Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yüklenici kat irtifakı kurduktan sonra bir kısım bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satmış ve dosya içeriği itibariyle inşaatı yaklaşık % 98 civarında tamamlamış ancak söz konusu yapı 1999 depreminde yıkılmıştır. Temyiz eden davalılardan ... 5 nolu bağımsız bölümü, ... 4 nolu bağımsız bölümü, ... 15 nolu bağımsız bölümü, ... 13 nolu bağımsız bölümü tapuya güvenerek yükleniciden satın almışlardır. Bina depremde yıkılmadan önce % 98 seviyesinde tamamlandığı iddia edildiğinden sözleşmenin geriye etkili fesih koşulları oluşmamıştır. Öte yandan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tapuya tescil edilmemiş ve davalıların kötüniyetli oldukları davacı arsa malikleri tarafından ispat da edilememiştir. Hal böyle olunca yukarıda izah edilen temel ilkeler gereğince temyiz eden davalılar..... ve ...... TMK nın 1023. maddesi çerçevesinde “tapuya güven” ilkesinden yararlanmaları kanuni zorunluluktur....

    . - KARAR – Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici şirket arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi aktedildiğini, teslim süresinin geçmiş olmasına rağmen inşaatın çok düşük seviyede olduğunu, inşaat ruhsatının alınmadığını, tamamlanan kısımlar kaçak olduğundan belediyenin yıkım kararı verdiğini, diğer davalıların ise davalı yükleniciden bağımsız bölüm satın aldığını, ancak yüklenici edimini yerine getirmediğinden bu davalıların da tapuyu hak etmedikleri gerekçesiyle, sözleşmenin feshi ile davalılar adına kayıtlı tapuların iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, davalılar ... ve ... vekili ile diğer davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, davacının tüketici vasfıyla harici satış sözleşmesiyle yükleniciden satın aldığı bağımsız bölüm yönünden tapu iptali tescil ve davacının arsa sahibi vasfıyla yükleniciyle yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı, bağımsız bölümlerin tesliminde yüklenicinin gecikmesinden kaynaklı kira geliri kaybının tahsili amacıyla açılmış tazminat davasıdır. Davacının her iki talebinin birbirinden farklı sözleşmelere dayandığı, yükleniciden bağımsız bölüm satın alınması işleminin tüketici işlemi olduğu gözetilerek, öncelikle mahkemenin, talepleri ayrı ayrı değerlendirerek tefrik ve görev yönünden inceleme yaparak bu hususta karar vermesi gerekir. HMK'nın 389/1....

      Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

        Hukuk Dairesi'ne ait olduğu gerekçesi ile dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiş ise de; Van Bölge Adliye Mahkemesi İşbölümü Kararı'nda 1.Hukuk Dairesi 19.bandi ile "Aşağıda yazılı davalar gibi şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar: a) Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları, b) Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil davaları, c) Tahsis kararlarına dayalı el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları, d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı), e) Ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil davaları," sayılmış olup, somut durumda, davacı dava dilekçesinde davasını 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına...

        HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İncelenen Kararın Mahkemesi: Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi: 25/05/2022 (Gerekçeli karar başlığında 26/05/2022) Dava Türü: Tazminat (Yükleniciden Harici Bağımsız Bölüm Alımı) Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümün kararlaştırılan sürede teslim edilmemesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili davanın öncelikle husumetten, aksi kanaat halinde ise davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir....

          Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

            Noterliği'nin 15.07.2008 tarih ve 26754 yevmiye numarası ile imzalanan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye düşecek olan 9 nolu bağımsız bölümü davalı yükleniciden satın aldığını, bedelini ödediğini, inşaatın yüklenici tarafından tamamlanmasına rağmen davalı arsa sahipleri tarafından satın aldığı bağımsız bölümün tapusunun verilmediğini belirterek davalı arsa sahipleri adına kayıtlı olan tapu kaydının iptâli ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

              Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

                Mahkemece yapılan keşif sonucu dosyaya ibraz edilen 23.08.2010 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu bağımsız bölümde projeye aykırılık bulunmadığı, ancak bu bağımsız bölüm dışındaki binanın diğer kısımlarında (örneğin 2 numaralı bağımsız bölümde) birtakım projeye aykırılıkların bulunduğu belirtilmiştir. Davalı yüklenici projeye aykırı olarak yapılan 2 numaralı bağımsız bölümü üçüncü şahsa devrettiği halde, projeye aykırılık bulunmayan 1 numaralı bağımsız bölümü davacıya devre yanaşmaması TMK'nun 2. maddesinde belirtilen dürüst davranma kuralına aykırıdır. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu