükleniciden satın alındığı iddiasıyla tescili istenmiştir....