Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı iş için mahkemeden alınan nama ifa kararına dayanılarak yaptırılan parke bedellerinin tahsili için girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle lamine enkazının istem halinde davalıya iadesi gerektiğinin tabi bulunmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ......

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, arsa sahipleri T17 ve T10 ile yüklenici S.S....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkili ...'in arsa sahibi olduğunu, ...'ın ise ... apartmanı yöneticisi olduğunu, aynı zamanda apartmanda kat maliki olduklarını, davalı yüklenicinin teslim ettiği binanın dış cephe kaplamasında ve bodrum katında ayıplı imalatlar bulunduğunu, alınan kat malikleri kurulu kararı ile yüklenicinin eksik ve ayıplı imalatları gidermesi için dava açılmasına karar verildiğini ileri sürerek eksik ve kusurlu imalatların giderilmesi için nama ifa izni verilmesi ile eksik ve kusurlu imalatların tespit edilerek davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece; dava konusu 36206 ada, 1 parselde kayıtlı 2 numaralı bağımsız bölümün, Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmü uyarınca "nama ifa için davacılar tarafından satılmasına" ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/211 E. ve 2012/129 K. sayılı kesinleşmiş ilamıyla izin verildiği ve hakkındaki ortaklığın giderilmesi davasının görülmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir....

        Sadece akidi olan yükleniciden Borçlar Kanununun 96.maddesine dayanarak ve o maddedeki koşullar yerine gelmişse adem-i ifa sebebiyle tazminat isteyebilir. Borcun ifa edilmemesi borçlunun sözleşmenin kendisine yüklediği ifa yüküne karşı bir davranış içinde olmasını ifade eder. Bu durumda borçlu ya borcu ifa imkanını kendi kusuru sonucu kaybetmiştir, ya borcu ifa imkanına sahip olduğu halde, haklı bir sebep bulunmaksızın, ifadan tüm olarak kaçınmaktadır veya ifa etmiştir ama bu ifası noksandır, ayıplıdır, ya da borçlu ifada kusurlu olarak gecikmiştir. Kural olarak borcun ifa edilmemesi borçlunun sorumluluğu sonucunu meydana getirir ve borcun ifa edilmemesinde borçlu “kusurlu” kabul edilir. Borçlar Kanunun 96-100. maddeleri muaccel borcun ifa edilmemesi sonuçlarını düzenlemektedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin herhangi bir nedenle ifa edilmemesi sonucu, vaat alacaklısı, alacağını kısmen veya tamamen elde edemez. Dolaysıyla ademi ifa nedeniyle zarara uğrar....

          Bu durumda sözleşmeye göre yapılması gereken bodrum kattaki 1 ve 2 no'lu bağımsız bölümlerin, sözleşme ve eklerinde belirlenen özellik ve nitelikleri ile emsalleri de göz önünde bulundurularak, dava tarihi itibariyle rayiç bedelinin mahallinde yapılacak keşif sonucu uzman bilirkişiye hesaplattırılarak “birlikte ifa” kuralı gereğince yüklenici tarafından mahkeme veznesine depo edilmesi için süre verilmesi, depo etmesi halinde, yüklenicinin edimini ifa etmiş sayılacağı ve tapu iptali ve tescil talebinde bulunmaya hak kazanacağı gözetilerek, dava konusu 3 ve 4 no'lu bağımsız bölümlerin yüklenici adına tesciline karar verilmesi, aksi takdirde ise tapu iptali ve tescile ilişkin davanın şimdiki gibi reddine karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Asıl davada davalı-karşı davada davacı ... vekili, dava konusu edilen 2 adet bağımsız bölümün sözleşme uyarınca teminat olarak bırakılan daireler olduğunu, davacı yüklenici sözleşme edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı imalatlarının bulunduğunu, iskan ruhsatının alınmadığını, kesinleşen mahkeme ilamına dayalı olarak müvekkili alacağının tahsili için yüklenici aleyhine ilamlı icra takibi yapılmasına rağmen henüz ödemenin sözkonusu olmadığını ancak 8 ve 12 nolu dairelerin satışı suretiyle müvekkilinin takip konusu alacağının tahsil edilebileceğini ileri sürerek, 8 ve 12 nolu dairelerin satışına izin ve yetki verilmesini talep ve karşı dava etmiştir....

              Eldeki davada bu davanın açılmasından evvel arsa sahipleri tarafından Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/516 esasında kayıtlı davada inşaattaki eksik ve ayıplı işlerden dolayı tazminat isteminde bulunulmuş, mahkemece toplam 11.179.78 TL’nin yükleniciden tahsiline karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin 15.11.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa ile sonuçlandığını, dolayısıyla davacınında ifa hükümlerinden yararlanabileceğinin kabulü için mahkemenin hüküm altına aldığı tutarın arsa sahibi olan davalılara ödenmiş olması gerekir. Aksi takdirde arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin ifa ile sonuçlandığı kabul edilemeyeceğinden ne yüklenici ne de onun temlik işleminde bulunduğu üçüncü kişi sözleşmenin mülkiyet devrine ilişkin hükümlerinden yararlanamaz....

                Daha sonra yapılan inceleme ile bilirkişi raporunda maddi hata yapıldığı ve varılan sonuç itibariyle nama ifa için gerekli avans bedelinin toplam 196.789,18 TL olduğu anlaşılmış ve bu husus, 28.01.2015 tarihli tavzih kararı ile mahkemece de kabul edildiği ve harç ikmali işlemleri mahkemece verilen ara kararları gereği yerine getirildiği halde ikmal ettirilen toplam harç tutarı nazara alınarak, kabul edilen tutarla arasındaki fark kadar miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olmuştur. İzah edilen nedenlerle, usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gerekmiştir....

                  , yapılan delil tespitinde 10.540,00 TL kira bedeli alacağı ve 30.225,41 TL noksan ve ayıplı imalât bedelinin belirlendiğini, SGK prim borçlarının ödenmediğini ileri sürerek, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye yönelik feshine, talep yerinde görülmezse 5 nolu bağımsız bölümün satış yetkisinin verilmesine, elde edilecek paranın eksiklikler için ve genel iskanın alınması için harcanmasına, artan paranın kira kaybına mahsuben davacılara verilmesine, 10.540,00 TL kira alacağının 04.08.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak, davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu