WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ’de, şirket tüzelkişiliği olarak yönetim Kurulu üyeliğinin bulunup bulunmadığı, var ise tarihleri araştırılmalı, davacının da, ... Dış Tic. AŞ.’de Yönetim Kurulu üyeliğinin bulunup bulunmadığı hususu araştırılmalı ve bulunması halinde davacının da ödeme emirlerinin dönemi de dikkate alınarak sorumlu olabileceği hususu dikkate alınmalıdır. Davacının ... Dış Tic. A.Ş.’de yönetim Kurulu üyeliğinin bulunmaması halinde ise, temsil yetkisi irdelenmeli ve temsile yetkili olduğu dönemler dikkate alınarak, yetkisinin kapsamı belirlenmeli ve üst düzey yönetici konumunun bulunup bulunmadığı hususu irdelendikten sonra bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

    Olağan Büyük Kurultayında Partinin Merkez Yürütme Kurulu asil üyeliğine seçilmesi sonrasında görevli bulunduğu Sendika Genel Merkezinden gönderilen yazı ile sendika yönetim kurulu üyeliğinin 12.11.2009 tarihinde kendiliğinden son bulduğunun belirtildiğini , Mevzuatta sendika yönetim kurulu üyeliğinin kendiliğinden sona ereceğine ilişkin hiçbir hüküm bulunmadığını , 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 37. Maddesi ve 4688 sayılı kanunun 20. Maddesindeki hükümlerin benzerlik gösterdiğini , 37....

      Davacı, 14.09.1997 tarihli yönetim kurulunun 53 nolu kararıyla davalı kooperatif ortaklığına kabul edilerek, 01.03.1998 tarihinde yapılan genel kurul daire seçiminde E blok 16 nolu daireyi seçtiğini, 30.10.2000 tarihinde 49 nolu yönetim kurulu kararıyla ikinci bir hisse almak için ortak olduğunu ve kendisine A blok 19 nolu dairenin tahsis edildiğini, daha sonra E blok 16 nolu daireyi bir başkasına devrettiğini, 14.01.2001 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş olup 10.06.2002 tarihinde yapılan genel kurulda görevinin sona erdiğini, 07.11.2003, 21.02.2004, 02.08.2005 ve 21.09.2005 tarihli genel kurul toplantılarına katıldığını, davalı kooperatif yetkililerinin genel kurul toplantılarının yapılacağı sırada işlerine geldiği gibi hazirun cetveli yaparak istediklerini toplantıya aldıklarını ve davacıyı üye kabul etmediklerini, 21.09.2005 tarihinden sonra hiçbir genel kurula davet edilmediğini ileri sürerek, ortaklığının tescili ile A blok 19 nolu dairenin adına...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, anonim şirket hisselerinin davalıya devredildiği, ve yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı taraf T5 T5 ilaç San. Tic. A.Ş'de 200 pay sahibi iken Bursa 18. Noterliğinin 11/11/2008 tarih ve 18208 yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile hissesinin tamamını T3 devrettiğini, bu suretle 11/11/2008 tarihi itibariyle şirketteki 200 adet hissesinin T3 devredildiğinin ve yönetim kurulundan ayrıldığının tespiti ile, durumun Ticaret Sicile tescil ve ilanına karar karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, davacının T5 T5 ilaç San. Tic....

        Noterliği’nin 26/10/2020 tarih ...... sayı ile tasdikli 01/10/2020 tarih ve 34 sayılı Yönetim Kurulu Kararının öncelikle tedbiren durdurulması ile müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinin devamına ve kooperatif kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından süresinden sonra sunulan beyan dilekçesinde ÖZETLE; Kooperatifin ana sözleşmesinin 45....

          Somut olayda, iptali istenen ödeme emirlerinin 2015/4,5,6. aylara ilişkin dönemlere ait prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçları ile 2015/3. aya ilişkin idari para cezası borcuna dair olduğu, Mahkemece davacının dava dışı Anonim şirkette 19.03.2014 tarihinde yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği ve 11.06.2015 tarihinde de yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 1-5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesine göre “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur” şeklinde düzenlenme getirilmiştir....

            Maddesinde yönetim kurulu üyelerinden birinin iflasına karar verilmesi durumunda bu kişinin üyeliğinin , herhangi bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden sona ereceği emredici nitelikte düzenlendiği gözetilerek, Kanun düzenlenmesinde yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesi için başkaca herhangi bir işleme gerek duyulmaksızın, iflas kararının verilmesi yeterli görülerek, kararın kesinleşmesi aranmamıştır. Bu nedenle Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 01.07.2015 Tarih ... E. ve ... K. sayılı iflas kararı, müflislerin TTK uyarınca yönetim kurulu üyeliği görevlerini ve temsil yetkilerini de kendiliğinden sona erdirip, üyelerin artık bu görevi ifa etmelerine engel olduğundan, ... ... ve ...'ın davalı şirketteki yönetim kurulu üyelikleri de 01.07.2015 tarihi itibariyle sona ermiş olduğunun kabulü gerekmektedir....

              Mah., ... ada, ... parselde kayıtlı ..., ... blok, No:... olan taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili kooperatif adına tesciline ve kooperatife iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE : Dava, davalının davacı kooperatifin üyelik ilişkisinin sona erdiğinin tespiti ile üyelik ilişkisi sona erdiği için davalı adına yapılan tapu kaydının yolsuz tescil olduğunun tespiti ve taşınmazın tapusunun iptali ile davacı kooperatif adına tescili ve kooperatife iadesi istemine ilişkindir. Bir sübjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü kişinin kimler olduğu, eş söyleyişle bir davada davacı ve davalı sıfatının kimlere ait olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenir. Dolayısıyla, bir sübjektif hakka ilişkin davada davacı olma sıfatı o hakkın sahibine (aktif husumet) ait olup, bir sübjektif hak kendisinden istenebilecek olan kişi o hakka uymakla yükümlü olan kişidir (pasif husumet)....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen kooperatif üyeliğinin devredildiğinin ve kooperatife üye olmadığının tespiti davası sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 13.04.2015 gün ve 2731 Esas, 2507 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin, kooperatif üyeliğini ...’e devrettiğini ileri sürerek, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin 22.02.2011 tarihi itibariyle iptalini, ıslah yoluyla, talebinin kabul edilmemesi halinde, dava tarihi itibariyle üyeliğin sona erdiğinin tespitini; birleşen davada ise, kooperatif üyeliğinin 22.02.2011 tarihi itibariyle, davalı ...’e devredildiğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davalarda, davalılar vekilleri, davaların reddini istemişlerdir....

                  - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif yönetim kurulunun seçilmiş üyesi iken 17.05.2013 tarihli davalı kooperatif yazısı ile yönetim kurulu üyeliğinin kooperatif anasözleşmesinin 43. maddesinin 6. bendinde yazılı olan "yönetim kurulu üyesi seçilme şartı olan asaleten veya kefaleten borçlarının bulunduğu kredilerden dolayı kooperatif takibine intikal edenlerin yönetim kurulu üyelikleri, borçlarını takip eden tarihten itibaren 30 gün içerisinde ödememeleri durumunda sona erer." maddesine istinaden sona ermiş olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin asaleten ve kefaleten kooperatif takibine düşen bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, davalı kooperatifin yönetim kurulunun 20.05.2013 tarih ve 13 sayılı yönetim kurulu üyeliğinden çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu