Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece tüm dosya kapsamına göre dava açıldıktan sonra talep sonucunu değiştirmek ancak karşı tarafın muvafakati veya ıslah sonucu ile mümkün olacağı, davalının muvafakatinin bulunmaması ve davacı tarafça yapılmış bir ıslah da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava açıldığı tarihte davacı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini imzalayan murisin halefi konumundadır. TBK'nın 113/1. maddesi uyarınca sözleşmenin tarafı olan murisin yerine geçerek onun halefi sıfatıyla diğer mirasçılarla birlikte hareket etmeksizin nama ifa isteyebilir. HMK'nın 31. maddesi uyarınca olayları anlatmak taraflara, hukuki tavsif hakime aittir. Hakim, hukuki tavsifte hata yapmıştır. Davanın esasına girilip sonuçlandırılması gerekirken yanılgılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Sadece akidi olan yükleniciden Borçlar Kanununun 96. maddesine dayanarak ve o maddedeki koşullar yerine gelmişse adem-i ifa sebebiyle tazminat isteyebilir. Borcun ifa edilmemesi borçlunun sözleşmenin kendisine yüklediği ifa yüküne karşı bir davranış içinde olmasını ifade eder. Bu durumda borçlu ya borcu ifa imkanını kendi kusuru sonucu kaybetmiştir ya borcu ifa imkanına sahip olduğu halde haklı bir sebep bulunmaksızın ifadan tüm olarak kaçınmaktadır veya ifa etmiştir ama bu ifası noksandır, ayıplıdır, ya da borçlu ifada kusurlu olarak gecikmiştir. Kural olarak borcun ifa edilmemesi borçlunun sorumluluğu sonucunu meydana getirir ve borcun ifa edilmemesinde borçlu “kusurlu” kabul edilir. Borçlar Kanunun 96-100. maddeleri muaccel borcun ifa edilmemesi sonuçlarını düzenlemektedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin herhangi bir nedenle ifa edilmemesi sonucu vaat alacaklısı alacağını kısmen veya tamamen elde edemez. Dolaysıyla ademi ifa nedeniyle zarara uğrar....

      Davalı yüklenici, bilirkişi tarafından belirlenen değerin güncel değeri yansıtmadığını, belirlenen satış değerinin 2012 yılına ait olduğunu, bu bedelden bağımsız bölümün satışa çıkartılması durumunda yok pahasına satılmış olacağını, ayrıca bu süreç içerisinde inşaata devam edilerek bağımsız bölümlerde ve ortak alanlarda belirtilen eksik ve ayıplı işlerin giderildiğinden nama ifaya izin ve satış yetkisi verilmesini gerektirir bir durum olmadığını savunmasına rağmen mahkemece bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır....

        Ayrıca nama ifaya izin kararının hüküm fıkrasında, eksik ve kusurlu işlerin nelerden ibaret olduğu ve bunların giderilmesi için avans mahiyetindeki masrafların ayrı ayrı ve toplam olarak ne miktarda olduğu gösterilmek suretiyle nama ifaya izin ile, bu eksikliklerin giderilmesi ve gecikme tazminatını karşılayacak miktar ve değerde yükleniciye bırakılan bağımsız bölüm satışına izin ve yetki verilmesi de gerekirken, harç tamamlanmaksızın yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı ve fer’i müdahilin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma...

          Dosya incelendiğinde davalı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici Gazi Gül arasında tanzim edilen Divriği Noterliğinin 19/12/2005 tarihli 2768 Yevmiye No lu, Elazığ 1. Noterliğinin 31/10/2007 tarihli 29165 Yevmiye No lu ve Elazığ 1. Noterliğinin 06/12/2005 tarihli 34374 Yevmiye No lu kat karşılığı inşaat sözleşmeleriyle Elazığ Merkez İzzetpaşa Mahallesi 548 Ada, 26 No lu parselde kain bodrum kat 1 No lu bağımsız bölümün ve bu bağımsız bölüme ek olarak aynı yerde zemin kat 2 ve 3 No lu, 2. Kat 6 ve 7 No lu, 4. Kat 10 ve 11 No lu bağımsız bölümlerin yüklenici-davalı Gazi Gül'e özgülendiği, bir kısım dairelerin harici satışla yüklenici tarafından davacılara satıldığı anlaşılmıştır. Yüklenici Gazi Gül tarafından süresi içinde inşaatın tamamlanmaması nedeniyle arsa maliklerince, yüklenici Gazi GÜL aleyhine Elazığ 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/204 esas 2014/230 karar sayılı kararı ile nama ifaya izin davası açıldığı ve davanın kabulle sonuçlandığı anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi HÜKÜM/KARAR : Asıl ve Karşı Davanın Kısmen Kabulüne Taraflar arasındaki asıl davada nama ifaya izin ve kira gelir kaybı, karşı davada sözleşmenin feshi, manevi tazminat ve ilave imalat bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı asıl davada davacılar-karşı davada davalılar vekilince duruşmasız, asıl davada davalı-karşı davada davalı vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.. Belli edilen günde davalı- karşı davacı vekili Avukat ... ... ile davacı- karşı davalılar vekili Avukat ...'...

            Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/... Esas, 1990/... Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ... tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, taraf vekillerinin davalı.... isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacılar ve birleşen davada davacı ... vekilinin tüm, asıl ve birleşen davada davalı yüklenici şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. ...-Asıl ve birleşen davada davalı yüklenici şirket vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; taraflar arasında düzenlenen ve ifa edilmekle artık geçersizliği ileri sürülemeyecek olan 06.03.2013 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa sahipleri yararına her ne kadar TBK'nın 179/......

              San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı ... 6. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 30.03.2017 gün ve 2008/118-2017/199 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi ... dışındaki davacılar ile davalı-birleşen dosya davacısı ... Besicilik İnş. Tur. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve 2008/286 Esas sayılı birinci birleşen davalarda arsa sahipleri veya sonradan bağımsız bölüm satın alan davacılar, yüklenici şirket aleyhine nama ifaya izin ve kira kaybı alacağının tahsiline karar verilmesini; 2014/323 Esas sayılı ikinci birleşen davada ise davacı yüklenici şirket, arsa sahipleri aleyhine tapu iptâli ve tescile karar verilmesini istemiştir. 2014/487 Esas sayılı üçüncü birleşen davada ise arsa sahiplerinden ..., yüklenici şirket temsilcisi ... ve kendisine ait 8 nolu bağımsız bölümde (meskende) oturmakta olan... aleyhine elatmanın önlenmesi ve ecrimisil ödenmesine karar verilmesini istemiştir....

                Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl davada, yüklenicinin eser sözleşmesini eksik ve ayıplı ifası nedeniyle; nama ifaya izin, eksik imalât bedeli ve geç teslim nedeniyle kira bedelinin tahsili istenip, ıslahla sözleşmenin geriye etkili feshine, birleşen davada, sözleşme uyarınca yüklenici payına düşen bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptâli ve yüklenici adına tesciline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Davalı-birleşen davada davacısı vekilince süresi içinde karar temyiz edilmiştir. Taraflar arasında ... 3....

                  Mah. 661 ada, 3 ve 8 parsellerin tevhidi ve yola terk işlemleri için yükleniciye vekaletname verileceği ya da bizzat işlemlerin arsa sahibince yapılacağının kararlaştırılmasına ve bu konuda ihtarlar gönderilmesine rağmen vekaletname verilmemesi ve işlemlerin bizzat da yapılmaması nedeniyle imar çapı alınıp proje çizilemediğini, arsa sahibinin 05.02.2009 tarihinde tevhit işlemini yaparak imar çapını 09.03.2009 tarihinde teslim etmesi üzerine sözleşme ve ekindeki krokiye uygun olarak mimari avan projeler çizdirerek onay için arsa sahibine gönderdiklerini, ancak arsa sahibinin onay vermemesi ve imara aykırı isteklerde bulunması nedeniyle mimari projelerin çizilemediğini ve ruhsatın alınamadığını, BK'nın 97. maddesine göre ifaya izin verilmesi gerektiğini belirterek, sözleşmenin davalı adına ifa edilmesi ve işlemlerin takibine ilişkin yetkilerin davacı yüklenici şirket ve temsilcisine verilmesine karar verilmesi istenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu