Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacıların süresinde ayıp ihbarında veya sözleşmeden dönme ihtarında bulunmadıklarını, satım sözleşmesiyle bağlı olduklarını, satım konusu taşınmazlardaki ağaçların davacılara gösterilmediğini, müvekkilinin ve diğer hissedarların edimlerini yerine getirdiklerini savunarak davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin menkul satım ilişkisi olduğu, davacıların sözleşme konusu ağaçlara ilişkin olarak ayıp ihbarında bulunduklarını ispatlayamadıkları, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönüldüğünü bildiren herhangi bir belge sunulmadığı, davacıların satım ilişkisi nedeniyle vermiş oldukları senet bedelinden sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

    Dava, İİK 89 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Dosya incelendiğinde, davacı arsa sahibi ile davalılardan yüklenici .... arasında 01.04.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, 02...2012 tarihinde de davalı yüklenicinin davacı arsa sahibini ibra ettiğini gösterir ibraname düzenlendiği görülmüştür. Davalı yükleniciden alacaklı olan diğer davalı ... Mühendislik Makine İnşaat Elektronik San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin arsa sahibi davacıdan talep edebileceği bedel yüklenici davalının davacı arsa sahibinden alacaklı olduğu bedel ile sınırlıdır. Bu nedenle, dava tarihi itibariyle yüklenicinin arsa sahibine karşı edimlerini yerine getirip getirmediğinin, sözleşmeden kaynaklı alacağı olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir....

      Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;"Madde 41 (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. (2) Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez." şeklinde düzenlenmiştir. Önödemeli konut satış sözleşmesinden dönme hakkı 6502 s.TKHK.nun 45.m.sinde:" (1) (Değişik: 2/1/2017- KHK-684/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7074/8 md.) Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece cihazda meydana gelen arızanın kullanım süreci ile birlikte ortaya çıkan arızalardan olması ve arızanın ortaya çıkmasından itibaren davalıya süresinde bildirilerek teknik destek alınması nedeniyle zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, cihazın başlık kısmının sökülmesi ve iade edilmemesi nedeniyle cihazda hukuki ve fiili ayıp bulunduğu, süresinde ihbar edilmesi nedeniyle satıcının sorumlu olduğu, alıcının TBK'nın 227.maddesindeki seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullandığı, taraflar arasındaki edim dengesi ve satılana ait başlığın tamir edilerek iade edilmemesi nedeniyle, kullanılan seçimlik hakkın yerinde olduğu, davacı sözleşmeden döndüğünden menfi zarar kapsamında değerlendirilen yeni cihaz kiralama bedelini talep edemeyeceği, bunun yanı sıra davacının Bakırköy ...İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasında takibe konu 3 adet bononun bedelsiz kaldığı, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir davranış bulunmadığı gerekçesiyle...

        Mahkemece, davacının dava konusu çekleri avans mahiyetinde davalıya teslim ettiğini ileri sürdüğü, davalının çekler karşılığında davacıya hayvan ve hayvan yemi verdiğini beyan ettiği, bu durumda ispat yükünün davalı üzerinde olduğu ve bu hususun davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı davalıdan 100 adet hayvan alımı için anlaştıklarını, bu anlaşma çerçevesinde davalıya avans çekleri verdiğini ancak eksik mal teslimi olduğunu belirterek menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuştur. Satış sözleşmesinde tarafların edimlerini aksine anlaşma olmadıkları takdirde, aynı anda ifa etmeleri kural olduğundan, peşin satış karinesi uyarınca davacının çeklerin avans niteliğinde verildiğini ve karşılığında kısmen mal teslim edilmediğini kanıtlaması gerekir. Mahkemece ispat yükünde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

          Maddeden kaynaklanan dönme hakkını kullanabileceğini, müvekkilinin bu dönme hakkını saygı ile karşıladığını ve davacının dönme hakkından kaynaklanan haklarını ifa edeceğini belirtilerek, dönme nedeni ile şirkete ödemiş olduğu 260.000,00 TL nin kendisine yasal sürede iade edildiği bildirildiğini, buna rağmen mahkemece müvekkilinin temerrüte düştüğü kabul edilerek hüküm kurulduğunu, ayrıca 6098 sayıl TBK 125 madde gereğince seçimlik haklardan sözleşmeden dönme hakkının kullanılması nedeni ile sadece verildiğini talep edebileceği ve menfi zararını talep edebileceği halde, davacının müspet ve menfi zarar ile munzam zarar taleplerinin kabul edildiğini, mahkemenin müvekkili şirket temerrüte düşmediği halde temerrüte düşmüş olarak kabul etmesi ve davacının talebine uygun kira kaybı, munzam zarar ve faizin tahsili kararı vermesinin kanuna aykırı olduğunu, müvekkili şirket temerrüte düşmediği halde davacının sözleşmeden haksız olarak dönmesine rağmen mahkemenin kira ve tazminat taleplerini kabul...

          Mahkemece, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, ancak davalı tarafın makinanın hazır olduğunu ve bakiye kısım ödendiğinde malı Torbalı'da teslim edeceklerini ve sözleşmenin kendileri açısından geçerli olduğunu belirttikleri, davacı tarafın kendi bakiye borcunu ödemediği gibi makinayı teslim almaktan kaçındığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile aralarındaki yazılı olmayan sözleşmeye istinaden mal alımı için 20.000 TL kapora ödendiğini ancak malın teslim edilmediğini belirterek, menfi tespit-istirdat isteminde bulunmuştur. Davalı ise mal bedelinin 100.000 TL olduğunu, 20.000 TL'nin bu alacağın bir kısmını oluşturduğunu, bedelin tümü ödenmediğinden malın teslim edilemediğini savunmuştur. Ödenen 20.000 TL'nin mal alımı için kapora olduğu tarafların kabulündedir. Satış sözleşmesinde akdin esaslı unsurlarından olan mal bedeli konusunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır....

            Mahkemece, davanın kabulü ile davacıların davalıya 24.000.TL borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların icra inkar tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1.Davacılar, davalı yükleniciden konut alımı nedeniyle bakiye 26.000.TL borç nedeniyle verdikleri 50.000.TL bedelli senedin teminat senedi olmasına rağmen anlaşmaya aykırı olarak davalı tarafından icra takibine konulması nedeniyle 24.000.TL borçlu olmadıklarının tespitini talep etmişler; 2011/4033-12941 Davalı ise, davaya konu senedin illetten mücerret olduğunu, teminat olarak verildiğinin senet üzerinde yazmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Hal böyle olunca, TMK.’nun 6. maddesi ve HUMK.’nun hükümleri gereğince, davacılar tarafından borçlusu ve kefili oldukları ve alacaklı davalıya verdikleri 50.000.TL bedelli senedin teminat senedi olduğunun kanıtlanması gerekir....

              kusurlu hareket ettiği iddialarının kabul edilemeyeceği, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı anlaşılmıştır....

              Sözleşmeden dönme halinde taraflar, karşılıklı olarak birbirlerine vermeyi taahhüt ettikleri şeyi vermekten kaçınır ve verdiklerini de geri isteyebilirler (menfi zarar). Müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Dairenin teslimi halinde getirmesi beklenen kira geliri kaybı, satışı nedeniyle beklenen kazanç, geciken ifa nedeniyle ifaya bağlı ceza, müspet zarar kapsamındaki alacak kalemlerindendir. Müspet zarar; kusursuz olan tarafın, temerrüde düşen taraftan, sözleşmenin yürürlükte kaldığı sürece isteyebileceği tazminat türü olmaktadır (Yargıtay 13. HD. 08/10/2019 tarihli ve 2019/592-2019/9503 Karar sayılı kararı). Bu nedenle davacı ancak, davalı şirkete yapmış olduğu ödemeyi ve menfi zararlarını geri isteyebilir. Davacı, satıcının, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması hali satılanda ayıp olarak kabul edildiğinden sözleşmeden dönme hakkı kullanılmış olup, faturada ......

                UYAP Entegrasyonu