Nitekim dosya kapsamından davacı iş sahibinin ayıplar nedeniyle kullanılamaz halde bulunan sistemi söküp depoya kaldırdığı, yerine başka bir yükleniciye yeni bir sistem kurdurduğu anlaşılmaktadır. Davacı iş sahibi eldeki davada BK'nın 360. maddesinde sayılan seçimlik haklardan sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Sözleşmeden dönme halinde tarafların sözleşmeden kaynaklanan karşılıklı yükümlülükleri sona erer. Dönme halinde taraflar sözleşme gereği aldıklarını karşılıklı iade etmekle yükümlüdürler....
Önödemeli konut satış sözleşmesinden dönme hakkı 6502 s.TKHK.nun 45.m.sinde:" (1) (Değişik: 2/1/2017- KHK-684/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7074/8 md.) Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme tarihinden itibaren ilk üç ay için sözleşme bedelinin yüzde ikisine, üç ila altı ay arası için yüzde dördüne, altı ila oniki ay arası için yüzde altısına ve oniki ila yirmidört ay arası için de yüzde sekizine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir. (2) Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....
yaptığı, 25.200,- TL. kira ödediği, 99.663,02 TL. personel maliyeti olduğu, maske imalatı için 240.670,60 TL. malzeme satın aldığının tespit edildiği, 3)Mevcut bilgi ve belgelerle menfi zarar ve kar mahrumiyeti hesabı yapılamayacağı, 4)Kök, ek ve işbu raporda herhangi bir değişmeyi gerektiren hususun bulunmadığı,..." tespit ve rapor edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/839 KARAR NO : 2023/863 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAKARYA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/337 ESAS -2022/375 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit-İstirdat KARAR : Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir....
No:..” adresindeki taşınmazı kiralamak amacıyla mülk sahibi ile 01.11.2020 başlangıç tarihli kira sözleşmesini 15.10.2020 tarihinde imzaladığını, ancak kiralanmak üzere mutabık kalınan taşınmaz için 120.000,00 TL tadilat masrafı çıkması akabinde 26.10.2020 tarihinde (kira başlangıç tarihinden önce) mal sahibi olan dava dışı ... ile sözleşmeden dönülmesi üzerine sözleşmeden dönme sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden dönme halinde bilindiği üzere sözleşme geçmişe etkili olarak kurulduğu andan itibaren yok hükmünde olup, taraflar aldıklarını iade etmekle yükümlü olduğunu, dava dışı mal sahibi ile müvekkilinin sözleşmeden dönme hükümlerine uygun olarak aldıklarını iade ettiklerini, işbu kira sözleşmesinin kurulmasında aracılık ettiğini iddia eden davalı emlakçı tarafından 12.500,00 TL danışmanlık bedeli ve 2.250,00 TL KDV olmak üzere 14.750,00 TL tutarında fatura tanzim edilerek müvekkilinin mail adresine gönderildiğini, müvekkilinin işbu faturaya her hangi bir hizmet almamış olması, müvekkilinden...
Ve Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı alacaklı ... San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz dilekçesinde; 15 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının yükleniciye borçlu olduğunu, ibranamenin muvazaalı olduğunu, yargılama giderinden sorumlu olunmayacağını, davacıya yapılan tebliğin usule uygun olduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 89/3 maddesi gereğince menfi tespit istemine ilişkin iken yargılama sırasında dosya borcunun ödenmesi üzerine istirdat istemine dönüşmüştür. 2....
Müspet zarardan borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının malvarlığı ne vaziyette bulunacak idiyse bu vaziyetle malvarlığının hali hazır vaziyeti arasındaki fark anlaşılmalıdır. Davalı taraf 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimi nedeniyle kendilerine kayyum atandığını, bunun mücbir sebep olduğunu ileri sürmüş ise de davalının kayyum atanmasına kendi hal ve hareketleriyle sebep olduğu değerlendirilmekle zararın davalının kusurundan kaynaklandığı, sözleşmede belirtilen ifa tarihi ve dava tarihi arasındaki zaman ve inşaatın tamamlanma aşaması da gözetildiğinde mücbir sebep bulunmadığı edimlerin süresinde yerine getirilmediği değerlendirilmiştir. Davalının sözleşmeden dönme nedeniyle tazminata hükmedilmesine ilişkin itirazları da; sözleşmede davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle feshin mahkemece yapılması karşısında isabetli görülmemiştir....
Mahkemece, davacı yüklenicinin sözleşmeyi fesihte tamamen haklı olduğunun belirlenmesi halinde BK'nın 108. maddesi uyarınca ancak menfi zararlarını talep edebileceği kabul edilmelidir. Sözleşmeden haklı olarak dönen taraf, temerrüde düşmekte kusurlu olan taraftan BK’nın 108. maddesi uyarınca ancak menfi zarar talep edebilir. Gerçekten, BK ’nın 108/II. maddesi uyarınca " Borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat edemezse, alacaklı akdin hükümsüzlüğünden mütevellit zararın tazminini de talep edebilir." Borçlu direnimi nedeniyle sözleşmeden dönülmesi (BK m. 106. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi) üzerine taraflar, BK'nın 108/I. maddesi uyarınca ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, Altındağ 4. Noterliği'nce 02.02.2006 tarihinde düzenlenen 02826 nolu inşaat sözleşmesinin feshi ve cezai şart gecikme alacağı ile inşaatta tüketilen elektrik ve suyun bedellerinin davalı yükleniciden tahsili istemiyle açılmış, mahkemece Altındağ 4. Noterliği'nin 02.02.2006 tarih ve 02826 sayılı Keçiören 4....
Bu durumda mahkemece davacı yıkılan binanın objektif değerini talep etmemekle birlikte binanın objektif değeri kapsamında kalan enkazın kaldırılma bedeli ve yıkılan binadan elde etmekten mahrum kaldığı kira gelirini fesihte yüklenicinin kusurlu olması nedeniyle yükleniciden isteyebileceğinden konusunda uzman yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle gerekirse mahallinde keşif de yapılarak davacının enkazı kaldırdığını ileri sürdüğü tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile enkaz kaldırma bedeli ile sözleşme tarihinden dava tarihine kadar davacının yıkılan binadan elde etmekten mahrum kaldığı kira geliri konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak davacının talebi de gözönünde tutulmak suretiyle hesaplanacak bu miktarların da menfi zarar kapsamında yükleniciden tahsiline karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılıp eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....