Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin ifa edilmemesi ile ilgili olarak davalı arsa maliki .... tarafından yüklenici kooperatif aleyhine birden fazla dava açıldığı, bu davalarda, yüklenici kooperatifin edimlerini zamanında yerine getirmediği kabul edilerek arsa maliki lehine tazminata hükmedildiği ve dosyaların Yargıtay incelemesi sonucu onanarak kesinleştiği, bu nedenle işbu davada davacı kooperatifin iddialarının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

    Bu nedenle, ayın isteğinin reddi doğru olup davacının bu yöne ilişkin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- Davacı, ikinci kademede borcun ifa edilmemesinden dolayı tazminat isteminde de bulunmuştur. İfa, borcu sona erdiren nedenlerdendir. ”İfa”, borç ilişkisinde borçlunun yüklendiği “edim”i, kaynağındaki ve kanundaki esaslara uygun surette yerine getirmesidir. İfanın konusu borç ilişkisinin konusundan, yani edimden başka bir şey değildir. Kural olarak alacaklı kendisine verilmesi (veya yapılması) gereken şeyden başka bir şey isteyemez, verilmek istenen başka şeyi de kabule zorlanamaz. Borcun ifa imkanı olduğu sürece borçlu borcunu yerine getirmekten kaçınıyorsa alacaklı onu ifaya zorlayabilir. Borcun ifa edilmemesi ise, borçlunun sözleşmenin kendisine yüklediği ifa yüküne karşı bir davranış içinde olmasını ifade eder....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleştirilen tazminat, nama ifa, alacak, tapu iptali ve tescil davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı ... vekilince duruşmalı, davalı ... İnşaat Tic. Ltd. Şti. vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av... gelmiş diğer taraftan gelen olmadığı anlaşıldığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        - K A R A R - Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, asıl ve birleşen davalarda taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenici tarafın, sözleşme konusu 179 numaralı parselde inşaata hiç başlamadığını, 180 numaralı parseldeki inşaatı eksik ve kusurlu yaptığını ve davacılara isabet eden bir kısım bağımsız bölümlerin tapusunu devretmediğini ileri sürerek, dava konusu bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davacılar adına tescili, eksik ve kusurlu işbedelinin, hiç yapılmayan inşaat için gecikmeye bağlı cezai şartın (kira bedeli) tahsili, nama ifaya izin ve hiç inşaat yapılmayan 179 parselin tapusunun iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir....

          Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı yüklenici şirket tarafından açılan dava nama ifaya izin ve buna bağlı olarak alacak, bir kısım arsa sahipleri tarafından açılan birleşen dava nama ifaya izin, buna bağlı olarak alacak ve gecikme tazminatının tahsili istemlerine ilişkin olup mahkemece her iki davanın reddine karar verilmiş, karar davalılar ve birleşen davanın davacıları ... ve ..., ...ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkeme kararı davalı ve birleşen dava davacısı ... vekili Avukat ... tarafından Dairemize verilen 12.09.2011 havale tarihli dilekçe ile temyiz edilmişse de, dilekçesinin mahkemesine verilmediği, temyiz defterine kaydının yaptırılmadığı ve harçlandırılmadığı, bu şekilde temyiz süresinin geçirildiği anlaşıldığından, ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2-Yüklenici şirket tarafından açılan davanın reddedilmiş ve ret kararının davacı yüklenici şirket tarafından...

            Kat 21 no'lu bağımsız bölümün kendisine satışının taahhüt edildiğini, satış bedeli olarak 100.000,00 TL ödediğini, davalı yüklenici şirketin arsa sahibi olan diğer davalı kooperatife taahhüt ettiği işleri zamanında yerine getiremediğinden davalı kooperatif tarafından mevcut inşaat yapım işine ilişkin olarak nama ifa kararı aldığını ve bu karar ile yüklenicinin görevini ve edimini yüklenmiş olduğunu, 3 bloktan oluşan yapının tamamlanma durumunun % 95 seviyesini bulduğunu, ancak kendisine satılan dairenin tapusunun tarafına verilmediğini ileri sürerek davalı kooperatif adına kayıtlı dava konusu dairenin tapusunun iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dairenin dava tarihinde bitmiş haldeki piyasa değeri üzerinden 10.000,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; bilahare ıslah yolu ile talebini 175.000,00 TL ye çıkarmıştır. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....

              İfa imkânsızlığının ortaya çıkmasında işsahibi kusurluysa, yüklenicinin ayrıca tazminat isteme hakkı vardır."...

                Nin söz konusu senetleri T3 ciro ettiğini, Müvekkili tarafından imzalanarak Garanti Koza şirketine teslim ve tevdi edilen senetlerin, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/1- 5 fıkrasında da bahsedilen, nama yazılı olarak düzenlenme zorunluluğu bulunan, her bir taksit için ayrı ayrı ve sıralı olarak düzenlenen tüketici senetleri olduğunu, Bakırköy 1....

                Sözleşmenin taraflarca feshedilmeyip, ayakta tutulduğuna göre tamamlanıp teslim edilme aşamasına gelmiş yapıların, üretilmiş bulunan ekonomik değerlerin korunması ve arsa sahiplerinin varsa eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedelini ve gecikme tazminatını tahsil taleplerini önleyen bir engelin bulunmadığı gözetildiğinde; mahkemenin kusurlu yüklenicinin nama ifa talep edemiyeceği şeklindeki görüşünde isabet görülmemiştir (6098 sayılı TBK 113 md.). 18.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7143 sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanunu'na eklenen geçici 16. maddeyle ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve bu yolla imar barışının sağlanmasına ilişkin yasal düzenleme de birlikte değerlendirildiğinde, ayakta bulunan sözleşmenin taraflara yüklediği mukabil edimlerin geçerli bulunduğuna şüphe yoktur....

                  Yüklenici süre ve yetki talep etmediğinde ise sözleşme ile üstlendiği iskân almaya hazır hale getirilmesi için yapılması gereken genel masrafların birlikte ifa kuralı uyarınca depo edilmesi için yükleniciye süre verilmesi, depo etmesi halinde, yüklenicinin edimini ifa etmiş sayılacağı ve tapu iptali ve tescil isteyebileceği gözetilerek, depo edilen bedelin karar kesinleştiğinde davalı arsa sahiplerine ödenmesi koşulu ile dava konusu 2 no.lu villa yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmesi, depo etmemesi halinde, yüklenici tarafından sözleşmeye uygun iskânı almaya hazır şekilde bina teslim edilmediğinden, edimini ifa etmeyen yüklenicinin karşı edim olan tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği kabul edilerek istemin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu