Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının, ilgili taşınmazın adına tescilinin sağlanması istemine ilişkin olup, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmamasına göre hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, davacının iki adet bağımsız bölüm satın aldığı, tasarruf saiki ile hareket ettiği, bu nedenle genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleri ile devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/16 E. - 2006/209 K. sayılı ilamıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verildiği, inşaatın tamamlanma oranı dikkate alındığında sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği, yüklenicinin, arsa sahiplerine karşı edimlerini yerine getirmediği saptandığından, yükleniciden bağımsız bölüm satın alanların TMK'nın 1023. maddesinden faydalanmayacakları, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği feshin geriye etkili olması nedeniyle buna dayalı yapılan kat irtifakı ile yine bu kat irtifakına istinaden gerçekleştirilmiş olan tüm bağımsız bölüm satışlarının iptalinin gerektiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, A blok 1, 2, 4 ila 29, 32, 35, 36, 37, 38, 39, B blok 12, 26, 27, 29, 30, C blok 2, 5, 7, 8, 10, 12, 13, 14, 16 ila 28, 30,31, 32, 33, 35 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptaline ve davacı kooperatif adına tesciline, C blok 6, 15, 29, 34 nolu bağımsız bölümler davacı şirket adına kayıtlı olduğundan anılan yerlere ilişkin davanın...

        Davacı vekili, davalı arsa sahipleri ile yüklenici arasında noterde yapılan 16.08.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 9159 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak binada 1 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin davalı yükleniciye bırakıldığını, müvekkilinin bahsi geçen bağımsız bölümleri yükleniciden noterde yapılan 25.09.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, davalı yüklenicinin 6 nolu bağımsız bölüm yerine 8 nolu bağımsız bölümün tapusunu devretmesine rağmen 1 nolu bağımsız bölümün tapusunun halen devredilmediğini ileri sürerek 1 nolu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Davalı arsa sahipleri vekili, yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, bu nedenle açılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin davanın halen derdest olduğunu, yüklenicinin noksan işler bedelini ödemesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK'nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin taşınmazı satın alırken kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir. Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Her arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden tapu intikali yapılan yükleniciden tamamen iyi niyetli olarak arsa payı veya bağımsız bölüm satın alanın bu iktisabını geçersiz saymak TMK'nın 1023. maddesi karşısında açıkça Kanuna aykırı davranmak olacaktır....

            Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alanlar ile arsa sahiplerinden satın alanların açmış oldukları eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23....

              Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....

              Kural bu olmakla birlikte; yüklenici, arsa sahibi ile aralarında var olan arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapmakta olduğu inşaattaki kendisine bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü kazanacağı şahsi hakkın temliki suretiyle ve yazılı olmak koşuluyla üçüncü bir kişiye temlik etmişse Borçlar Kanununun 163. maddesinin yalnızca yazılı yapılmasını öngördüğü bu sözleşmeye dayanarak şahsi hakkı temellük eden üçüncü kişi bağımsız bölümün adına tescilini isteyebilir. Bunun gibi aynı zamanda arsa sahibi olan yükleniciden adi yazılı sözleşmeyle bağımsız bölüm satın alınmış ve edimleri karşılıklı olarak tümüyle veya reddedilemeyecek oranda yerine getirilmişse, şekil eksikliğini ileri sürmenin Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüst davranma kuralıyla bağdaşmayacağı 30.09.1988 tarih 2/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararıyla kabul edilmiştir....

                Kural bu olmakla birlikte; yüklenici, arsa sahibi ile aralarında var olan arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapmakta olduğu inşaattaki kendisine bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü kazanacağı şahsi hakkın temliki suretiyle ve yazılı olmak koşuluyla üçüncü bir kişiye temlik etmişse Borçlar Kanununun 163. maddesinin yalnızca yazılı yapılmasını;öngördüğü bu sözleşmeye dayanarak şahsi hakkı temellük eden üçüncül kişi bağımsız bölümün adına tescilini isteyebilir. Bunun gibi aynı zamanda arsa sahibi olan yükleniciden adi yazılı sözleşmeyle bağımsız bölüm satın alınmış ve edimleri karşılıklı olarak tümüyle veya reddedilemeyecek oranda yerine getirilmişse, şekil eksikliğini ileri sürmenin Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüst davranma kuralıyla bağdaşmayacağı 30.09.1988 tarih 2/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararıyla kabul edilmiştir....

                  Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan ... iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre...

                    UYAP Entegrasyonu