yönetim organı veya....vakfın amacının gerçekleşmesinin imkânsız hale geldiği kanısına varırsa dilekçe ile mahkemeye başvurarak durumun mahkeme siciline tescilini isteyeceği, mahkemenin, gereğine göre Genel Müdürlüğün veya vakfın yönetim organının yazılı düşüncesini alarak vakfın dağılması ve tasfiye kurulu oluşumu istemini karara bağlayıp dağılma kararını sicile tescil edeceği, sona eren vakfın kişiliğinin, ehliyeti tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere tasfiye sırasında da devam edeceği hükme bağlanmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı dernek İstanbul şubesinin yönetim kurulu oluşturulamadığı için sona erdiğinin tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı derneğin İstanbul Şubesinin üye kayıt defterinin, 01.01.2010 ila 31.12.2013 tarihleri arası dönemi kapsar şekilde şube yönetim kurulu karar defterinin, 01.01.2010 ila 31.12.2013 tarihleri arası dönemi kapsar şekilde dernek merkez yönetim kurulu karar defterinin, 2010 yılı ve sonrasında yapılan dernek merkez genel kurul toplantısına ilişkin toplantı tutanağı, hazırun cetveli ile genel kurul çağrı belgelerinin getirtilip bu dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nın davalı kooperatifte kalan son hissesini 26.06.2009 tarihli hisse devir sözleşmesiyle davacıya devrettiği, bu suretle davalı kooperatifte başka üyeliğinin kalmadığı, davacının aidat ödememiş olması halinde yönetim kurulunca icra yoluyla tahsili istenebileceği veya ihraç prosedürünün işletilebileceği, aidat ödeme yükümlülüğü bulunan bir kooperatife ortağın uzun süre uğramaması, genel kurullara çağrılma nedenlerini araştırmaması, aidat borcu bulunup bulunmadığını uzun süre takip etmemesinin ortaklığının sona erdiğinin zımnen kabul ettiği anlamına geleceği, iş bu davanın hisse devri nedeniyle ortaklığın tespiti davası olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının davalı kooperatifte ortak olduğunun tespitine, kooperatifin yerine geçerek idari nitelikteki tescile ve ortaklık senedi düzenlenmesine karar verilemeyeceği gerekçesiyle üyeliğin kooperatif kayıtlarına tescili ve ortaklık senedi düzenlenmesi istemlerinin reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir...
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
İlk Derece Mahkemesince, davalının davacı şirketin ortağı olduğu dönemde 25/05/2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 3 yıllığına yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği, 14/04/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında şirketteki hisselerini dava dışı Şirin Öztürk'e devretmek suretiyle şirketteki ortaklığının sona erdiği, aynı genel kurul toplantısında şirket yönetim kurulu üyeliğine seçim yapıldığı, yeni yönetimin oluştuğu, davalının söz konusu genel kurulda yeniden yönetim kurulu üyesi seçilmediği, bu nedenle 14/04/2014 tarihi itibariyle yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği, söz konusu genel kurul toplantısının iptali veya butlanına karar verilmediği, araç satışının ise yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesinden sonra 26/05/2014 tarihinde yapıldığı, bu nedenle araç satışının geçerli olduğu, yönetim kurulu üyesinin şirket ile işlem yapma yasağına aykırılık durumunun bulunmadığı, davacının davasının sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili, yönetim kurulu üyeliğinin düşürülmesine ilişkin karara karşı dava açılamayacağını, yönetim kurulu toplantılarının hangi gün ve saatte yapılacağının daha önceden belirli olduğunu, davacının toplantılara katılmama mazereti olarak bildirdiği hususların gerçekle ilgisi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, uyulan dairemizin bozma ilamı doğrultusunda delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamına göre; tanıkların doğru söylemediği hususunda açılmış bir ceza davası olmadığı ve davalı vekilinin bu hususta başkaca bir delilinin de bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 07.11.2008 tarih ve 28 sayılı Yönetim Kurulu Kararının davacının yönetim kurulu üyeliğinin düşürülmesine ilişkin kısmının iptali ile, davacının yönetim kurulu üyeliğinin devamına karar verilmiştir....
Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Davacı hakkında düzenlenen ............ takip nolu ödeme emirlerinin ayrı ayrı onaylı, okunaklı, önlü ve arkalı suretleri ile tebliğine ilişkin belgelerin tamamı davalı Kurumdan celbedilip, eklendikten sonra, 2-Davacının dava dışı ............. A.Ş.’nde yönetim kurulu üyesi olduğu dönem ve özellikle yönetim kurulu üyeliğinin ne zaman sona erdiği veya devam edip etmediği ilgili Ticaret sicil müdürlüğünden sorularak, ilgili belgeler celpedilip eklendikten sonra dosyanın incelenmek üzere gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, ....Konut Yapı Kooperatifi üyesi olduğunu, ancak 09.08.1994 tarihli yönetim kurulu kararı ile kendisi tarafından verildiği belirtilen 29.07.1994 tarihli dilekçeden söz edilerek kooperatif üyeliğinden çıkartıldığını ve davalıya tahsis edildiğini ve bu yönetim kurulu kararına dayanılarak taşınmazın davalı adına tescil edildiğini belirterek, tapu iptali tescil isteminde bulunmuştur. Davacı, kendisinin üyelikten çıkarmaya dair dilekçesinin bulunmadığını ve yönetim kurulu kararının sahte olduğu iddiasına dayandırmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın davacının kooperatif üyeliğinin usulünce sona erip ermediğinin Kooperatif Hukuku çerçevesinde incelenmek üzere araştırılması gerekeceğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Davacı yanca, davalı şirket ortaklığının ve müdürlük görevinin sona erdiği, hisse devir işleminin ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesine rağmen müdürlüğünün 06/12/2011 tarihli 13 nolu ortaklar kurulu kararı ile sona erdiğinin ilan edilmediği, bu durumun davacının zararına sonuçlar doğurduğu iddia edilerek müdürlüğün sona erdiğini tespiti ve ticil ve ilanı istemiyle eldeki dava açılmış, mahkemece davacının müdürlük görevnin sona erdiğinin tescil ve ilanı için ticaret siciline başvurduğuna dair belge sunulmadığı, söz konusu hususun tescili için şirket müdürü tarafından 30 gün içinde ticaret siciline başvurulmaması halinde görevi sona eren müdürün tescil için ticarete sicilne başvurma hakkı bulunduğu ve davacının ticaret siciline başvurarak tescil yaptırmasının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davanın dayanağını teşkil eden 06/12/2011 tarihli 13 nolu ortaklar kurulu kararınının şirket kayıtlarında olup olmadığı, aynı kararın noter onaylarının kim tarafından...
Davacı yanca, davalı şirket ortaklığının ve müdürlük görevinin sona erdiği, hisse devir işleminin ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesine rağmen müdürlüğünün 06/12/2011 tarihli 13 nolu ortaklar kurulu kararı ile sona erdiğinin ilan edilmediği, bu durumun davacının zararına sonuçlar doğurduğu iddia edilerek müdürlüğün sona erdiğini tespiti ve ticil ve ilanı istemiyle eldeki dava açılmış, mahkemece davacının müdürlük görevnin sona erdiğinin tescil ve ilanı için ticaret siciline başvurduğuna dair belge sunulmadığı, söz konusu hususun tescili için şirket müdürü tarafından 30 gün içinde ticaret siciline başvurulmaması halinde görevi sona eren müdürün tescil için ticarete sicilne başvurma hakkı bulunduğu ve davacının ticaret siciline başvurarak tescil yaptırmasının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davanın dayanağını teşkil eden 06/12/2011 tarihli 13 nolu ortaklar kurulu kararınının şirket kayıtlarında olup olmadığı, aynı kararın noter onaylarının kim tarafından...